QSD Efrîn için hazırlık yapıyor

Cizîr Fırtınası Hamlesi Komutanlarından Qamişlo, "Efrîn ve Şehba’yı savunmak; Suriye topraklarındaki Türk devleti işgaline son vermek için güçlü hazırlıklarımız var" dedi.

Cizîr Fırtınası Hamlesi Genel Komutanlığı üyelerinden Hasan Qamişlo, Dêrazor’da son aşamaya ulaştıklarını belirterek, QSD'nin Efrîn'i de savunacağını söyledi. Her halktan binlerce savaşçının Efrîn savunması için başvurduğunu kaydeden Qamişlo, bunun da 'Demokratik Ulus' çizgisinin başarısı olduğunu vurguladı.

Hasan Qamişlo, 84 gündür süren hamlenin geldiği aşamayı, Dêrazor’da DAİŞ’e karşı yürütülen mücadelenin sonuçlarının Suriye’deki yeni gelişecek siyasi dengelere etkisini ve hamledeki QSD güçlerinin Efrîn'i işgal tehdidine yönelik tavrını ANF’ye değerlendirdi.

HAMLE ARTIK SON AŞAMASINDA

Cizîr Fırtınası Hamlesi'ndeki son durumu paylaşabilir misiniz?

Takriben 84 gündür devam eden hamlede sona doğru gidiyoruz. Irak sınırı yakınına kadar Fırat'ın kuzeyinin tamamen DAİŞ'ten arındırılması için bir kaç köy kaldı. Çöl tarafından zaten Irak sınırına ulaştık ve sınır QSD'nin kontrolü altında. Fırat ve Habur etrafındaki beldeler tamamen özgürleştirildi. El Umer, Konika ve Cefra gibi çok büyük petrol sahaları denetimimizde.

Bunların özgürleştirilmesi için kapsamlı ve şiddetli savaş yaşandı. Şu anda Suriye-Irak sınırında Fıratönlerinde üçgen olan bölgede güçlerimiz ve DAİŞ arasında şiddetli bir savaş yürüyor. Kısa zamanda buraları da özgürleştireceğimize inanıyorum.

DÊRAZOR SAHASINDA HERKES VAR

Dêrazor alanında şu anda hangi güçler mücadele ediyor ve durumları nedir?

Kobanê Direnişi’nden itibaren ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon Rojava topraklarında harekete geçti. Siyasi sahada da bazı değişimler yarattı. Koalisyon'un aktifleşmesiyle birlikte diğer güçler de harekete geçti. İran zaten başlangıçtan beri Suriye rejimiyle sahadaydı. Rusya sahaya girdi.

Reqa’da DAİŞ’in yenilmesiyle birlikte BAAS rejimi, İran ve İran’a bağlı Heşdi Şabi, Hizbullah, Fatimiler ile Rusya, YPG ve QSD’nin başarısını gördü. QSD'nin hazırlığını görüp DAİŞ’in de zayıflığından yararlanıp Dêrazor'a yöneldiler. Artık bizim de onların da yaptığı hamle sonlara doğru gidiyor. Fırat'ın güneyinin de DAİŞ’ten temizlenmesine az kaldı. Fırat'ın kuzeyinde QSD ve Uluslararası Koalisyon ilerlemesini sürdürüyor.  Suriye rejimi, İran, Rusya gibi güçler de Fırat'ın güneyinde Dêrazor şehir merkezi, Meyadin ve El Bukemel’de operasyonlarını sürdürüyor.

EL BUKEMAL’DE ÇATIŞMALAR SÜRÜYOR

El Bukemal’deki son durum hakkında bilginiz var mı?

BAAS rejimi, El Bukemal özgürleştirilmiş gibi yansıtıyor ama çatışmalar halen devam ediyor. El Bukemal ve çevresi tam kontrol altına alınabilmiş değil. Rejimin bir hakimiyeti gelişmiş ama DAİŞ’i kontrol altına alabilmiş de değil. Çünkü artık DAİŞ de savaş tarzını değiştirdi.

DAİŞ SAVAŞ TARZINI DEĞİŞTİRDİ

DAİŞ’in savaş tarzındaki değişimi biraz açar mısınız?

DAİŞ'in devleti kalmadı, savaş tarzını da buna göre ayarlıyor. Hakimiyetindeki alan azalınca güçlerini de dağıtıyor. Küçük guruplarla hem bize hem de BAAS ve ittifaklarına saldırıyor. Artık saldırılarının çoğunluğu bu tarzdadır.

DEVLETİ BİTTİ, DAİŞ DURUYOR

Dêrazor'daki hamle boyunca zaman zaman BAAS ile DAİŞ arasında taktik anlaşmalar yapıldığını söyleniyordu, bu durum devam ediyor mu?

Bu durum aslında sadece Dêrazor’da yaşanmadı. Bölgesel güçlerin DAİŞ ve diğer çetelerle görüşmeleri, zaman zaman anlaşmaları hep oldu. Bazen açıktan bir ilişki olmazsa da önü açtılar.  Şu anda ise artık Dêrazor'da görüşme veya birbirinin önünü açma durumu kalmadı. Zaten bu 10 günden fazladır BAAS ve İran, DAİŞ'e karşı başardıklarını söylüyor. Elbette DAİŞ'e karşı savaşta bir başarı var ama DAİŞ'le mücadele bitmedi. DAİŞ, köklü bir yapı ve kendini iyi örgütlemiş, büyük tecrübesi var. Bir devlet sistemi olarak bitti ama hücre, grup, farklı taktiklerle savaşı sürdürecek.

