YJA Star Komutanı: Yanıtımız Kürdistan devrimi olacak

Türk devleti tarafından katledilen Diyar Xerib’in emeğini boşa çıkarmayacaklarını söyleyen YJA Star Komutanı Xelat, "Helmet arkadaşımızın intikamını alacağız. Verebileceğimiz en mütevazi yanıt Kürdistan devrimi olacaktır" dedi.

YJA Star Komutanlarından Şaraza Xelat, Dengê Welat Radyosu'nun sorularını yanıtladı. Xelat, Erdoğan-Bahçeli faşizminin Başurê Kürdistan’ı işgal ederek Osmanlı hayali kurduklarını bu hayal karşısında ise kendilerine en büyük engel olarak HPG-YJA Star gerillalarının olduğunu aktardı.

Türk devletinin yalnızca Başurê Kürdistan’da değil Kürdistan’ın hemen hemen bir çok parçasında işgalci pozisyonunda olduğunu söyleyen YJA Star Komutanlarından Xelat, şöyle konuştu:

"Erdoğan bugün eski Osmanlı sınırlarına ulaşmak kendisini de padişah yapma emelini taşımaktadır. İktidar hastalığının Türk işgalci devletini bugün getirdiği nokta bu şekildedir. Rojava Kürdistan’a yapılan işgal ve saldırılar, Başurê Kürdistan’a yönelik işgal planı sürüyor, Bakurê Kürdistan’da zaten işgal, inkar-imha siyaseti ortadadır. Mevcut uygulamaya konulan bu işgal planını biz salt bugün gerçekleşiyor gibi ele alamayız. 90’lı yılların başından bu yana fiili işgal pozisyonunda olan Türk işgalci devleti söz konusudur."

GERİLLA, ERDOĞAN-BAHÇELİ FAŞİZMİNİN KABUSU HALİNE GELMİŞTİR

"Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve çetelerinin işgalin önündeki en büyük gücün HPG-YJA Star gerillaları olduğunu görüyor" diyen Xelat devamla şunları belirtti:

"Bugün birinci dereceden HPG-YJA Star güçlerinin Başurê Kürdistan’da varlığını öne sürerek işgalini meşrulaştırmaya çalışsa bile işgalin karşısında en büyük güç olarak gerilla olduğu için tek düşmanı da aslında burada gerilladır, bunu çok açık bir şekilde görmek gerekiyor.

Gerilla, Erdoğan-Bahçeli faşizminin kabusu haline gelmiştir. Erdoğan’ın bizzat kendisi HPG-YJA Star gerillalarının eylemleri ile yatıp kalkıyor, kabusu oluyor rahat bir gün yüzü bile görmüyor bunu biliyoruz. Ortadoğu ve Kürdistan’da Erdoğan-Bahçeli işgal politikasının, faşizminin önündeki en büyük engel ve direnç güç gerilladır."

HELMET HEVAL BİR KİŞİLİĞİ DEĞİL KURUMSAL BİR KİŞİLİĞİ TEMSİL EDİYOR

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Diyar Xerib’in katledilmesine ilişkin konuşan Xelat, şunları ifade etti: "Helmet arkadaşımızın şehit edilmesi öyle kolay kolay ifade edilebilecek ya da kabul edilebilecek bir şehadet değildir bizim için. Militanlık ve devrimcilik ölçülerinin en doğru hattını örneğini işaret eden bir kişilikten bahsediyoruz aynı zamanda da demokratik ulusun yaratılmasında da en önemli devrimci duruşu sergileyen, pratiğini yürüten ve ulusal birlik çalışmalarına büyük emekler vermiş bir yoldaşımızdır. Helmet arkadaşımız, başlı başına bir hattı temsil ediyordur, kendisi bir kişilk değil bir kurumu temsil ediyordur. Helmet arkadaşımızın son nefesine kadar yürütmüş olduğu temsiliyeti ile sona ermeyi bir yana bırakalım çok büyük bir rol ve misyonu bizlere, halkına, devrimci güçlere devretmiştir.

PKK hiç bir zaman yoldaşlarının kanını ve intikam sözünü yerde bırakmamıştır Helmet arkadaşımız şahsında söz veriyoruz, emeğini, halkına, partisine Önder Apo’ya duyduğu bağlılık ve sevgisini boşa çıkarmayacağız. Helmet arkadaşımız, çok farklı alanlarda PKK’nin en öncü temsiliyetini yürütmüş bir kişiliktir. Nasıl ki Beritan, Agit, Zilan yoldaşlarımızın şehadetleri ardından hamlesel çıkışlar gerçekleştirmişsek Helmet arkadaşımızın şehit edilmesi de muazzam bir çıkışı beraberinde getirecektir. Yaşadığımız acının büyüklüğü kadar intikamımız da büyük olacaktır."

