Çocuklarıyla birlikte aklını yitirdi

DAİŞ'in 3 oğlunu öldürüp bir oğlunu yaralı bırakarak, 3 kızını da kaçırdığı 70 yaşlarında yaşlı kadın aklını yitirdi.

QSD savaşçıları tarafından Reqa'da kurtarılan yaşlı bir kadın, günlerdir çocuklarının cenazeleri başından beklemekten ve gözleri önünde eriyen çocuklarının cesetlerini görmekten aklını kaçırmıştı.

Altı yıldan fazladır Ortadoğu halklarının yaşadığı dramı anlatmak için hiçbir zaman ne kelimeler yetebilecek ne kameraların çektiği görüntüler ne de objektiflere yansıyan fotoğraflar. Hiç kimse bu insanların beyninde ve yüreklerinde yaratılan tahribatları ne anlayabilecek ne de anlatabilecek. Bu toprakların çocukları olan biz Kürt gazeteciler bile kendi ülkemizde gözlerimizi savaş içinde açmamıza ve sürekli kendi halkımızın trajedisine tanık olmamıza rağmen bugün Reqa'daki  trajediyi anlamamakta ve anlatmakta zorlanıyoruz, yetersiz kalıyoruz.

KURTULDUKLARINA İNANAMIYORLAR

QSD savaşçıları tarafından şehrin içinden kurtarılıp getirilen her bir sivilin anlatımları karşısında çoğu defa donup kalıyoruz. Dört yıl boyunca tüm dünyaya kapalı bu kabus kentinde akla hayale sığamayacak trajediler yaşayan insanlar, kurtulduklarında bile inanamıyorlar. Sürekli etraflarına ürkek ürkek bakan, bir araba sesinden bile korkan bu insanlar, bir iki cümleyle dile geldiklerinde bile insanın kanı donuyor.

Reqa'dan çıkrılan siviller bazen cephe için hazırlanan sağlık noktasına getiriliyor. Orada sağlık çalışanları tarafından sağlık kontrollerinden geçiriliyor. Yaşadıklarını hiçbir zaman unutmayacaklar; çalınıp alınan bu dört yıl, hayatlarının sonuna kadar yaşadıkları her saniyeyi etkileyecek. Ancak yine de sağlık çalışanlarına yaşadıklarını özetliyorlar.

CENAZELERİ BEKLERKEN AKLINI YİTİRDİ

3 çocuğu DAİŞ tarafından öldürülen ve 3 kızı da kaçırılan yaşlı annenin, sağlık çalışanı kadının elini tutarak, "Benim çocuklarım gözlerimin önünde öldürüldü, günlerdir onların başuçlarında bekliyordum, gözlerimin önünde eriyip kemiğe dönüştüler, 3 kızımdan da haberim yok" demesi gibi. 70 yaşlarında olan kadın, günlerdir çocuklarının cenazeleri başından beklemekten ve gözleri önünde eriyen çocuklarının cesetlerini görmekten aklını kaçırmıştı. QSD savaşçıları tarafından yaralı oğlu ile birlikte bir evde bulunduğunda, öldürülen 3 çoğunun başından bekliyormuş. Anne ve oğlu yarı yarıya akıllarını yitirmişlerdi. Yaşlı kadın sürekli tekrar edip duruyordu: "Çocuklarım kemiğe dönüştüler. Evin içindeler hala. Cenazeleri şişmişti, sonra eridiler kemik oldular. DAİŞ öldürdü onları. Diğer 3 kızımdan haberim yok."

Sağlık çalışanın eline sıkı sıkı sarılan kadın, "Gidin kızlarımı getirin, onları Xerbi tarafına götürdüler. Kızlarımı istiyorum" Diyordu.

KENDİ KENDİNE KONUŞUYORDU

Yaşlı kadının oğlunun durumu daha kötüydü. O da ayağından bir mermi almıştı. Mermi kemiği kırmış ve günlerdir tedavisiz kaldığı için ayak simsiyah olmuştu. Nerdeyse aklını tümden kaçırmıştı. Kendi kendine konuşuyordu. Konuşmalarından hiçbir şey anlaşılmıyordu. "Ben Reqa'ya geldim. Savaş yoktu, savaş yoktu, DAİŞ kim, tanımıyorum DAIŞ'i" deyip duruyordu. Sonra bir anda sessizleşti. Sağlık çalışanları ona çok yakınlaşmamıza ve konuşturmamıza izin vermedi.

Reqalı yaşlı kadını dinlerken, çocuğunu 13 gün boyunca buz dolabında saklayan Cizreli annenin dramı geliyor insanın aklına. Günlerce oğlunun gözü önünde sokakta bekletilen Taybet ananın cenazesi de. Yaşananlar ve zihniyet ne kadar da benzer. Bir yerde AKP faşizminin devlet meşruiyetini istismar ederek yaptıkları, diğer taraftan DAİŞ adlı çetenin. Aynı zihniyet, aynı yapılanma ama sadece isimler farklı. DAİŞ'in son kalesi, bu halkların çocukları tarafından düşürüldüğü gibi türdeşi devlet de bu intikam dalgasından kurtulamayacak.