Bir QSD sürücüsüyle Rakka'ya yolculuk…

Bir QSD savaşçısının aracına bindik ve Eyn Îsa kasabasından yola çıktık. Yönümüz QSD savaşçılarının olduğu ön cephelerdi.

Aracın sürücüsü Arap oluşumundandı. Kürtçe konuştuğumuzu fark edince çalınan şarkıları Kürtçeye çevirdi. Zaten bu yöntem QSD savaşçıları arasında bir kültüre dönüşmüş. Eğer sürücü Kürt ise ve Arap bir yolcu yanında varsa Arapça müzik çalarlar. Yolda şehirlerini terk etmiş insanlar, araçlarını durdurmuş ve aileleriyle beraber araçlarının gölgesine sığınmışlardı. Şehirlerinin özgürleştirilmesini ve şehirlerine, köylerine dönmelerini bekliyorlardı.

QSD savaşçısı olan araç sürücüsü geçtiğimiz her köyde, her yerde bize dönüp, ‘’İşte burada bir arkadaşımız şehit düştü”, “İşte burada çetelere ait bir araç uçuruldu” diyordu.

Su kanalına ulaştık. Baas rejimi, Fırat suyu ile dolan kanallar aracılığıyla Rakka’nın kuzeydoğusundaki köylerin arazilerinin sulanabilmesi için buraya çok ağırlık vermişti.

Havaya uçurulmuş köprülerle karşılaştık ve aynı zamanda QSD savaşçılarının kendi imkanlarıyla, su kanalları üzerinde yaptıkları yeni köprüleri görme imkanımız oldu. Xatoniyê köyü yakınlarında köylüler topraklarında ekim işiyle uğraşırken bir yandan da köyün etrafında silah sesleri yükseliyordu.

Rakka’nın batısındaki Genel Komutanlığa ulaştık. Zayıf, ince bir kadın telsizle perspektifler veriyordu. Birkaç dakika sonra bize selam verdi. Yanımızda Alman bir gazeteci vardı. Alman gazeteci telsizle konuşan komutana ön cephelere gitmek istediğini söylediğinde, komutan çatışmaları işaret etti. Alman gazetecinin bir çatışma olmadığını söylemesi ise Yekbûn adlı kadın komutanı biraz sinirlendirmiş olmalı ki, "Siz kaç günlük büyük direnişle burayı özgürleştirdiğimizi biliyor musunuz? Şimdi çok kolayca burada çatışma yok diyorsunuz" şeklinde karşılık verdi.

Bu tepki üzerine sustuk. Bu köylerin hepsi özgürleştirilmişti fakat yine de siviller savaşçılara sığındılar ve köylerine dönmek istemediler. QSD savaşçıları Yemama köyünü yeni özgürleştirmişti ve Behis (Özgürlük) Barajı'nı kuşatmışlardı. Savaşçılar bir araya toplanmış, yüzleri toz dumana bulanmıştı. Operasyon henüz bitmiş gibiydi. Kürtçesi “sevimli Fransız” olan bir YPG savaşçısı üstünü başını topluyordu. Dört ay evvel YPG’ye katılım gösteren Fransız YPG'li oldukça kararlı görünüyordu: "Bu savaş bir insanlık görevidir. Rakka’yı DAİŞ çetelerinden özgürleştirmek için geldim."

QSD savaşçıları Tabka Barajı'nı özgürleştirdikten sonra, Rakka’yı özgürleştirmeye yöneldiler. Rakka’yı özgürleştirme amaçlı operasyonlar 11 Nisan’da başladı. Şu ana kadar doğu, batı, kuzeyindeki onlarca köy çetelerden özgürleştirildi. Hava muhalefeti sebebiyle birkaç gün operasyonlar aksadı ama savaşçılar hızlı bir biçimde Rakka’ya doğru ilerliyor.