SİVİLLERİN HEDEF ALINMASI BİLİNÇLİ BİR POLİTİKADIR

Türk devletinin Güney Kürdistan'da sivilleri hedef aldığına dikkat çeken Xelat, şöyle devam etti:

"Başurê Kürdistan’da balık tutmaya giden yurttaşların gerilla ile ne ilgisi olabilir? Ya da Kortek’te seyir halindeki sivil bir aracın içerisinde yurttaşların Solin bebeğin katledildiği aynı yer ve mekanda katledilmesi tesadüf değildir. Türk devleti bilmiyor mu sivil alanlarda gerilla olmadığını? Elbette biliyor fakat Kürdistan halkını gerilladan soğutmak için planlanan bilinçli saldırılardır. Bradost, Behdinan ve genel olarak Başurê Kürdistan’a yapılan saldırı ve işgal çok bilinçli gerçekleştiriliyorsa halkımıza dönük saldırılarda bir o kadar bilinçlidir. Başurê Kürdistan’daki güçler de genel olarak bunun farkındadırlar. Ayrıca bunun farkında olan bir güç daha vardır o da Kürdistan Özgürlük Hareketi gerillasıdır ve gerilla tüm bu kirli planlara 'dur' diyecek güç ve dirayettedir.

Türk işgalci devleti tek başına ve kendi başına aldığı bir karar ile Başurê Kürdistan topraklarına girmek isteyecek kadar gözü kara bir devlet değildir. Yardım eden, Kürdistan ve Kürtlük adı altında siyaset yürütenler olmasa Türk devletinin hiç bir gücü de yoktur ki işgal planını devreye koysun ve yürütsün. 2008 yılı Zap Operasyonu en yakın örnektir, girebildi mi tek başına? Giremedi Başurê Kürdisan topraklarına fakat bugün işgalini derinleştiriyor bunu nasıl yapıyor yerel işbirlikçi güçlerin eli ve yardımıyla ancak yapabiliyor.

Kürt ve Kürdistan adı altında Kürdistan toprakları üzerinde oynamak Güneyli güçlerin politikası olabilir fakat bunu kıracak olan ve yurttaşlarımıza anlatacak olan da bizleriz. Şeladize direnişi en yakın örnektir halkımızın bu işgali benimsemediği ve YNK-KDP güçlerine inanmadıklarının bir göstergesiydi."

GÜNEY'DE KİRLİ BİR POLİTİKA YÜRÜTÜLÜYOR

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Diyar Xerib’in katledilmesine ilişkin Kürt Özgürlük Hareketi tarafından yapılan açıklamayı hatırlatan Xelat, şöyle konuştu:

"Helmet yoldaşımızın katledilmesinden bir kaç gün öncesinde hareketimizin bir açıklaması söz konusuydu. Özellikle Güneyli siyasetçilere ve Güney halkımıza yönelik bir çağrı niteliğindeki bir açıklamaydı. İçeriğini hatırlayalım; ulusal birliğin oluşturulması için hep birlikte çalışma temelli bir çağrıydı. Kürt ve Kürdistani bir güce karşı yapılan saldırıları kınamak yerine, KDP’nin gerçekleştirmiş olduğu açıklamalara bakmak bile yeterlidir. Sanki bu dağlarda yersiz bir kalış için duruyoruz, yurdumuz işgal altında değilmiş ya da topraklarımız sömürülmüyormuş gibi tuhaf bir algı yaratmaya çalışıyorlar.

KDP’nin yürütmüş olduğu kirli politikayı Barzani ailesi çevresi dışında bugün sahiplenen hiç kimse yoktur, eski peşmergelerden, halka kadar da bu böyledir. Yıllarını Kürdistan’ın özgürlük mücadelesi için KDP saflarında, Kürdistan dağlarında vermiş, Saddam gibi diktatör karşısında direnmiş binlerce peşmerge bugün KDP’nin politikaların kabul etmedikleri için kendilerine sırt çevrilmiş durumdadır. Peşmerge onurlu bir güç olarak, ‘işgal ilerleyecek olursa peşmerge olarak devreye gireriz, karşı dururuz’ diyor fakat KDP aile çevresinden böyle bir tepki görüyor muyuz? Elbette, hayır! Aksine işgale ön ayak olan, işbirliği yapan ve yön veren bir pozisyondadır.

Başurê Kürdistan’da demokratik güçler ve partiler, hareketler doğru bir siyaset yürütmedikleri ve KDP’yi demokratik zemine çekmedikleri müddetçe işgal derinleşecektir. Güneyli demokratik güçler, Başurê Kürdistan halkı, KDP’yi hizaya sokabilecek güçte ve iradeye de sahip. Sömürgeci güçler bugün Kürdistan evlatlarının birbirleri arasında çatışmasını istiyor. KDP bu genel oyunu görmeli, günübirlik çıkarları bir kenara bırakmalıdır. YNK ve KDP ile daha önce hareket olarak çatışmalarımız yaşandı bu doğrudur fakat bu savaş kime hizmet etti? Kürdistan halkına hizmet etmemiştir, Kürdistan’ı daha derin sömürmek isteyen güçlere hizmet eden bir kardeş savaşı yaşanmıştır fakat Kürdistan topraklarının üzerinden kirli politikalar yürüterek Kürt halkının kazanımlarını boşa çıkarmak farklı bir şeydir. Kürt halkının toprağını üzerinden pazarlık yürütmek çirkin ve kirli bir siyasettir ve gerillanın buna tahammülü yoktur.

