Kartal: Halkımız Efrîn’in zaferi için eylemleri yükseltmeli

KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırılarına karşı bütün Kürtleri ve dostlarını alanlara çağırarak, "Efrîn direnişi zafer ile sonuçlanana kadar eylemlerde olalım" dedi.

Türk devletinin Efrîn’e yönelik işgal saldırısı devam ediyor. YPG/YPJ güçleri karşısında ilerlemeyen Türk ordusu ve çete grupları, hava saldırılarıyla sivil yerleşim yerleri bombalayarak, kadın ve çocukları katlediyor. Türk devletinin bu saldırılarına karşı uluslararası güçler ve insan halkları kurumları sessizliğini korurken dünyanın farklı kesimlerinde yaşayan Kürtler ve dostları saldırıları protesto etmeye devam ediyor. KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, uluslararası güçlerin sessizliğini sert bir dille kınayarak, Kürtlere ve dostlarına Efrîn’e sahip çıkma çağrısında bulundu. Kartal, "Efrîn’de zaferi yakalamak ve faşizmi yenene kadar halkımız her tarafta eylemlerini yükseltmelidir” dedi. KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ile Türkiye’nin Efrîn saldırısı, Erdoğan’ın politikaları ve uluslararası güçlerin sessizliği üzerine konuştuk…

‘KÜRTLER BÖLGEDE ÖNEMLİ BİR GÜÇ’

Türkiye’nin Efrîn saldırısı 3 haftayı geride bıraktı. Türkiye bu saldırıyla neyi amaçlıyor?

Türkiye, bu saldırıyla birçok amacı hedefliyor. Türkiye baştan beri Suriye’ye müdahale ederek, orada elini güçlendirmek istiyor. Diğer taraftan Rojava, Kuzey Suriye federasyonunu kontrol etmek istedi ama başarılı olamadı. DAİŞ, ÖSO ve diğer selefi gruplar üzerinde yürüttüğü politikaları boşa çıktı. Şu anda, Reqa ve Dêra Zor’dan sonra Suriye DAİŞ’ten sonraki sürece girerken ve bu dönümde daha çok masa süreci yaşanırken Türkiye böylesi bir dönemde Efrîn’e saldırdı. Diğer bir boyut ise Erdoğan, gündemi de değiştirerek, ekonomik ve siyasi olarak sıkışan Türkiye’yi, Efrîn saldırısıyla birlikte erken bir seçime götürmek istiyor. Yine bu süreçte Kuzey Suriye federasyon seçimleri olacaktı. Soçi görüşmeleri ardından Cenevre görüşmeleri başlayacaktı. Erdoğan kendi çıkarları ve elini güçlendirmek için saldırıyı başlattı. Bu Rusya ve İran için de uygun görüldü. Artık güçlüler görüşecekti. Onlara göre Kürtler zayıftı, üzerinde pazarlık yapılacak bir konuydu. Buda devletler arası bir pazarlık sonucu bir saldırıdır. Bu onların hesabı, tabi ki Kürtlerin hesabı da farklı.

Peki bu hesap tutar mı?

Bu hesap tutmaz. Çünkü Kürtler bölgede yüz yıldır hep mağdur ediliyor. Devletler arası pazarlıklarda konu edilerek, güçsüz bırakıldılar. Fakat ilk defa Kürtler kendini örgütledi. Son 40 yıldır Kürtler kendini öz güç haline getirdi. Özellikle Suriye’deki bu süreçle birlikte açığa çıktı. Kürtler temel bir dinamik bir rol oynadılar. Kürtler, artık bölgede temel stratejik bir güç. Bunu hazmedemeyen Türk devleti ve faşist yönettim bunu engellemek için elinde ne geliyorsa yapıyor. Hatta bölgesel ve uluslararası alanda her türlü çılgınlığı yaparak, bu gelişmeleri önlemeye çalışıyor. Ancak özet olarak şunu söyleyebiliriz. DAİŞ’e karşı Kobanê zaferinin ardından şimdi de Efrîn’de halk Kuzey Suriye federasyonun desteğiyle Türk faşizmine karşı çağın direnişini sergiliyor. Efrîn’deki halkların mücadelesiyle bu stratejik gücün yenilmeyeceği ispatlanacak. Bunu bütün dünya görecek. Ben bunu özellikle söylemek istiyorum. Uluslararası devletler kendi çıkarları açısında Türkiye’ye dur demek istemiyorlar. Türkiye’nin çılgınlığına karşı kendi ekonomik ilişkilerine zarar vermemek için durdurmak istemiyorlar. Ama adeta şunu diyorlar buyur Kürt meselesiyle hesaplaşın. Yapabiliyorsan, yene biliyorsan yen. Bu iki yüzlü politikaya karşı Kürt halkı Efrîn’de büyük mücadele ile hem yenilmeyen bir halk gücü olduğunu gösterecek hem de Türk devlet faşizmini sadece Kürt halkı için değil bütün insanlık için ortadan kalkması için tarihi bir misyon oynayacak.

