KÖH'ün ilk özyönetim deneyimi: Batman ve Edip Solmaz

Edip Solmaz’ın belediye başkanlığı pratiği, ders alınacak sayısız pratiklerle doludur. Belediye başkanlığının kazanıldığı ilk tarihlerden itibaren yaşanan belediyecilik yani özyönetim deneyimlerinin en çarpıcı örneği olarak önümüzde duruyor.

Kürt halkı yüzyıllardır işgalci devletlerce işgal edilen topraklarında, dört parça Kürdistan’da özyönetim, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi yürütüyor. Kendi kendini yönetmek ve işgal altındaki topraklarında özgür ve bağımsız bir şekilde yaşamak isteyen Kürt halkı büyük bedeller ödeyerek birçok kazanım elde etmiş olsa da kendi kendini yönetme yolunda elde ettiği kazanımlar bugün de ilhak hareketleri ve kayyım politikaları ile büyük bir saldırı ve tehlike altında.

İçerisinden geçtiğimiz böylesi tarihi bir süreçte Kürt Özgürlük Hareketi tarafından elde edilen Bakûrê Kurdistan’daki en önemli zaferlerden olan ilk özyönetim deneyimi Batman Belediyesi’ni ve bir ayı dolmadan 27 yaşında katledilen Batman Belediye Başkanı Edip Solmaz’ı katledilişinin 40. yıldönümünde tekrardan hatırlamak gerekir.

TÜRKİYE'DE İLK ÖZYÖNETİM PRATİĞİ

Türkiye’de “Fatsa pratiği” olarak bilinen özyönetim deneyimi üzerine çok şey söylendi, yazıldı ve çizildi. Terzi Fikri’nin önderliğinde gerçekleşen bu deneyim Türkiye devrimci hareketinin yüz akı bir pratik olarak kayıtlara geçti. Kayıtlara geçmeyen ve neredeyse unutulmaya yüz tutmuş bir başka pratik olan “Batman özyönetim pratiği” ise hak ettiği değeri ve önemi hiçbir zaman görmedi. Edip Solmaz’ın belediye başkanı seçilmesi ve hemen akabinde katledilmesiyle sonuçlanan bu özyönetim deneyimi, kayyum ve gasp politikalarının çokça yürütüldüğü bir dönemde anılmayı fazlasıyla hak ediyor.

Batman, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öteden beridir en önemli örgütlenme merkezlerinden biri olagelmiştir. Yeraltı zenginlikleriyle dolu Kürdistan’ın ortasında yeni doğan bu kent, komşu illerden aldığı göçle hızla büyüdü, 1970’lerin başında nüfusu yüz bine yaklaştı. Burası artık binlerce petrol emekçisiyle Kürdistan’ın işçi sınıfı kenti oluyordu. Batman hem Türkiye sol hareketleri hem de yeni yeni filizlenen Kürt örgütleri için fevkalade bir mücadele ve örgütlenme sahası sunuyordu. Örneğin Batman, 1967 yılında Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) “doğu mitingleri” adını verdiği ve dönemin sosyalist hareketinin liderlerinden Behice Boran’ın da konuşma yaptığı kitlesel gösterilerden birisine ev sahipliği yaptı.

1979 yılında Siirt’e bağlı bir ilçe olan Batman, aynı zamanda Kürt Özgürlük Hareketi’nin ilk siyasal başarılarından biri olan Edip Solmaz’ın bağımsız aday olarak belediye başkanlığını kazandığı ilk yerleşim yeridir. Belediye başkanlığının kazanılmasının üzerinden bir ay geçmeden evinin kapısının önünde katledilen Solmaz’ın, bir aydan kısa sürede gerçekleştirdiği pratik, günlerle sayılı olmasına rağmen ders veren niteliğiyle Batmanlıların ve bölge halkının ilk özyönetim deneyimi ve pratiği olarak hak ettiği değeri görmeyi bekliyor.

APOCULAR İLE BATMAN'A ADALET GELDİ

1973 yılında Ankara-Çubuk barajında ilk kez bir araya gelen, ardından Tuzluçayır ve Dikmen toplantılarıyla gruplaşma kararı alan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan liderliğindeki Apocular yılların istemi olan Kürt halkının özyönetim hayallerini gerçekleştirmek için kolları sıvar ve yola koyulur. Yoksul halkın yoksul çocuklarından, talebelerden oluşan ilk kadrolar Kürdistan’ın dört bir yanına dağılır. Batman en önemli istasyonlardan birisi olacaktır.

Sayıları iki elin parmak sayısını geçmeyen grubun üyeleri 1974-1976 yıllarının aralığında Kürdistan’a dağılırlar. Örneğin Haki Karer, Antep’e, Cemil Bayık Urfa’ya, Ali Haydar Kaytan Dersim’e, Duran Kalkan Amed'e, Mehmet Hayri Durmuş Bingöl'e gider. Amaç sahada Kürt toplumunu tanımak, analiz etmek ve buna göre örgütlenme ağını kurmaktır.

Haki Karer ilkin Batman’a gelir, Batman Apocular için farklı bir öneme sahiptir. Kentte bulunan petrolden dolayı kentte yoğun bir işçi nüfusu bulunmaktadır. Bundan ötürü Batman iyi bir örgütlenme zemini sunmaktadır. Batman’da bir süre örgütlenme faaliyetlerinde bulunan Haki Karer Kürtçe konuşmakta zorlandığından ötürü yanına bir arkadaş ister bunun üzerine alınan kararla Haki Karer Antep’e Mazlum Doğan ise Batman’a geçer.

HAREKETİN ATTIĞI TOHUMLAR BATMAN'DA TUTTU

Apocular için Batman zor bir sahadır. Çünkü kentin hemen hemen bütün köşe başlarında Türkiye sosyalist hareketleri veya diğer Kürt oluşumlar örgütlüdür. Mazlum Doğan bu yüzden olacak ki önce ortaokul-liseli gençleri örgütlemeye koyulur. Onlarla arkadaşlık kurmak için derslerine, hatta ev ödevlerine yardımcı olur. Mazlum Doğan, cüzi bir fiyata yemek yenilen “Fakirhane” isimli mahalle arasındaki küçük bir lokantada gençleri örgütlemeye başlar.

1976 yılının Batman’ın gelindiğinde Apocu hareket kendi tarihinde bir ilki gerçekleştirir. Mazlum Doğan’ın inisiyatifiyle Batman Devrimci Liseliler Derneği kurulmuştur. Bu dernek aynı zamanda hareketin Kürdistan’da bilinen ilk legal derneğidir. Önce “Talebeler” sonra da “Kürdistan Devrimcileri” olarak isimlendirilen Apocular, genç yaşlarına rağmen bilgi, cesaret ve devrimci duruşlarıyla öne çıktılar. Kürdistan tarihinde geri sayım başlamıştır, Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) kurulmasına neredeyse bir yıl kalmıştır. Deyim yerindeyse hareketin attığı tohumlar Batman’da tutmuştur...!

Batman için en önemli geçim merkezi TPAO’dur, yani petrol işçisi olabilmektir. Lakin petrolde çalışacaklara karar veren Batman’ı tüm kurumlarıyla boyunduruk altına alan Batman’da kendi başına bir devlet olan Raman Aşireti’dir. Mazlum Doğan genç arkadaşları ile yaptığı tartışmalar sonucunda işe alımların kurayla olması gerektiğini belirtir. En büyük mücadelelerinin var olan adaletsizliği gidermek olması gerektiğini açıklar. Böylece Mazlum Doğan öncülüğünde kararlaşan gençler işçi alımların müdahale eder ve kurayla işçi alımları yapılır. İşçi alımları Raman Aşireti’nin kararı ile değil adil bir yöntem ile belirlenir. Batman halkı her köşe başında konuşmaya başlar; ‘Apocular geldi adalet geldi’ derler.

KÜRT ÖZGÜRLÜK HAREKETİ'NİN ÖNCÜ KADROLARI BATMAN'DA OLUŞUR

PKK’nin startını vereceği siyasal ve silahlı mücadelenin öncü kadroları bu küçük petrol kentinden çıkacaktır. Mahsum Korkmaz (Egid), Ramazan Toptaş (Sarı İbrahim) Veysi Güzel, Ahmet Kurt, Mahmut Tanrıkulu, Ahmet Ergin (Rizgar), Gurbet Aydın (Ozan Mizgin), Mehmet Şah Deniz, Ahmet İbin (Cahit), Hamit Avcı bunlardan sadece birkaçıdır. Ortaokul-lise öğrencilerinin ardından Töb-Der’li öğretmenler, daha sonra da petrol işçileri arasında örgütlenen hareket sessiz, sedasız ev-ev, mahalle-mahalle örgütlenir, sonraki yıllarda bütün Kürdistan ve diasporaya yayılacak hareketin örgütlenme modeli de şekillenir.

Artık girilmeyen tek bir alan kalmıştır; legal siyaset. 1977 yılının Aralık ayında gerçekleşen yerel seçimlerde Apocular, Batman’da legal siyasete katılma girişiminde bulunurlar. Lakin belediye başkanlığı için “bağımsız” aday olarak gösterdikleri İbrahim Ramanlı 130’a yakın oy alır. Girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır, fakat bu hareketin kadroları için bir tecrübe niteliğindedir ve sandıktan çıkan cüzi bir oy onlara daha kat etmeleri gereken çok yolun olduğunu göstermiştir.

FEODAL YAPI APOCULAR İLE ÇÖKÜYOR

Diğer yandan ise, feodal aşiret yapıları Raman ve Sinikiler -özellikle devletle işbirliği içinde olan Raman Aşireti- karşı propaganda faaliyetleri ve halkı sindirmede etkin bir rol oynuyordu. Raman Aşireti’nin keskin saf değişiminin en önemli nedeni çıkar ve yaşam alanlarının daralması ve nüfuzlarını kaybetme korkularıyla yakından ilintilidir. Batman’da kendi başına bir devlet olan Raman Aşireti’nin, 1976 sonrası “Kürdistan Devrimcileri”nin Batman’da artan oranda nüfuzlarıyla birlikte çökme, dağılma ve etkinliğini kaybetme durumu gözleniyordu. Ve özellikle “Kürdistan Devrimcileri”nin adı daha çok duyuldukça Raman Aşireti’nin de otoritesi ve iktidarı da artan oranda zayıflıyordu.

Bu durumun en somut kanıtı 1979 yılında yapılan yerel yönetim seçimlerinde kendini açıkça göstermişti. Batman, 1978 yılana dek -yaklaşık 40 yıllık bir süreç- gerçekleştirilen belediye başkanlık seçimlerini kazanan hep Raman Aşireti’nin desteklediği adaylar olmuştu. 14 Ekim 1979 yılının Ekim ayında gerçekleşen belediye başkanlık seçiminde sonuçlar terse dönmüş ve seçimi bağımsız aday olan Edip Solmaz kazanmıştır. Aslında o dönemin öncü kadrolarının aktardığına göre amaç çok da Ankara rejimine bağlı olan bir belediyeye girmek değildir. Hareketin bir amacı da Kürdistan’da halkı yönetmeye talip olduğunu göstermektir.

Apocular bu yüzden o dönemin ifadesiyle bir “halk önderini” aday göstermeye karar verir. 27 yaşındaki Edip Solmaz “bağımsız aday” olarak gösterilir, ancak PKK hareketinin bir kadrosu olduğunu Batman’da bilmeyen yoktur. Kadro ve sempatizanların işi hiç de kolay değildir. O yıllarda bütün Kürdistan’da olduğu gibi Batman’da da yerel yönetim sistem partileriyle çalışan aşiretlerin ve belli başlı ailelerin elindedir.

KÜRDİSTAN DEVRİMCİLERİNİN İLK SİYASAL BAŞARISI

Solmaz ise askeri okuldan mezun olduktan sonra üsteğmen olmuş, 1975’de Lice depremi sonrasında depremzedelere yardım için bölgeye gönderilmiştir. Görevli olduğu birliğin komutanın yaşamını yitiren Liceliler için “atın şu leşleri bir kenara” gibi hakaretlerle bulunması onun istifasını tetiklemiş, soluğu yeniden memleketinde almıştır. O yıl Batman’a dönen Solmaz, hareketle tanışır. Zaten yakın arkadaşlarından birisi de Mahsum Korkmaz’dır.

Şahabettin Bağdu’dan boşalan Batman belediye başkanlığı için 30 Eylül 1979 günü seçim yapılacağı bildirilmiş ancak Bakanlar Kurulu kararıyla 14 Ekim 1979 tarihine ertelenmişti.14 Ekim’de yapılacak seçime “Kürdistan Devrimcileri”nin desteğini de alarak bağımsız aday olan Edip Solmaz yerel bir gazeteye yaptığı açıklamada “seçimden güçlü olarak çıkacaklarını belirterek seçim hazırlıklarının başarıyla sürdürüldüğünü ve yurtsever hemşerilerimize güvenerek aday olduğunu” belirtmiştir.