HALK ÖZSAVUNMA GÜCÜNÜ KURMAYA İHTİYAÇ DUYDU

İşgale karşı gerillanın Kürt halkını ve Kürdistan'ı korumak adına üzerine düşen tüm görevleri layıkıyla yapmaya çalıştığını vurgulayan Xelat, "Gerilla eylemi ile işgale sessiz kalmadığını göstermişti, göstermeye de devam ediyor. Gerilla duruşu ortadadır. Ayrıca ileriye dönük olarak ciddi hazırlıklarımız da söz konusudur. Yeni tarz ve pratikleşmede yeni açılım sürecidir gerilla için zaten eylemsellikler de ortadadır.

Bugün iktidar devlet olgusunu zayıflatan, faşizme geri adım attıran en önemli olguların başında gerillanın direnişi geliyor desek yanlış bir cümle kurmuş olmayız. Gerilla taktik ve yöntemlerinde yenilenme bu dönem itibariyle söz konusudur. Gerilla gücünü halktan alan bir güçtür, aldığı gücü de yine halka moral ve değer olarak aktaran bir güçtür. Gerilla kendisini ne araziye, ne bir bölgeye mahkum eden bir güç değildir. Bugün her taşın altından bir gerilla çıkabilir, düşman bunun farkında olmalıdır.

Gerilla halkımız için savunma ordusudur ancak halkımızın da Kürdistan’ın dört bir yanında kendi öz savunmasını oluşturması elzemdir, son olarak Başurê Kürdistan’da gerçekleşen halkın kendi öz savunması doğru bir girişimdir. Halkımız, öz savunma gücünü kurmaya ihtiyaç duymuştur ve bunu tüm Başurê Kürdistanlı aile partileri sorgulamalıdır, çünkü kendi güvenliklerinin bu güçler tarafından alınmadığını halkımız görmektedir.

Öz savunma sistemlerini kurmaya başlayan Güney Kürdistan halkımızı tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Şeladize Serhildanı bize Başurê Kürdistan halkının böylesi bir girişime başvuracağını işaret ediyordu çünkü işgale karşı duran bir halk gerçekliği var bunu görmek gerekiyor. Bizler nasıl eylemlerimizle halkımıza güç ve moral olabiliyorsak halkımızdan da bizler moral alıyoruz, bu anlamda moral olan bir girişim olmuştur.”

ESAS OLAN BERİTAN VE VİYAN ARKADAŞLARIN DİRENİŞ RUHUNU YAŞATMAKTIR

YJA Star olarak işgale karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini söyleyen Xelat konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "YJA Star’ın kuruluş tarihinden bu yana Beritan arkadaşımızın şahsında hem sömürgeci güçlere karşı ki aynı işgal politikası söz konusuydu. Yine işgalcilerle işbirliği yapanlar ve iç ihanet çizgisinde olanlara karşı bir duruştu. İhanet ve işgali, iç işgali alt etmiştir eylemi ile Beritan arkadaşımız. Önder Apo, 21. yüzyılı kadın yüzyılı olarak değerlendirmiştir. Bu kadınlardan bir tanesi de Viyan Soran arkadaşımızdır. Viyan arkadaşımızın eylemi de Beritan arkadaşımızın eyleminin bir devamı niteliğindedir. Önder Apo’ya ses soluk olma, Başurê Kürdistanlı kadınların sesi olma, tecrit, komploya karşı bir duruş söz konusudur Viyan arkadaşımızın eyleminde. Bizler için esas olan Beritan, Viyan arkadaşlarımızın direniş ruhlarını yaşatmaktır.

Başurê Kürdistan kadınları Önder Apo’nun ‘Güney Kürdistan kadın devrimi olmalıdır’ tespitine kulak vererek kendi topraklarındaki işgale ses çıkararak, karşı durabilirler. YJA Star gerillaları olarak bizler ne sessiz, ne de eylemsiz kalacağız. Tüm kadınları da yurtlarını savunmaya çağırıyoruz. İçerisinde yaşadığımız dönem tüm kadınların devrimci öncülük yapacağı bir döneme tekabül etmektedir. Beritan, Sara ve Helmet arkadaşlarımızın bizlerin önünde çizdiği yoldan yürümek bize farzdır. Mücadelemizi sonuna kadar sürdürme kararlılığı taşıdığımızı hem dost hem düşman bilmelidir.

Helmet arkadaşımız ile başlamıştık söze onunla da bitirmek istiyorum. Helmet arkadaşımız ile yakın çalışma fırsatım olmuştu, Apocu kültür ve ahlakı birebir gördüğüm, temsil ettiğini düşündüğüm arkadaşlardan biridir. Tarihi bilme, doğru okuma ve yerine getirme, öncülük misyonunu yerine getiren komutan misyonunun yerine getirme konusunda bize örnekti. Kamuoyu önünde bir daha ifade etmek istiyorum, bizler Helmet arkadaşımızın intikamını büyük alacağız. Verebileceğimiz en mütevazi yanıt Kürdistan devrimi olacaktır."