Çölün ortasında bir QSD noktası

Çölün ortasında bir toprak mevzi içinde gece gündüz, sıcak soğuk ve imkânsızlık demeden DAİŞ’e karşı alanlarını koruyorlar.

Dêrazor’da gerçekleştirilen Cizîr Fırtınası Hamlesi, 118. gününde sürüyor. Bazı güçler kollar halinde sırasıyla DAİŞ'in elinde kalan köyleri kurtarırken güçlerin bir kısmı da mevzi tutuyor. En zorlu mevzilerse Dêrazor’un baktıkça sonsuzluk hissi yaratan Irak sınırına yakın çöl arazisindekiler. Bu mevzileri yerinde ziyaret edip savaşçıların durumunu ve yaşadıklarını gördük ve onları dinledik.

KARARLI, COŞKULU VE CESURLAR

Cizîr Fırtınası Hamlesi’nde saha saha mevzileniyor ve ilerliyor savaşçılar. Çölün ortasında Irak sınırına çok yakın bir noktada Qamişlo sahasından savaşçıların konuğu oluyoruz. Arab, Kürt ve Süryani savaşçılar yer alıyor Qamişlo sahasından hamleye katılan güç içerisinde. Bizim konuğu olduğumuz nokta ise Arap ve Kürt savaşçılardan oluşuyor. Birlikte mevzileniyor ve savaşıyorlar; yaşam ve ölümün birlikte olması gerektiğine inanıyorlar.

Çölden bir koridor açarak ulaşmışlar Irak sınırına ama halen her iki tarafındaki çöl arazisinde de DAİŞ’e ait alanlar var. Hamle boyunca köy ve beldelerin özgürleştirilmesinde yer almışlar fakat şu andaki görevleri sınır hattını korumak. Dümdüz ve sapsarı olan Dêrazor çölleri, uçsuz bucaksız gibi görünüyor ve insanı ürkütüyor. Bu çölün ortasında her iki tarafında DAİŞ varken mevzilenmek, DAİŞ'e saldırı geliştirmekten daha az tehlikeli değil. Onlar da bunun bilincinde. Yine de gözlerinde korku değil, her ne kadar çevrelerinde olsa da DAİŞ’i sona yaklaştırmanın coşkusu ve kararlılığı var.

KOŞULLAR ZOR AMA ŞİKAYETLERİ YOK

Çölün ortasında onlarınki gibi başka noktalar da var. Satıl olarak tanımladıkları topraktan yapılmış mevziler içerisine kurmuşlar çadırlarını ve çöl soğuklarında sadece battaniyelerinin altına girerek ısınabiliyorlar. Çölde yakacak bulmaları imkânsız. O nedenle yemek ve çaylarını lojistiğin getirdiği odunları dikkatli kullanarak yapıyorlar. Hakeza suları da hamle lojistiği tarafından getiriliyor ve onu da dikkatli kullanmaları gerekiyor.

Koşulların tüm zorluğuna rağmen hiçbir şikayetleri yok. Yüzler gülüyor. Kimi nöbetinde, kimi arkadaşlarıyla sohbet ediyor, kimiyse bir başka iş yapmakla meşgul. Bizi de oldukça güler yüzle karşılıyorlar. Bizim güvenliğimiz için noktalarında fazla kalmamıza izin vermiyorlar. Kısa süre kalabildiğimiz bu noktada savaşçıların hepsi kendi emekleri, kanları ve canlarıyla yarattıkları umut ve sonuca dikkat çekiyor. Hepsinin amacı ve umudu ortak: “DAİŞ’i bitirip Rojava ve Suriye halkını huzur ve güvenliğe kavuşturmak ve şu ana kadar verilen şehitlere layık olmak."

HER YERDE SAVAŞMAYA HAZIRIZ

Lewent Qamişlo isimli Arap savaşçı, 2014'te YPG’ye katılmış. DAİŞ’e karşı savaşmak için QSD’ye katıldıklarını belirten Qamişlo, "İnşallah DAİŞ’e karşı savaşımızla tüm Rojava ve Suriye halkı için bir istikrarı geliştireceğiz” diyor.

Til Hemisli Arap savaşçı Ferhan Heyri ise “Moralimiz çok iyidir, DAİŞ’i bitirmek için Suriye’nin her yerinde savaşmaya hazırız” diye konuşuyor.

Demhat isimli Tirbesipili Arap savaşçı, DAİŞ'in zulüm dalgasını aştıklarını ifade ederek, bütün askeri ve siyasi saldırıları da boşa çıkardıklarını vurguladı. Şehitlere layık olup DAİŞ zulmünü tümden bitireceklerini belirten Demhat, "Irak sınırındayız, Dêrazor çöllerindeyiz ama Cerablus ve bunlar gibi gelişebilecek tüm hamlelere hazırız. QSD savaşçıları olarak ülkemiz üzerine gelişecek her türlü saldırıya cevap vereceğiz" diye konuşuyor.

Reşo Qamişlo isimli Kürt savaşçı ise DAİŞ'in artık kendi çemberlerinde olduğunu kaydederek, şunları ifade ediyor: "Kürt, Arap, Süryani ve diğer halklar, burada hep birlikte çetelere karşı savaşıyoruz. Sonuna kadar da savaşacağız ve büyük bir başarı elde edeceğiz.”

Baran Qamişlo, henüz 18 yaşında olan bir savaşçı. Şunun altını çiziyor: "Şehitlerimize layık olacağız. Kanımızın son damlasına kadar bu yolda yürüyeceğiz.”