‘DÊRAZORDAKİ MÜCADELE YENİ DENGELER AÇISINDAN ÖNEMLİ’

Dêrazor üzerinde geliştirilen bu mücadele bundan sonraki siyasal dengeleri nasıl etkileyecek?

Şu anda Suriye toprakları üzerinde mücadele yürüten herkes bu savaş sonrası nasıl bir çözüm olacağının arayışına ve hareketliliğine girmiş durumda. Mevcut durumda çözüm adına başlatılan süreçten çözüm çıkmaz.

Neden çözüm çıkmaz?

Cenevre'deki 7 toplantıdan sonuç çıkmadığı gibi 8'incisinden de çıkmayacak, Astana ve Soçi de çözüm getirmeyecek;

* Suriye toprakları halen özgürleştirilmiş değil. DAİŞ'e karşı başarılı olundu ama halen Suriye işgal altında. El Kaide'nin türevleri ve diğer çeteler farklı isimler altında duruyorlar.

* Türk devleti, İdlib ve Şehba alanlarında işgalci bir güç olarak varlığını sürdürüyor.

* Bu güçlerin işgali ve varlığı sürdükçe çözüm olmaz.

* Bu topraklar üzerinde büyük direniş ve mücadele geliştirmiş, her türlü fedakarlığı yapmış QSD ve bileşenlerinin tanınıp yerin almadığı bir platformdan çözüm çıkmaz.

ESKİ SURİYE'YE DÖNÜŞ İMKANSIZ

Suriye’nin artık eski karakteri ve biçimiyle yönetilmesi mümkün müdür?

7 yıldır çok büyük savaşlar oldu. Kimsenin artık Suriye’nin renginin ve yönetim biçiminin rejim dönemi gibi olmasını bekleyeceğini sanmıyorum. Ne Rusya’nın ne Koalisyon'un ne de  hükmünü sürdürmek isteyen BAAS rejiminin böyle bir beklentide olacağını sanıyorum.

Suriye’deki değişimi ve Suriye halklarının elde ettiği kazanımları tersine çevirmek ve yok etmek isteyen bölgesel güçler, demokratik federasyonun önün alma gayretindeler. Açık ve net olarak bunun öncülüğünü Türk devleti yapıyor.

Şehba'daki işgal ve Efrîn'i işgal tehdidi bundan mıdır?

Elbette. Aslında bugün tehdit edilen ve tehlike altında olan sadece Efrîn değil, Kürt toplumuyla birlikte Kuzey Suriye halklarının başarı ve kazanımlarıdır. Kuzey Suriye halklarını cezalandırmak istiyor. Çünkü Kürt toplumunun örgütlenmesi ve Arap-Kürt birliği temelinde başta Türk devleti olmak üzere Suriye ve Suriye halklarına karşıt güçlerin devrim adı altında yaptıkları planlama ve hesapları boşa çıkarıldı.

EFRÎN'İ QSD SAVUNACAK

Dêrazor'daki hamledesiniz ama Türk devletinin tehditlerine hazırlıkları da eşlik ediyor. QSD komutası ve savaşçılarının tavrı ne olacak?

Kobanê'de başlayıp Minbic ve Reqa hamleleriyle en üst düzeye ulaştırarak Dêrazor’da noktayı koyacağız. DAİŞ gibi dünyanın başına bela olan bir güce karşı çok büyük bedeler ve kahramanca direnişlerle tarihe böyle bir başarıyı kaydediyoruz.

Şimdi Türk devletinin devam eden işgali ve Efrîn'i işgal tehdidine ilişkin şunları söylemek isterim; Kürt eski Kürt olmadığı gibi yalnız da değil. Suriye’nin tüm halklarıyla işbirliği ve özgür birlik temelinde yaşıyor, her halk kendi rengiyle yönetimde yer alıyor ve tüm Kuzey Suriye’nin savunmasını tüm Kuzey Suriye halkları olarak birlikte yapıyoruz.

QSD de tüm halklardan oluşan, kendini son derece örgütlü kılmış ve savaş alanında da kendini ispatlamış bir güç.

Efrîn’e bir saldırı durumunda bunun bütün Kuzey Suriye halklarının kazanımlarına saldırı olduğu bilinciyle tüm halklar ve onların askeri gücü QSD olarak büyük bir direniş geliştireceğiz.

Eğer Türk devletinin Efrîn ve Şehba’ya bir saldırısı gelişirse savaş saldırdığı alanlarla kalmayacak. Cerablus, Bab, İdlib vb. alanları da özgürleştireceğiz.

Efrîn ve Şehba’yı savunmak ve Suriye topraklarında Türk devletinin işgaline son vermek için çok güçlü hazırlıklarımız var. Kürt, Arap ve Süryani; binlerce QSD savaşçısının da Efrîn cephesinde yer almak için önerileri var. Bu durum da bize bir kez daha gösteriyor ki; Rojava ve Kuzey Suriye’de yürütülen mücadelenin başarısı sadece askeri alanda değil, aynı zamanda toplumsal, siyasi anlamdadır. Halklar arası birlik ve demokratik ulus aslında ilk olarak QSD'de vücut bulmuş.