Büyük bir rekabetin yaşandığı seçim çalışmalarında Edip Solmaz 3876 oy alarak belediye başkanı seçilmiştir. En yakın rakibi Adalet Partisi adayından 199 fazla oy almıştır. Raman Aşireti’nin seçimleri manipüle etme çabalarına rağmen seçim kazanılmış ve bu durum “Kürdistan Devrimcileri”nin ilk siyasal başarısı olarak değerlendirilmiştir.

28 GÜNLÜK ÖZYÖNETİM DENEYİMİ

Edip Solmaz, seçildiğinde işi hiç de kolay değildir. Bir yanda yaşanan siyasal kaos, bir yanda işçilerin ücretlerini alamamaları nedeniyle; süregelen grev, stokçuluk ve karaborsa nedeniyle halkın temel ihtiyaç maddelerini bulamaması; rüşvet ve yolsuzluk, fiyat kontrol ve denetim sisteminin çökmesi; ödenmeyen memur maaşları, borçlar, sigorta primleri gibi kangrenleşen sorunlar ve beklentilerin yüksek olması daha ilk günden işleri fazlasıyla zorlaştırıyordu.

Solmaz, başkan seçildikten sonraki ilk beyanatında “belediyede ancak dürüst çalışanların barınabileceklerini, belediyedeki rüşvet ve yolsuzlukların üzerine gideceklerini açıklayarak icraatlarından yurtsever halkımıza danışıp desteklerini bekleyeceklerini” belirtir. Yapılan bu beyanat, Solmaz’ın çalışma ilkelerinin esasını oluşturan ana çerçeveyi belirtmekle kalmamış aynı zamanda Kürt Özgürlük Hareketi’nin temel yönetim perspektifi olan doğrudan, çoklu ve katılımcı belediyeciliğin işletileceğinin ilk işaretini vermiştir.

Fiyat kontrol ve denetim sistemini mutlaka işler hale getireceğinin sözünü veren Solmaz, ilk haftasını doldururken piyasada sıkıntısı çekilen demir, çimento, odun, kömür ve yağ satışını durdurarak işe başlamıştır. Demir, çimento, odun, kömür ve yağ fiyatlarının satışına belediye encümeninde görüşüldükten sonra başlanmıştır. Etkin bir fiyat ve denetim sistemi kurularak stokçuluğa ve karaborsaya karşı savaş başlatılmıştır.

BATMAN İÇİN YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI

Piyasa kontrolünü sağlama konusunda kısa sürede büyük bir mesafe alınmıştır. Denetimin en önemli ayağı olan zabıta teşkilatını kısa sürede gerçek hüviyetine kavuşturmayı başarmıştır. Halkın temel ihtiyaç maddelerinin temini konusunda büyük gayret sarf eden Solmaz, yapılan kontroller sonucunda ele geçirilen 2000 paket yağı halka ücretsiz dağıtmıştır.

Göreve geldiği ilk günden itibaren grevdeki işçilerin sorunlarıyla ilgilenmiş ve Genel- İş’le görüşmelere başlayarak grevin işçilerin hak ve çıkarlarını gözeten bir yerden uzlaşmayla sonuçlanması için büyük çaba harcamıştır. Tanker ve büyük tonajlı arabaların şehre sokulmayacağını, belediyenin boş garajında ve tahsis edilen boş sahada toplamasını encümenle birlikte kararlaştırmıştır.

Tanzim satış mağazalarının açılması halkın ucuz gıdaya ilk elden ulaşması Solmaz için temel bir hedeftir. Ranta, işbirlikçi kompradorlara beslenme kaynağı ve halkın başında Demokles’in Kılıcı olan belediyecilikten halkçı, hizmet belediyeciliğini geliştirmek konusunda kararlı olan Kürt Özgürlük Hareketi genç Başkan Solmaz başkanlığında Batman tarihi bir dönemin başlangıcına tanıklık eder.

FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER ŞEHRİNİN İLK FAİLİ MEÇHULU: EDİP SOLMAZ

Batman’da Mazlum Doğan öncülüğünde Kürt Özgürlük Hareketi güçlü bir gelişim gösterir. Kürt Özgürlük Hareketi’nin büyük bir karşılık bulduğu toplumsal taban köylerden göçen yurtsever, yoksul halkla birlikte büyük bir sayıya ve kitleye dönüşür. Bunu gören devlet ve ajan, tetikçi rolü oynayan işbirlikçi kompradorlar faili meçhul olarak tarihe geçen aslında faili belli olan cinayetlere ve katliamlara başvurur. Amaçlanan Kürtlerde büyük bir uyanışa ve umuda yol açan Kürt Özgürlük Hareketi’nin gelişiminin ve yayılımının önünü almaktır.

Solmaz’ın hizmet kararlığına; bağımsız aday olarak girdiği seçimlerde Batman Belediye başkanı olarak seçilip göreve başladıktan 28 gün sonra 12 Kasım 1979 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldür(t)ülmesi engel olur.

Bu olay halkta büyük bir nefret ve kin uyandırmıştı. Batman halkı ve Batman toprakları, o koşullarda ilk defa öylesine büyük bir cenaze törenine hazırlanmıştı. Bir Kürt yurtseverin katledilmesi karşısında ilk defa büyük bir nümayiş düzenlenecek ve halk seçtiği başkanına sahip çıkacaktı. Yaklaşık otuz bine yakın insan cenaze törenine katılmış ve Edip Solmaz’ın katledilmesini protesto etmişti. Öyle ki, 1979 yılında bu sayı neredeyse Batman nüfusunun tamamına yakınına denk gelmekteydi. Edip Solmaz Batman’ın binleri aşan faili meçhul cinayetler tarihinde ilk sırada yer alır.

EDİBÊ ME (BİZİM EDİP)

Batman Belediye başkanı Edip Solmaz’ın 27 yaşında daha 28 günlük başkanken katledilmesi halkta büyük bir öfkeye ve tepkiye yol açar. Yeni doğan çocukların adı artık Edip’tir. Onlar Edip gibi büyütülecek ve Batman yitirdiği Edip’inin yerine binlerce Edip yetiştirecektir. Edip Solmaz için Batman halkı Edîbê Me (Bizim Edip) demeye halen devam ediyor. Bugün de aynı yöntemlerle halkın iradesi yok sayılıyor, halkın kendi kendini yönetmesi engelleniyor. Bundandır ki halen Kürt Özgürlük Hareketi geniş bir halk tabanıyla kentte karşılığını buluyor. Yüzlerce genç Edip yönünü Kürt Özgürlük Hareketi’nin saflarına çeviriyor…

Sonuç olarak:

Edip Solmaz’ın belediye başkanlığı pratiği, ders alınacak sayısız pratiklerle doludur. Belediye başkanlığının kazanıldığı ilk tarihlerden itibaren yaşanan belediyecilik yani özyönetim deneyimlerinin en çarpıcı örneği olarak önümüzde duruyor.

Bir tarafta devletin dayatmaları, bir tarafta yerli işbirlikçi feodal toprak sahipleri, aşiretler; öte tarafta ilkel milliyetçi Kürt gruplarının ablukasının kırılarak halka nasıl ulaşılacağının manifestosu vardır Batman deneyiminde.

Hazır olanın üzerine kurulan değil; dişle, tırnakla, emekle yaratarak/yoğurarak halkla birlikte değer yaratmanın adıdır Batman pratiği.

Koşulların en zorunda komite esaslı çalışmanın, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev halkı örgütlemenin, halka güven vermenin, moral tazelemenin deneyimidir Batman pratiği.

Stokçuluktan ve karaborsadan palazlanan işbirlikçi çıkar şebekelerine karşı açılan savaşın adıdır, Batman pratiği.

Rüşvet ve yolsuzluğu geçim kaynağı haline getirmiş halk düşmanlığına karşı yürütülen mücadelenin adıdır Batman pratiği.

Kısa sürede büyük işler başarılacağının kanıtıdır Batman pratiği.

Bütün zorluklarına, olumsuzluklarına, imkansızlıklarına rağmen sızlanmadan, şikayet etmeden, gerekçeler yaratmadan halka hizmet etmenin rehberidir Batman pratiği.

Batman pratiği, yoksulların/mülksüzlerin kendi kaderlerine el koymaya, işgale ve sömürgeciliğe karşı bir isyan hareketidir.

Dahası bugünkü kazanımların kök hücresidir.

Bu deneyimi yaratanlara ve Edip Solmaz’a binlerce selam olsun...!

*ANF Arşiv ve Gazete Karınca’dan yararlanılmıştır.