Girê Spî’de MİT denetiminde yeni çete grubu kuruldu

Eski DAİŞ'çiler komutasında yeni bir çete grubu kuran MİT, bu çeteleri Girê Spî'de özerk yönetim yetkilileri ile QSD üyelerine karşı suikast ve sabotajlarda kullanıyor.

Türk devleti 2011 yılından bu yana Suriye’deki politikasını çeşitli çete gurupları üzerinde belirledi. Türk devletinin Müslüman Kardeşler, Cephet El Nusra ve DAİŞ'e kadar uzanan çetelerle vesayet savaşı YPG/YPJ ve QSD’nin bozgununa uğrayınca, 24 Ocak 2016’dan bu yana Türkiye Suriye sahasına bizzat kendi girdi. Fakat hem hiç bir meşruiyeti olmayan işgal harekatlarına meşruiyet kazandırmak, hem de ucuz savaş gücü olarak çete oyunundan vazgeçmedi.

Türk devletinin 24 Ağustos 2016 yılında başlattığı Cerablus’a işgal hareketinde DAİŞ çetelerinin sakalını kesip ÖSO üniforması giyerek "Fırat Kalkanı Güçleri" içinde yer aldıkları dünya basınına da yansımıştı. Yine Efrîn işgali sürecinde DAİŞ çetelerini kullanan MİT, Efrîn işgalinin ardından başta Girê Spî ve Minbiç olmak üzere Kuzey Suriye kentlerindeki faaliyetlerini artırmış durumda.

MİT Girê Spî’de, Akçakale Belediye Başkanı’nın desteğiyle eski DAİŞ'çiler komutasında "Girê Spî Ulusal Ordusu" isimli çete gurubunu kurdu. MİT şuan bu çeteleri de Girê Spî alanında demokratik özerk yönetim yetkilileri ile QSD üyelerine karşı suikast ve sabotajlarda kullanıyor.

ÇETE GRUBUNUN KURULMASINDAN AKÇAKALE BELEDİYE BAŞKANI SORUMLU

MİT Türk devletinin Efrîn’i işgal etmesinin ardından Rojava’nın Cizire ve Kobanê kantonlarını birbirine bağlayan Gire Spî’ye dönük faaliyetlerini de hızlandırdı. MİT eliyle Akçakale ve Urfa’da yaşayan Arap halkı içerisinde Girê Spi'ye bir operasyon düzenleneceği propagandası yapılarak kurulacak çete gurubuna katılım sağlanması istendi.

MİT’in Akçakale ve Urfa’da bu çete gurubunu kurabilmek için görevlendirdiği kilit isimlerin başında Akçakale Belediye Başkanı Abdulhakim Ayhan (Ebid El Hekim Ayihan) geliyor. MİT Ayhan vasıtasıyla "Girê Spi Ulusal Ordusu" isimli çete gurubunu kurabilmek için Akçakale’deki Arap halkı içinde bir çok görüşme ve toplantı gerçekleştirdi. Güvenilir kaynakların aktardığı bilgilere göre, kendisi de Arap halkından olan Abdülhakim Ayhan, eliyle MİT’in toplantılarına Akçakale ve Urfa’da "Fırat Kalkanı" güçlerinde yer alan çeteler ve ailelerinin yanı sıra bir çok eski DAİŞ'linin de katıldığı belirtiliyor.

KOMUTA KADEMESİ DAİŞ ÜYELERİNDEN OLUŞUYOR

MİT'in gerçekleştirdiği görüşme ve toplantılar sonucunda yaklaşık bir ay önce çete gurubunun kurulması noktasında mutabakata varıldı. Ekrem Dede isimli avukat, Salih El Hac, Ebidulla En Hendawi ve Ebid El Letif Keçel isimli şahıslarla gerçekleştirilen toplantı sonucunda çete grubunun komuta kademesi belirlendi. Güvenilir kaynaklar MİT’in gerçekleştirdiği toplantılara katılan bazı Arap kesimlerinin itirazlarına rağmen çete gurubunun komuta yapısında ve gövdesinde ağırlıkta DAİŞ üyelerine yer verildiği bilgisini aktardı.

HEPSİ ÜNİFORMA DEĞİŞTİRMEYE ALIŞIK DAİŞÇİLER

Yeni çete gurubunun komuta kademesinde yer almak üzere belirlenen DAİŞ'çilerin Türk devletinin çete oyunlarında belli bir geçmişi var. Hepsi MİT’in üniforma değiştirme oyununa daha önce de dahil olmuş ve çete gurupları arasında daha önce de geçiş yapmış elemanlar.