‘EFRÎN AKP’NİN SONU OLACAK’

AKP bu çılgınlıkla nereye kadar gidebilir?

Bu çılgınlık Efrîn’de bitecek. Efrîn Erdoğan’ın sonu olacak. Efrîn’den sora Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da Kürtler demokratik güçler ve barış yanlıları faşizme dur diyecek. Efrîn’de yenilen bir Erdoğan’ın seçime gitme gibi şansı olmayacak. Onun için olabildikçe bu süreci uzatacaktır. Konjonktür olarak Türk devleti faşizmi yenilecektir.

Türk devletinin saldırılarına karşı Rusya ve ABD’nin sessizliğin nedeni neden?

ABD Türkiye ile ilişkilerini koparmak istemiyor. Bunun için son bir defa Türk devletinin Kürtlerle hesaplaşmasına zemin sunuyor. Bu Rusya için de geçerli. Özellikle Suriye’de DAİŞ’e karşı mücadele veren Kürtler sahiplenirken maalesef Türk devletine karşı yalnız bırakılmaması gerekirken, dünya insanlığı DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleden dolayı Kürtlere borçluyken tam tersine Kürtleri saldırılarla karşı karşıya bırakma politikaları esas alıyorlar. Burada ekonomik çıkarlarının zarara uğratılmaması için Kürtlerle Türklerin hesaplaşması politikalarını güdüyorlar. İkinci ihtimal ise uluslararası alanda kendilerinin başına bela olan Türkiye’yi bir savaşa sürüklüyorlar. Erdoğan faşizmini durdurmak için de Kürtlerle savaşmasına göz yumuyorlar. Buradan çıkacak sonuçlara göre de politikalar geliştirecekler.

‘FAŞİZAN BİR SÜREÇ VAR’

Bu saldırıların başta DAİŞ olmak üzere diğer selefi gruplara ne gibi faydası oluyor?

Bu savaş ve saldırıları Türkiye bu gruplarla birlikte yapıyor zaten. Bir faydadan bahsedemeyiz. Türkiye bölgede topladığı DAİŞ, El-Nusra militanlarını kullanarak, saldırıyor. Dolayısıyla Efrîn düşerse kazanacak olan bu gruplardır. Bu selefi gruplar bütün bölge için tekrardan moral kazanıp, mobilize olacak anlamına gelecektir. Oldukça tehlikeli bir süreç başlar tekrar.

Türkiye’de CHP başta olmak üzere birçok kesim AKP'nin kuyruğuna takılıyor. Bunun gelecek Türkiye’si için getirisi ne olacak?

Açıkçası bu tablo tam bir faşizmdir. HDP hariç bütün partiler devletin milletçi ve dinci potasındadır. Muhalefet susturulmuş, Twitter, Facebook olmak üzere sosyal medyadan bile Efrîn’den bahsedenler acımasızca cezalandırılıyor. Açıkçası faşizan bir süreç var. Bu da Türkiye hakları için tehlikeli bir süreç. Bu baskı ve tutuklamalara rağmen Efrîn’e sahiplenme çok ileri düzeydedir. Özellikle Avrupa ve dünyanın birçok merkezinde büyük gösteriler oluyor. Efrîn’deki halkımızın mücadelesi gerçekten asrın mücadelesidir. Büyük ve görkemli bir mücadeledir. Buna sahip çıkmak, mücadeleyi yükseltmek temelinde 4 parça Kürdistan’da ve yurt dışında önemli bir mücadele yürütüyor. Cizre, Kobanê ve Efrîn halkımızın gösterdiği direnişi selamlıyorum. Yine Avrupa, Amerika, Rusya, Uzakdoğu, Kanada, Avustralya, Latin Amerika olmak üzere dünyanın birçok merkezinde halkımızın ve dostların yaşadığı yerlerde yaptıkları eylemler önemlidir. Ancak halkımız ve dostlarımız eylemlerini, Efrin’deki bu mücadele zaferle sonuçlanana kadar sürdürmeli. Faşizm yenilecek halkımız kazanacaktır şiarıyla mücadele yükseltimledir.