Foza Yusif, halkların federasyonu onayladığını ve çözümün kendilerinde olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Kuzey Suriye Federasyonu Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Foza Yusif, 1 Aralık’ta yapılan yerel seçimlerle ilgili Yeni Özgür Politika'nın sorularını yanıtladı.

800 binin üzerinde seçmen kartı dağıtıldı. Seçmen sayısı ve katılımın nüfusa göre oranı nedir, katılım oranı neyi ifade ediyor?

Riyad ve Cenevre toplantılarının yapıldığı süreçte bu seçimler yapıldı. Böylesi süreçte seçimlere gitmek bir mesajdı. Kuzey Suriye ve tüm Suriye halklarının kendi sorunları kendi öz güç ve dinamikleriyle çözme hakkına salip oldukları gösterildi. Bu seçimler, sadece Kuzey Suriye için değil, tüm Suriye için çözüm yolunu gösterip bir perspektif ortaya koydu.

Yerel meclis seçimleri olduğu için Komün seçimlerinin aksine merkezi yerine sandıkları kurulmasına ve savaş devam etmesine rağmen halkın ilgili yoğundu, yüzde 69 katılım çok önemli bir orandı. Sandığa giden insanlar sadece meclis üyelerinin seçimi için oy kullanmadı, birlikte yaşayan halklar Demokratik Federalizm Sistemini de onayladığını; sorunlarının çözüm yolu olarak tanıdıklarını gösterdi. Seçimin bu boyutu çok önemliydi.

Suriye ve Ortadoğu tarihinde ilk kez halklar kendi aralarında anlaşarak, mutabık kalıp kotalar belirleyerek kendi kendilerini yönetmek için en demokratik şekilde meclisleşmeye gidiyor, örgütleniyor.

Bundan sonraki süreci (yüzde 40’lık kotanın belirlenmesi, meclisler tamamlandıktan sonra yönetimlerinin oluşturulması) ve takvimini anlatabilir misiniz?

Toplumsal Sözleşme’de seçimlerin yüzde 60’nın genel, kalan yüzde 40’nın da kota olduğunu belirlemiştik. Bu da halklar, gençler ve farklı inançların temsil bulması için konulan bir kotadır. Seçim Yasası tüm toplumsal ve inançsal kesimlerin temsil edilmesi espirisiyle hazırlandı. Seçim ile ortaya çıkan tabloya göre, tüm meclislerin yüzde 50’si kadındır. Yine tüm meclislerde gençlik kotası var ve gençler meclislerde yer alıyor. Üçüncüsü de bölgedeki tüm halkların temsili için mutabık kalınarak kotalar belirlenmişti ve bunlar da meclislerde yerini alıyor.

Seçimlere Kürtler dışındaki halkların seçme ve seçilme anlamında katılımı nasıldı, bu durum Kuzey Suriye’nin geleceği için ne anlama geliyor?

Kürtlerin dışında Kuzey Suriye’de yaşayan halkların seçime katılım oranı yüksekti. Özellikle Arapların yaşadığı bölgelerde çok güçlü bir katılım görüldü. Önümüze koyduğumuz projenin başarısı için bu çok önemli. Tüm halklar ve kesimlerin bu seçimlere dahil olması, Demokratik Ulus perspektifinin tüm halklar ve toplumsal kesimlerce kabul gördüğünü gösteriyor. Halklar özgür ve eşit bir temelde birlikte yaşamak istiyor. Bu aynı zamanda hem yerel hem de uluslararası siyasi güçler için verilen güçlü bir mesajdı. Güçlü katılım, projenin başarıya ulaşacağının göstergesidir. Bu seçimler, halkların barış içinde birlikte yaşama isteğine büyük bir katkı sunacaktır.

Başından beri Türkiye ile birlikte hareket eden KDP güdümlü siyasi yapıların tavrının nasıl izah ediyorsunuz, özellikle referandum sonrası yaşanan hezimetin onlara da yansıması olmadı mı?

Türk devleti ile bağlantılı bu gruplar Komün seçimlerini boykot etti. Son seçimde de bunu yapmak istediler. Komün seçimleri zamanında Güney Kürdistan’daki referandum daha yapılmamıştı ve sonuçları ortaya çıkmamıştı buna rağmen ENKS’ye bağlı kesimler de yüksek bir oranla sandık başına gelerek oy kullandı. ENKS’nin kendine en yakın kesimler üzerinde de etkisi çok azdır. Herkes yaşama geçirilen projenin ulusal bir proje olduğunu, tüm Kürtlerin haklarının garantiye alınması için geliştirildiğini görüyor. Siyasi olarak kendini ENKS’li olarak gösteren kesimler hem komün hem de meclis seçimlerine katıldı. Seçimlerin üçüncü aşamasına hem Kürtler hem de bölgedeki kesimler daha yoğun katılım sağlayacaklar.