ANF'nin ulaştığı bilgilere göre, yeni kurulan "GrêSpî Ulusal Ordusu" isimli çete gurubunun komutanları ve geçmişleri şöyle:

Ebid El Letif Keçel, isimli DAİŞ üyesi, çete grubunun Genel Komutanı olarak belirlendi. Suriye krizinin başlangıcında Enwe El Heq Taburu'nu kuran Keçel, daha sonra DAİŞ çetelerine katıldı. El Meşhur aşiretinden olan Keçel  Girê Spî’ye bağlı El Minbeteh köyünden.

Musene El Letif El Keçel, çete grubunun 1. askeri komutanı. Musena genel komutanın Ebid El Letif Keçel'in oğlu ve tıpkı babası gibi Suriye Krizi başladığında Enwar El Heq taburunda ve sonrada DAİŞ içinde yerini almıştı. Letif El Keçel, Girê Spî’de ÖSO çetelerinin merkezi önünde bir araç patlatmış ve bu patlamada 3 ÖSO çetesi ölmüştü.

SERÊKANİYÊ SALDIRISINDA YER ALAN ÇETELER

Ehmed El Hilu isimli eski DAİŞ üyesi ise çete gurubunun 2. Askeri Komutanı yapıldı. Daha önce Şêx El İslam İbni Teyimiye Taburunu kuran ve daha sonra DAİŞ'e katılan Ehmed El Hilu Umeyr aşiretinden ve Akçakale belediye başkanının akrabası. 

Esmail Ebidulla El Êdo isimli eski DAİŞ üyesi de çete gurubunun komuta yapısında yer alıyor. Suriye krizi öncesi kaçak bir biçimde Suriye rejimine işbirliği yapan El Êdo, iç savaşın başlamasıyla birlikte El Nusra’ya katılıp ve Serêkaniyê saldırısında yer aldı. Serêkaniyê buğday ambarının talan edilmesinden sorumlu olan bu kişi El Nusra içinde de Cephane hırsızlığı nedeniyle tutuklandı. Daha sonra taburunu dağıtarak DAİŞ çetelerine katıldı.

Bunlar dışında kurulmak istenen çete gurubunun komutasında Ebo Reid, ismiyle tanınan Hesan Muhemed El Ufi, Ebu Eye ismiyle tanınan Huseyîn Mehemed El Ûfî ve Yasin El Umeyr isimli eski DAİŞ üyeleri de yer alıyor.

ŞU ANDA GİRÊ SPÎ'DEKİ KONTRA FAALİYETLERDE KULLANILIYORLAR

Güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre bu çete grubuna şu ana kadar ağırlıkta El Umeyr aşiretinden 50 gencin katıldığı ifade ediliyor. Ayrıca bu çete grubuna katılan herkesin askeri ve kontra eğitimlerden geçirildiği yine sadece Akçakale ve Urfa’dan değil Kuzey Suriye’nin Girê Spî'den de bazı işbirlikçilerin bu çete gurubuna katılmak üzere Akçakale'ye çekildiği belirtiliyor.

Kaynaklarımız, bu çalışmaya Rojava’nın Girê Spi kentine operasyon yapılacağı propagandasıyla başlayan MİT’in şu anda konjonktür dolayısıyla bu amacını ertelediği ve çete grubunun kullanım tarzını şimdilik değiştirdiği bilgisini verdi.  MİT ve DAİŞ elemanları tarafından özel olarak eğitilen bu çeteler şu anda Kuzey Suriye’nin Girê Spi alanında demokratik özerk yönetim üyeleri ve QSD güçlerine karşı sabotaj ve suikastlerde kullanılıyor. Bu çeteler, daha önce MİT tarafından Rakka, Girê Spî, Minbiç vb. kentlerde suikastler gerçekleştirmek için kurulan Kıyam Hareketi isimli kontra örgütle birlikte çalışıyor.

TÜRKİYE GİRÊ SPÎ’DE SIKIŞAN DAİŞ ÇETELERİNİ AKÇAKALE’YE GEÇİRMİŞTİ

Bu gün "GrêSpî Ulusal Ordusu" ismiyle DAİŞ üyeleri komutasında yeni bir çete grubu kuran Türk devleti 2015 yılında Girê Spî’yi özgürleştirme hamlesinde sıkışan ve imhayla yüz yüze kalan DAİŞ çetelerinin imdadına yetişmişti.

Rojava’nın Cizîre ve Kobanê kentlerini birbirine bağlayan Girê Spî kenti, Türkiye sınırında yer alıyor. Girê Spî bundan kaynaklı DAİŞ çetelerinin Türkiye üzerinden çete, silah, ilaç vb. takviye aldığı için hem Rojava, hem DAİŞ hem de Türk devleti açısından oldukça önemli bir merkezdi.

Buradan Türk devleti eliyle Kobanê ve Cizire kantonlarına saldırtılan çeteler Rojava ve dünya üzerinde önemli tehdit oluşturuyordu. Fakat YPG/YPJ güçleri Şehit Rubar Qamişlo Hamlesi çerçevesinde 16 Haziran 2015 yılında DAİŞ'in Girê Spî’deki 2 yıllık işgaline son verdi. Bu operasyonla DAİŞ'çilerin YPG karşısında sıkışması sonucu o süreçte Rojava’yı 3 yıldır ambargo altında tutan Türk devleti Akçakale sınır kapısını DAİŞ elemanlarına açtı ve binlerce DAİŞ üyesi Akçakale’ye geçti.

GİRÊ SPÎ İŞGAL GİRİŞİMLERİ HER DEFASINDA YPG/YPJ TARAFINDAN BOŞA ÇIKARILDI

Türk devletinin Suriye oyununda temel araçlarından biri olarak ele aldığı DAİŞ çetelerinin YPG/YPJ tarafından önemli bir merkez olan Girê Spi’den atılmasını hiç bir zaman kabul etmedi. Daha Girê Spî özgürleştikten hemen sonra bizzat Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan  Girê Spî’nin özgürleştirilmesine tepki vermişti. Daha sonrasında da bir çok defa sınırdan çete gurupları geçirilerek Girê Spî'de kargaşa yaratıldı.

28 Şubat 2016 tarihinde geliştirilen Gİrê Spî işgal girişimi ve katliamı bunlardan en önemlisi ve belgelenebilen bir girişimdi. 28 Şubat 2016 yılında DAİŞ çeteleri Akçakale sınırından Türk askerinin denetiminde Girê Spî’ye geçirilerek, kent merkezi dahil Sıluk, Mebruka, Eyn İsa hattında 25 noktaya saldırdı ve Arap halkından 15 sivili katletti. Fakat bu saldırılar YPG/YPJ güçleri tarafından 24 saat içinde boşa çıkarıldı. Hemen ardından YPG/YPG'nin yaptığı operasyon sonucu Savaş Yıldız isimli çete başta olmak üzere yakalanan çeteler bu işgal girişimi ve katliamını MİT’in planlama ve istemi doğrultusunda yapıldığını itiraf etti.

NEDEN AKÇAKALE VE GİRÊ SPÎ?

Vesayet savaşı sona ermiş olmasına rağmen günümüzde de Türk devleti için Rojava ve Suriye politikasında çete gurupları yer tutuyor. Bu yılın Ocak ayında Alman Televizyonu ARD Türkiye’de biri Urfa'da olmak üzere DAİŞ üyelerine ait 3 eğitim kampının olduğunu belgelerle ortaya çıkarmıştı. Geçtiğimiz süreçte özgür basın tarafından da bir çok defa belgelenen DAİŞ, Türk devleti ilişkileri ve Türk devletinin çete oyunları bu kez de ARD tarafından belgelendi.

Alman basını 234 bin 900 Suriyeli mülteci gencin AFAD kamplarında silahlandırılarak Suriye ve Irak’a savaş için gönderildiğini yazdı. 21 kamp arasında Türkiye’nin en fazla Urfa’nın Akçakale ilçesindeki Süleyman Şah Kampı’ndan faydalandığı ve bu kamptaki kadınların da aynı kapsamda eğitildiğine dikkat çekilmişti.

Minbiç, Girê Spi, hatta Qamişlo'yu işgal etmek isteyen Türk devletinin amacı "Girê Spî Ulusal Ordusu" çeteleri ile Arap halkını Demokratik Özerk Yönetimlere karşı kışkırtmak ve ileride olası bir işgal harekatında bu çete gruplarıyla meşruiyet kazanmak.