Efrînli aile: Çeteler bizi ölümle tehdit ediyordu

Türk devleti ve ona bağlı El Nusra, ÖSO ve DAİŞ çeteleri Efrîn'deki ailelerin mallarını talan edip sivillere işkence yapıyor.

Türk devleti ve ona bağlı El Nusra, ÖSO ve DAİŞ çetelerinin 20 Şubat'da Efrîn'e yönelik başlattığı işgal ve katliam saldırıları nedeniyle, YPG ve Efrîn kanton yönetimi sivil katliamlarının önünü alabilmek için Efrîn halkını 16 Mart'ta Şêrewa ve Şehba alanına çekmişti. Fakat, Efrîn merkez ve köylerinde her şeye rağmen topraklarını bırakmak istemeyen bazı Efrînli aileler ise Türk devleti ve ona bağlı çetelerinin zulmüne maruz kalıyor.

ÇETELER SÜREKLİ EVLERE SALDIRIYOR

Efrîn merkez ve köylerinde kalan birçok aile, çeteler tarafından işkence ediliyor ve mallarına, evlerine el konuluyor. H.B. ailesi de Efrîn’de çetelerin zulmünden dolayı kaçıp Şehba kantonuna gelmiş. Çetelerin sürekli olarak evlerine baskın yaptıklarını ve kocasına günlerce işkence edildiğini dile getiren X.H.B, yaşadıklarını ANF'ye anlattı.

Saldırılar nedeniyle sürekli köy değiştirdiğini dile getiren X.H.B şunları anlattı: "Birçika köyüne kaçtım iki gün orada kaldıktan sonra evime geri dönmek istedim. Ancak, köyümüze geri dönmemize izin vermediler. Ondan sonra Basûtê'ye gitmek zorunda kaldık. Orada iki hafta kaldık. Olmadı, oradan da çıkmak zorunda kaldık. En son Beradê'ye kardeşimin evine gittim."

SİVİLLERE İŞKENCE EDİLİYOR

Çetelerin sürekli olarak evlerine baskın yaptıklarını ve eşine işkence edildiğini belirten H.B; "Biz kardeşimin evine yerleştik. Çeteler eve gelip bize 'burada ne işiniz var. Kim size dedi girin' dediler. Kocamı ölümle tehdit ettiler. Sonra onu alıp götürdüler. O kadar işkence etmişlerdi ki kocamın ayakta duracak hali kalmamıştı" diye konuştu.

KÖYDE NE KADAR EV VARSA TALAN ETMİŞLER

X.H.B köydeki tüm evlerin çeteler tarafından talan edildiğini ifade ederek, "Köyde evlere girip ne kadar yeni şey varsa alıp götürüyorlardı. Kardeşimin tüm eşyalarını ve tavuklarını götürdüler. Komşumuzun koyunlarını götürdüler. Biz sadece bakıyorduk, korkudan hiçbir şey diyemiyorduk. Evlerimize girip fotoğraflarımızı çekiyorlardı" dedi.

Köyde kalanların çetelerin saldırılarından dolayı dışarı çıkamadığını belirten H.B. şöyle devam etti: "Akşam beşten sonra kimse dışarı çıkamıyor. Bize 'evlerinize girin kapıları kapatın' diyorlardı. Her gece geliyorlardı bizi tehdit ediyorlardı. Ben kocama gidelim dedim. Yağmurlu bir günde gece yarısı, evimizi, yurdumuzu terk etmek zorunda kaldık."