Yekîneyên Parastina Jin (YPJ) üyesi Rehşan Ürper (Asmîn Kadox Goyî) de işgalci Türk ordusu ve ona bağlı çeteler tarafından Efrin kantonuna karşı başlatılan saldırıların devam ettiği 15 Mart tarihinde yaşamını yitirdi.

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Özerli (Çeman) köyünde hayata gözlerini açan YPJ’li Ürper, daha küçük yaşta Kürt halkına karşı yürütülen baskılar ile tanışır. 2 kez ismi “Kürdistan” koyulsun diye İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne başvuru yapılan Ürper, talebin ret edilmesi üzerine Rehşan ismini alır.

ÜRPER HALEN ‘KÜRDİSTAN’ ADI İLE ANILIYOR

Babası Hadi 3 yıl boyunca koruculuğa mecbur bırakılan Ürper, daha Şırnak Üniversitesi Muhasebe Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi olduğu 10 Mayıs 2015 tarihinde, Kürt Özgürlük Hareketi’ne katılır. Kobane'nin özgürleşmesinde öncülük eden kadınları örnek alarak, yönünü Efrin’e çeviren Ürper, 15 Mart tarihinde yaşamını yitirir. Ürper’in ailesi, halen “Kürdistan” olarak andığı kızlarının mücadelesine değinti.

ANNE ÜRPER: HER YERDE BAŞI DİKTİ

Kızının mücadelesini anlatmaya başlarken duygulanan Ürper'in annesi Şarkiye Ürper, “Evde ve okulda her zaman işine bağlıydı” dedi. Ürper’in yanı sıra 5 çocuğu olan anne Ürper, kızının ayakları üzerinde kalmak için birçok işte çalıştığını dile getirdi. Kızı için, “Gittiği her yerde başı dikti" diyen anne Ürper, "Rewşan doğduğu zaman ismini Kürdistan koymak istedik. Ancak nüfus müdürlüğü bu ismi kabul etmedi. Biz de ikinci gün tekrar gittik. Bu kez de kabul etmedi” dedi.

‘KATILIMINI DAHA SONRA ÖĞRENDİK’

Yaşamını yitiren kızının çocukluğuna değinen anne Ürper, şöyle devam etti: "Kızım tüm işlerime yardım ederdi. Ona küçükken zafer işareti yapmayı gösterince hemen yapardı. Biz evimizde çocuklarımızla oturup, yaşayalım dediğimiz vakit o, Kobanê'de yaşayan insanların saldırılar karşısında yaşadıklarını anlatır, bize sitem ederdi.”

Kardeşinin üniversiteyi kazandığı vakit yaşadığı sevinci ilk olarak kendisiyle paylaştığını aktaran Behican Ürper ise, “Rewşan katılımını ailesi ile paylaşmadı. Okulu bırakıp, katılım yaptığını daha sonra öğrendik” diye anlattı.

‘KORUCULUĞU BIRAKTIĞIM DÖNEMDE KIZIM DOĞDU’

Baba Hadi Ürper de, 90'lı yıllarda köyde yaşadıkları vakit ciddi baskılar ile karşılaştıklarını ve kendisinin 3 yıl boyunca zorunlu koruculuk yaptığını belirtti. Baba Ürper, şöyle konuştu: "O dönem kimsenin yaylalara gitmesine, arazilerine bakmasına ve hayvanlarını otlatmasına izin verilmiyordu. Devlet köyde yaşayan bütün erkekleri toplayıp, koruculuğu dayattı. Biz de ailemize, evimize ve bahçelerimize zarar verilmesin diye mecburi korucu olduk. Kızım koruculuğu bıraktığım dönemde dünyaya geldi. Kızıma ‘Kürdistan’ ismini verdik ancak devlet ismi kabul etmedi.”

'DOĞRU OLMAYAN BİR İŞİ ASLA YAPMAZDI’

"Kızım Kürdistan, hak ve doğruluk dışında hiçbir şey yapmazdı. Yanlış yolda gitmedi” diyen baba Ürper, kızı hakkında şöyle konuştu: “Yaşadığımız yer çetin bir yer. Bundan dolayı yaşlı insanlar çok zorlanırdı. Kızım bazen evine giden yaşlı anneleri sırtına alıp evine götürürdü. Doğru, haklı ve dürüst olmayan bir işi asla yapmazdı. Okulda, evde ve sosyal hayatta her zaman doğru insanlar ile arkadaşlık kurar ve her zaman örnek kişiliği ile bilinirdi."