İnsanlığın büyük savaşçıları

Reqa’nın özgürleştirilmesi için başlatılan Büyük Savaş’ta QSD bünyesinde ön cephelerde yer alan Enternasyonalist Taburu, DAİŞ’e karşı hem askeri hem de moral açıdan önemli rol oynuyor.

Yaklaşık 3 yıldır Rojava Devrimi’nin bir parçası olan Enternasyonalist Taburu, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen savaşçılardan oluşuyor. Kobanê ve Minbic’in DAİŞ işgalinden kurtarılması hamlelerinde de görev alan Enternasyonalist Taburu savaşçıları, sadece savaş cephesinde değil, cephe gerisinde de önemli katkıda bulunuyor. Her savaşçı yetenek, birikim ve ihtisasına göre görevlere koşturuyor. Enternasyonalist savaşçılar, Fırat’ın Gazabı Hamlesi’nin ardından Büyük Savaş’ta yer alarak DAİŞ karanlığının kalbine doğru yürüyor. Onları buraya kadar getiren ve tutan motivasyonları ile şimdi ve sonrasına dair projeksiyonlarını sorduk.

KENDİ ÖZGÜRLÜĞÜMÜN DE PARÇASI

İmera Fera Yeşilgöz, çete örgütlenmesinin merkezi olan Reqa’nın düşürülmesinin, bir barbarlık güruhundan kurtulmanın başlangıcı olacağını vurgulayarak, böyle bir kilit savaşta ön cephede yer almasının gerekliliğine inandığını söyledi. Enternasyonalist Taburu savaşçısı olarak, aslında bütün insanlık için mücadele ettiklerini kaydeden Yeşilgöz, şunun da altını çizdi: "Ayrıca burada yürüttüğümüz savaş kendi özgürlük mücadelemizin de bir parçasıdır. Bu savaş ve direniş, faşizmin olduğu her yere yayılacak. Bunu taşıyacak olan da bizleriz."

BURASI İNSANLIĞIN BÜYÜK CEPHESİ

İnhak Efe ise kendi ideolojisini yaşayarak mücadele verebileceği en uygun yerin Enternasyonalist Taburu olduğunu belirterek, DAİŞ’e karşı ön cephede yer alma imkanının da gözardı edilemeyeceğini kaydetti. "Dünyanın her yerinde enternasyonalistler insanlık için savaştı, bugün de insanlık savaşının en büyük yeri, en büyük cephesi Rojava’dır" diyen Efe, burada insanlık için savaştıkları gerçeğinin, en büyük motive edici güç olduğunu söyledi. 

REQA’DAN SONRA DA İŞİMİZ BİTMİYOR

Reqa DAİŞ işgalinden kurtarıldıktan sonra da işlerinin bitmeyeceğini ifade eden Efe, şöyle devam etti: "Biz istiyoruz ki; dünyadaki tüm faşizan zihniyetin pisliğini temizleyelim. Dünyada DAİŞ gibi ya da bu potansiyelde ne kadar unsur ve destekleyici güç varsa hepsini yok etmek için savaşmaya devam edeceğim." 

FAŞİZM BİTMEDEN SAVAŞIM BİTMEYECEK

"Reqa özgür bir kent olacak ama faşizm bitmeden benim savaşım bitmeyecek" diyen Efe, şunları paylaştı: "Rojava savaşında yaşanılan her şey yeni bir dünyanın kapılarını açtı; yaşanılan her dakika, her an, her gülüş; her şehit düşen yoldaşımız ve her büyük çatışma, yeni bir dünyanın tohumlarını atıyor. Özellikle gençlere ve kadınlara sesleniyorum; bir kere boyun eğmemeye başlarsanız ve bunun tadını alırsanız bundan sonra asla boyun eğmezsiniz."

SAVAŞIM SADECE DAİŞ’LE DEĞİL

Qamuran Zagros, Londra’dan Enternasyonalist Taburu’na katıldığını aktararak, Kürt Özgürlük Mücadalesi ve Rojava Devrimi’ne katkı sunmak istediğini söyledi. Bu mücadelenin yayılmasını da amaçladığını dile getiren Zagros, "Suriye rejimi ve Türk devleti gibi insanlığa düşman unsurlara karşı savaşmak için de buradayım" dedi.

Reqa cephesinin zor ve yorucu olmasının kendisini alıkoymadığını kaydeden Zagros, Reqa sonrasında da faşizm ve gericiliğe karşı savaşmaya devam edeceğini ifade etti. 

İDEOLOJİ İÇİN DEĞİL İNSANLIK İÇİN

Devrim Botan, İstanbul’dan gelmiş ve 3 yıldır mevzilerde DAİŞ çetesine karşı karşı tüm dünya halklarının özgürlüğü için savaştığını belirtti. DAİŞ ve arkasındaki güçlerin, insanlık düşmanı olduğunu vurgulayan Botan, şunları söyledi: "Binlerce genç insan öldü. Soykırım yapıldı. Ben bugün burada komünizm veya  sosyalizm ya da ne derseniz deyin herhangi bir ideoloji için savaşmıyorum, ben sadece insanlık için buradayım. İnsani değerler, insani özgürlükler için ezilen halklar ve yok sayılan, canına kastedilen insanlar için savaşıyorum." 

Bir insan olarak insanlık adına birşeyler yapma gereğini yüreğinde hissettiği için buralarda olduğunu ısrarla dile getiren Botan, insani nitelliklerini yitirmeyen herkes şunu salık verdi: "Eğer denersen bir şansın vardır ama eğer denemezsen zaten kaybetmişsindir."

DEVRİMCİLERİN ASLİ GÖREVİ DEĞİŞMEZ

Savaşçı Azad Newroz, Kaliforniya’dan. Ailesi, Londra’nın güneyinden Amerika’ya göçmüş. "Devrimcilerin her zaman asli görevi faşizme karşı savaşmaktır" diyen Newroz, tam bir faşizm toplamı olan DAİŞ’e karşı savaşmanın kendisinin de asli görevi olduğunu vurguladı. Rojava’daki demokratik devrimi çok önemsediğini ifade eden Newroz, buraya yapabileceği katkıdan kaçınmasının imkansız olduğunu kaydetti. Reqa’nın özgürleşmesinin, aynı zamanda Manchester ve Londra’daki terör saldırılarının da intikamı olacağını düşünen Newroz, şunları ekledi: "Kürtlerin yanındayız, Kürt özgürlük mücadelesindeyiz; ayrıca diğer ezilen tüm halklar için savaşmaya devam edeceğiz. Faşizm son bulana, demokratik ve eşitlikçi bir yaşam sağlanana kadar savaşacağız."

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA