Mekmen’in neyi güzeldi, savaşı mı, tozu mu?

Panzerin biksicisi Delil adındaki savaşçı tehlikeli bölgeyi geçene kadar bir taraftan ayakta dışarıya hakim olmaya çalışırken, diğer taraftan yaralı arkadaşına moral vermek ve onu uyanık tutmak için konuşuyordu.

Bu sözler yaralı arkadaşını hastaneye ulaştırmaya çalışan, panzerin biksicisi Delil adında bir savaşçıya ait. Karnından ve elinden yaralanan arkadaşının elini sıkı sıkı tutan Delil onu konuşturmak ve hayatta tutmak için yol boyunca onunla durmadan konuşuyordu.

Reqa’nın doğu cephesinde her gün güneş batımıyla birlikte hareketlilik başlar. Her şey büyük bir disiplin ve sistem içinde yürür. Saldırı grupları, takviye, lojistik, cephane, ilk yardım için hazırlıklar tamamlanır. Ön cephenin hemen 200 m ilerisinde zırhlı bir araç çatışma yerinden yaralı ve şehitleri almak için bekler. Reqa’da evler birbirine çok yakın ve sokaklar dar. Özellikle eski Reqa yani tarihi sur içindeki ara sokaklar dar ve evlerin büyük bir kısmı iki yada daha fazla kattan oluşur. Çatışmaların da en çok yoğun olduğu yerler buralardır. Çünkü DAIŞ çeteleri saklanmak ve suikast için genelde böyle dar yerleri seçiyorlar. Bu yerlere savaşçılar zaten araçla girmiyor. Ancak yaralı ya da şehit olduğu zaman araç gerekiyor. Ambulanslar hiçbir şekilde o sokaklara giremiyor. Hem sokakların dar olması hem de ambulansların genelde çetelerin hedefi haline gelmelerinden dolayı, o yerlere ancak panzerler girebiliyor.

Gazetecilerin akşamları şehrin çatışma yerlerine girmesi yasak. Ancak arada panzerler bizim onlarla hareket etmemize izin veriyorlar. Panzerdeki savaşçılardan yaralı almaya gittikleri zaman bizi de kendileriyle götürmelerini istedik. Kendi komutanlarından izin aldıktan sonra onlarla hareket edebileceğimizi söylediler. Onlarla birlikte beklemeye başladık. Telsizden yaralı olduğu söylenir söylenmez, panzer harekete geçti.

Olay yerine vardığımızda, savaşçılar yaralıyı çatışma yerinden çıkartmışlardı. Eski demir bir kapıyı sedye olarak kullanmışlardı. Yaralı büyük bir titizlikle panzerin içine konuldu ve biz yola koyulduk. Fakat savaştan dolayı yıkılan binaların yolu kapatmaları ve yolların bozulmasından dolayı panzer biraz zor ilerliyordu.

Panzerin biksicisi Delil adındaki savaşçı tehlikeli bölgeyi geçene kadar bir taraftan ayakta dışarıya hakim olmaya çalışırken, diğer taraftan yaralı arkadaşına moral vermek ve onu uyanık tutmak için konuşuyordu. Berxwedan adındaki yaralı savaşçı karnından ve elinden yaralanmıştı. Yarası ağırdı ve oldukça kan kaybetmişti. Uyuması onun için riskliydi. Delil sürekli ona; 'berxwedan, berxwedan jiyan e, hadi gül berxo gül' diyordu. Yaralı da acı çekmesine rağmen hafif gülümseyerek ona; 'ne güleyim dedi.' Ama delil vazgeçmiyordu. Sürekli onunla konuşup duruyordu. Riskli yeri geçtikten sonra delil çömelerek arkadaşının elini tuttu. Ve onunla konuşmaya başladı. Daha önce birlikte kaldıkları yerlerden söz etmeye başladı. Ona; 'Mekmeni hatırlıyormusun, ne kadar da güzeldi değil mi? Nesi güzeldi Mekmen’in, savaşı mı tozumu? Yaralı arkadaşı ona, 'güzeldi ikisi de' dedi. Yol boyunca arkadaşının elini bırakmadı Delil.

Sağlık noktasına ulaşıldığında yaralıya ilk müdahale yapıldıktan sonra şehirdeki hastaneye gönderildi. Daha sonra yaralının durumunun iyi olduğunu ve hayati tehlikeyi atlattığını öğrendik.