Cephenin gülen gözleri

Hasret ve Amara... Ellerinde keleşleri, yüreklerinde inançları, umut saçan bakışlarıyla Dêrazor köylerinde ve çöl arazilerinde düşmanlarına korku salıyor.

QSD’nin devam eden Cizîr Fırtınası’na kapılan DAİŞ çeteleri, tükenişin eşiğine doğru gidiyor. DAİŞ’e karşı yürütülen savaşta ön mevzilerde yer alan YPJ’li savaşçılar da dünyaya örnek destansı zaferlere imza atıyor. 

Hasret Kobanê ve Amara Rênas Ferhat da ellerinde keleşleri, yüreklerinde inançları, umut saçan bakışlarıyla Dêrazor köylerinde ve çöl arazilerinde düşmanlarına korku salan savaşçılardan. 

 

‘ÖZGÜRLÜĞE KİLİTLENMİŞİZ’

Dêrazor hamlesinde geçtiğimiz haftalarda başlayan DAİŞ’in ağır saldırısını YPJ’li savaşçılar kırdı. Yaklaşık 20 gün çemberde kalan QSD güçleri, ön mevzilerde çatışan YPJ’liler sayesinde kurtarıldı. 

2016 yılında YPJ’ye katılan Hasret Kobanê, bu başarıyı mütevazı bir dille anlatıyor: “Çeteler sabah saatlerinde ağır silahlar ve patlayıcı araçlarla saldırdı. Öncesinden mevzilenmiştik ve bu saldırıyı kırdık. Biz halkımızın özgürlüğü ve rahatlığı için burada savaşıyoruz. Halkımızın göç etmesini istemiyoruz. Göç edenlerin geri dönmesini istiyoruz. Tek amacımız, topraklarımızı korumak, özgürleştirmek ve düşmanı yok etmektir. Buna kilitlenmişiz

‘HERKES YOLDAŞLIK RUHU İLE SAVAŞIYOR’

Hasret Kobanê, her türden zorluğu yoldaşlık bağlarıyla aştıklarını belirtiyor ve ekliyor: “Arap, Süryan, Türkmen, Ermeni ve başka ülkelerden gelen enternasyonellerle birlikte omuz omuza veriyoruz. Aramızda güçlü yoldaşlık bağları oluştu. Herkes yoldaşlık ruhuyla zulüm gören halkları özgürleştirmek için savaşıyor.“

‘KADIN ÖZGÜRLĞÜ İÇİN CANIMIZI VERİYORUZ'

Amara Rênas Ferhat da iki yıl önce yaşadığı Amed’den Rojava’ya savaşmaya gelmiş. Minbic, ve Tebqa hamlelerinin ardından şimdi de Dêrazor’daki hamleye katılmış. 

Amara da DAİŞ’in kadınlara yaptığı zulmü gördükten sonra saflara katılmaya karar verdiğini söylüyor. “Kadınların kölelikten kurtulması bizim için çok önemli. Özgürlüğe olan inancımızla, var gücümüzle savaşıyoruz. Bunun için canımızı veriyoruz” diyor. 

‘YOLDAŞIM BENİM İÇİN KENDİSİNİ ÖNE ATIYOR’

Amara da kendisini derinden etkileyen yoldaşlık ruhuna vurgu yaparken, şunları ifade ediyor: “Beni en derinden etkileyen şey, mevzilerde düşmanla çatışırken yoldaşımın benim için kendisini öne atmasıdır. Düşmana saldırı esnasında veya halkı özgürleştirme operasyonlarında birbirimizin önüne geçiyoruz, yürekten gelen bir sevgiyle birbirimizi koruyoruz. Düşmana korku salan, birbirimize olan sevgimizdir. Anneler ağlayarak bize doğru koşuyor; ‘Allah sizden razı olsun, bizi DAİŞ çetelerinden kurtardınız’ deyip sarılıyorlar. Sevgimizin onlara yansıması da bu oluyor.”

Her iki savaşçı da Dêrazor Hamlesi’nden sonra da DAİŞ’leşen ve kadını köleleştiren zihniyete karşı savaşmaya devam edeceklerini söylüyor. 

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA