Zindan Komitesi: Direniş hamlemiz yeni bir aşamaya geçti

Açlık grevinin başarıyla sonuçlandığını belirten PKK-PAJK Zindan Komitesi, "Bundan sonraki görevimiz İmralı işkence sistemine, tecride ve faşizme karşı mücadeleyi sonuca ulaştırmaktır. Direniş hamlemiz bitmemiştir, aksine yeni bir aşamaya geçmiştir" dedi.

PKK-PAJK Zindan Komitesi, sona eren açlık grevlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

PKK-PAJK Zindan Komitesi, “Önder APO üzerindeki tecridin kırılması amacıyla 7 Kasım’da DTK Eşbaşkanı ve Hakkâri Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlayan, zindanlarda ve dışarda binlerce arkadaşımızın katılımıyla her geçen gün büyüyen Büyük Açlık Grevi ve Ölüm Orucu Direnişi 26 Mayıs tarihi itibarıyla Önder APO’nun çağrısıyla başarıyla sonuçlandı.

‘’Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim’’ direniş hamlesinde fedai eylemleriyle ölümsüzleşen Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar, Yonca Akici, Siraç Yüksek, Mahsum Pamay, Ümit Acar ve Uğur Şakar yoldaşlarımızı saygı ve minnetle bir kez daha anıyor, uğruna şehit düştükleri mücadeleyi zaferle taçlandırma sözünü yineliyoruz. Bu yoldaşlarımızın fedai çizgisinde Önderliğimizi özgürleştirene, halkımızı bir statüye ulaştırana ve Türkiye’yi demokratikleştirene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek istiyoruz” dedi.

“Bu direniş süreci içerisinde yer alan tüm yoldaşlarımızı yürekten kutluyor, fedaice duruş ve direnişlerinin halkımıza ve bölge halklarına büyük kazandırdığını, bu anlamda tarihi bir direniş olduğunu ve Özgürlük Mücadelesi Tarihinde önemli bir gelişmeyi ifade ettiğini belirtmek istiyoruz” denilen açıklamada şu hususlara dikkat çekildi: “Bu mücadele hamlesiyle AKP-MHP faşizmine karşı devrimciliğin yenilmez iradesiyle direnilmiş, Önder APO’nun yaşam ve mücadele gerekçemiz olduğu, büyük bir irade ve kararlılıkla herkese gösterilmiştir. Nasıl ki 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu, 12 Eylül faşizmini yenilgiye uğratıp işlemez kıldıysa, bu direniş de AKP-MHP faşist ittifakını yıkımın eşiğine getirmiştir.

Zindan alanı Özgürlük Mücadelemiz açısından her daim büyük bir direniş mevzisi olmuştur. 14 Temmuz direniş ruhu ve ‘’Güneşimizi Karartamazsınız’’ kahramanlık çizgisi temelinde faşizme ve tecride karşı gelişen ‘’Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim’’ direniş hamlesinin öncülüğünü de yine zindanlar yapmış, direnişin tarihi anlamını gören onlarca devrimcinin katılımıyla aylarca sürmüştür. Bu direnişle AKP-MHP faşizminin siyasi soykırım zihniyetine ve tüm işkence-baskı ve anti demokratik yaklaşımlarına rağmen zindan alanının, Önder APO’nun İmralı direnişi öncülüğünde fedai çizgide olduğu görkemli bir şekilde ortaya konulmuştur.  Fiziki, ruhsal ve bedensel yetkinlik temelinde Önder APO ile yoldaşlık yapacak düzeyi yakalama, bu fedai duruşun tamamlanması gereken yönü olmakta ve zindandaki yoldaşlarımızın bundan sonraki süreçte temel görevi olmaktadır.

Bu 6 aylık direniş sürecinde tecride ve faşizme karşı dört parça Kürdistan’da, Avrupa başta olmak üzere tüm yurt dışı alanlarında süreklileşen bir direnişi ortaya koyan tüm halkımızı ve dostlarını buradan selamlıyor, eylemsellik sürecinin başarısında büyük pay sahibi olduklarını belirtmek istiyoruz. Özellikle ‘’Beyaz Tülbentliler’’ olarak kamuoyuna mal olan tutsak analarının kararlı ve takdire şayan direnişleri önünde saygıyla eğiliyor, onlara layık birer evlat olmanın gereği olarak her alanda sömürgeciliğe ve faşizme karşı mücadeleyi yükselterek başarıya ulaştırma kararlılığımızı belirtiyor, direniş sürecinde yer alan tüm analarımızın hürmetle ellerinden öpüyoruz.

Yine bu süreçte başta direnişe katılarak omuz veren Türkiyeli devrimci parti ve yapılara olmak üzere büyük emeği bulunan hukukçulara, insan hakları kurumlarına, sivil toplum örgütlerine, demokratik siyasete teşekkürü bir borç biliyor, açlık grevi direnişi sürecinde ortaya koydukları duyarlılığı, zindanda direniş sürecinde yer alan yoldaşlarımızın tedavi edilmesi ve sağlıklarına kavuşması sürecinde de fazlasıyla göstereceklerine olan inancımızı belirtmek istiyoruz.

Açlık Grevi ve Ölüm Orucu Direnişi Önder APO’nun çağrısıyla ve faşizme geri adım attırılarak sonlandırılmıştır. Bundan sonraki görevimizin İmralı işkence sistemine, tecride ve faşizme karşı mücadeleyi sonuca ulaştırma olduğunun bilincindeyiz. Bunun için direniş hamlemiz bitmemiştir, aksine yeni bir aşamaya geçmiştir. Bu aşama Önder APO’nun esaret koşullarının sona erdirilerek, Türkiye’nin demokratikleştirilmesi temelinde Kürt sorununun çözüme kavuşturulması sürecidir. Tüm halkımızın ve dostlarının bu bilinçle bulundukları her alanda mücadeleyi yükselteceğine, bedeli ne olursa olsun faşizmi yıkarak direniş hamlesini zaferle taçlandıracağına olan inancımızı belirtmek istiyoruz. Ve diyoruz ki direniş dışında başka bir yolumuz yoktur. Kazandıran sadece ve sadece direniştir. Bu temelde bu onurlu direniş tavrı içerisinde bulunan tüm yoldaşlarımızı, halkımızı ve dostlarını bir kez daha tekrardan saygıyla selamlıyoruz.”