Türk devleti ve ona bağlı El Kaide kırıntısı çetelerin Efrîn'e yönelik işgal saldırıları 53'üncü gününde devam ederken, kente gelen Güney Kürdistanlı inanç temsilcileri soykırım ve işgal saldırılarına tepki gösterdi.

ANF'ye konuşan Mela Seman Sengawî ile Zerdeştî temcilci Asrewan Qadrok Kürt halkının bütün inançlarına, Efrîn için harekete geçme çağrısı yaptı.

Efrîn direnişine destek vermek amacıyla Güney Kürdistan'dan gelen Mela Saman Sengawî, Kürt halkının işgale karşı tek vücut olduğunu ve büyük bir moralle direniş sergilediğini kaydetti.

Sengawî, "Bizler buraya terörist Erdoğan'a bir mesaj vermek için geldik. Kürt halkı birdir, asla bölemeyeceksiniz, bitiremeyeceksiniz. Bizler Güney Kürdistan'da Saddam Hüseyinleri gördük ama onlar şimdi nerede? Akıbetleri ne oldu? Fakat Kürt halkı olarak bizler hala buradayız. Efrîn'de zafer yakındır. İnşallah burada Newroz ateşi eşliğinde Efrîn zaferini kutlayacağız" diye konuştu.

KÜRT DİN ALİMLERİNE MESAJ

Sengawî, Efrîn güçlerinin yaklaşık iki aydır NATO'nun ikinci büyük ordusuna karşı kahramanca bir direniş sergilediğini ve bu direnişin sadece Efrîn'in savunması değil, tüm Kürdistan'ın savunması olduğunu kaydederek şöyle konuştu: "Saddam Hüseyin Kürtlere yönelik katliam hareketine Kuran-ı Kerim'in Enfal suresiyle adlandırmıştı. Erdoğan ise katliamlarına Fetih suresinin adını veriyor. Bu Kuran'a karşı suçtur. Kürtleri katletmek için Kuran'ı kendilerine kalkan yapıyorlar. Bu Kuran'a karşı büyük bir suçtur. Bütün din alimleri bunu görmeli. Özellikle de Kürt din alimleri bunu görmeli. Burma ve Filistin'de Müslümanlara karşı katliamlar olurken bizler göz yaşı döküp alanlara çıktık, ama Efrîn için hala Kürt din alimleri bir gözyaşı dökmüş değil.”

KÜRDİSTAN SAVUNMASINA KATILIM ÇAĞRISI

Türk, Arap ve Fars iktidarlarının İslam'ı kendi menfaatleri için kullandığını ama Kürtlerin asla böyle bir şey yapmadığını kaydeden Sengawî, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Kürt din alimleri nerede? Neden sokaklara çıkıp Kürt halkının sesini dünyaya duyurmuyorsunuz? Bu bir din savaşı değil. Ama onlar dini kullanarak halkımızın evlatlarını katlediyor. Bu bir ulus ve toprak savaşıdır. Bu Kürdistan'ın savunması savaşıdır. Kuran'da toprağınızı, malınızı, canınızı, namusunuz koruyun diye emrediyor. Eğer biz Türk devletinin toprağımızı, malımızı, canımızı ve namusumuzu hedef alan işgal saldırılarına karşı sessiz kalırsak, Kuran'ı tatbik etmediğimizin göstergesidir. Biz bu ayeti tatbik etmezsek öbür dünyada bunların hepsinin hesabı bizden sorulacaktır. O yüzden Kürdistan'ın dört parçasındaki gençlerimizin bu savunmaya katılması çağrısında bulunuyorum."

KANIMIZLA CANIMIZLA EFRÎN'İN YANINDAYIZ

Heyette yer alan Zerdeştî temsilci Asrewan Qadrok ise Efrîn direnişinde hayatını kaybedenleri saygıyla anarak, "O savaşçılar ve şehitler ki bugün tüm Kürdistan'ın savunmasını yapıyor. Güney Kürdistan'daki tüm Zerdeştîlerin selamlarını onlara getirdim. Bugün Efrîn'e yönelik saldırılar sadece Efrînle sınırlı değil, bu saldırılar Kürt halkının varlığını hedef alıyor. Savaşçılar ise NATO'nun en büyük ordularından birine karşı varlığımızı savunuyor. Bu Kürdistan savunmasıdır. Kürdistan'ın onurunun savunmasıdır. Bizler de kanımızla canımızla onların yanındayız" diye konuştu.

BU SESSİZLİK NEREYE KADAR?

Birleşmiş Milletler, UNESCO ve insan hakları örgütlerine Efrîn'deki katliamlara ilişkin bir rapor sunduklarını belirten Asrewan Qadrok, şunları söyledi: "Ama hala görevlerini yerlerine getirmediler. Ateşkes kararı aldılar ama Türkiye dinlemiyor. Türk devletinin işgaline karşı gözlerini kapatmışlar. Bu sessizlik nereye kadar. Vatikan'da Erdoğan gibi bir katilin elini tutup konuşuyorlar. Biz bu durumda uluslararası camiadan ne bekleyelim. Onun için Kürtler gerçekliklerini görmeli ve bu işgal karşısında birlik olmalı."