Halkların Demokratik Partisi (HDP) Erciş İlçe 2. Olağan Kongresi'ne, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, HDP Van il eş başkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP Van İl Eş Başkanı Ökkeş Kawa, Ayla Tarhan, HDP PM Üyesi Özgür Zeydanoğlu, kayyum atanan belediyelerin eş başkanları Suna Atabay, Rojbin Sevil Çetin, Beritan Tayan, Güler Avcı, DTK temsilcileri, HDP Erciş İlçe Eş Başkanı Yücel Ağaoğlu, DBP ve HDP Erciş ilçe örgütleri ile halk katıldı.

Saygı duruşu ve divan seçiminin ardından konuşan HDP Erciş İlçe Eş Başkanı Yücel Ağaoğlu, “Bu kongremizde aynı coşkuyla, aynı direnişle kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yeni seçilecek olan arkadaşlarımızla birlikte mücadeleyi daha da yükselteceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Yeni seçilecek olan arkadaşlara başarılar diliyoruz" dedi.

Ardından milletvekilliği düşürülen HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer, cezaevinde tutuklu bulunan Erciş Belediye Eş Başkanı Diba Keskin ve diğer Kürt siyasetçilerinin mesajları okundu.

'ERCİŞ’İ ASİMİLASYON İÇİN LABORATUVAR SEÇTİLER'

Mali raporun okunmasının ardından kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, Erciş’in Serhat bölgesinin gülü olduğunu ve oldukça önemli bir konuma sahip olduğunu ifade etti. Sistemin kirli politikalarını eskiden bu yana Erciş üzerinden hayata geçirmeye çalıştığını kaydeden Yıldırım, Erciş’te asimilasyon politikalarının tüm baskılara rağmen gerçekleşmediğini ifade etti. Erciş’in bu anlamda bir laboratuvar olarak görüldüğünü ancak 2014’te Erciş’in seçim kağıdına değil, tarihe damga vurarak tüm asimilasyon politikalarını boşa çıkardığını söyledi.

‘ÇÖKTÜRME POLİTİKALARI ÇÖKTÜ’

Belediyelere yönelik saldırıların ardından Erciş’te halkın değerlerine yönelik zulüm politikalarının devreye konulduğunu ancak bunun da başarılı olmayacağını ve uygulanan özel politikaların yine halktan döneceğini kaydetti. Kayyumların geldiği gibi gideceğini vurgulayan Yıldırım, şunları belirtti:

“2 yıldır partimiz, halkımız ve ülkemi üzerinde soykırım operasyonları uygulandı. Fiziki soykırım, siyasi soykırım, dil soykırımı uygulamaya çalıştılar… Binlerce arkadaşımız tutuklandı. Eş genel başkanlarımız ve milletvekillerimiz tutuklu. Kentlerimizi yıktılar, Kürt dağlarını bombaladılar, sivil hallkımız üzerinde psikolojik sindirme politikaları uyguladılar. Kadın çalışmalarını ve kazanımlarını kayyum eliyle tasfiye etmek istediler ama bugün bu salonda ne görüyoruz… Çöktürme politikaları direnişle boşa çıkarılmıştır. Arkadaşlarımız, yoldaşlarımız direndiler. Gönül rahatlığıyla söylüyoruz, halkımıza müjde veriyoruz. Çöktürme eylem planları çökmüştür. 2018’de onlara yol göründü, onların sistemi sadece Ankara’da değil, her yerde dağıldı. Ahlaki, manevi, moral olarak çöktüler. Sivil ve askeri bürokrasi birbirine inanmıyor, Cumhurbaşkanı Başbakan’a inanmıyor. En büyük ölüm inanmamaktır. Onların faşist zihniyeti bugün ölmüştür. Şimdi bahara yaklaşırken yeniden yeşeriyoruz. Kökümüzü kurutmak istediler ama başaramadılar. Savaşla, faşizm ile tutunmaya çalıştılar.”

‘AKP’NİN SEVDİĞİ TEK KÜRT KÖLE KÜRTTÜR!'

AKP’nin tüm imkanlarıyla seferber olduğunu, ekonomisinin bile savaşa hazırlık kapsamında planlandığını kaydeden Yıldırım, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Kim demokrasiden kaçar da geleceğini sadece savaşta görürse kesinlikle kaybetmiştir. Tarihte Saddam Hüseyin kadar silaha, savaşa yatırım yapan var mıydı? Ancak mantık bu olunca kaybetmek kaçınılmaz oluyor. Silahın zoruyla ayakta kalan kimse yoktur. AKP bugün faşist bir devlet koalisyonu oluşturmuştur. Bunun başı da Tayyip Erdoğan’dır, yardımcıları Doğu Perinçek ve Devlet Bahçeli’dir. Bunları bir araya getiren tek ortak nokta; Kürt halkı ilerlemesin ve statü sahibi olmasın... Şimdi diyorlar ki 'iyi Kürtlerle sorunumuz yok, PKK ile sorunumuz var.' Biz onlar için 'kötü Kürtler'dik! Oysa biz defalarca söyledik. İşin özünde Kürt düşmanlığı var, onların derdi bütün Kürtlerdir. Köleliği kabul eden Kürtlerle şimdilik sorunu olmayabilir, onursuz, haysiyetsiz Kürtler dışında Kürtleri kabul etmezler. Referandumdan sonra Kürt halkını açlıkla tehdit ettiler. Bu olay bize gösterdi ki bütün Kürtlere düşmanlık yapıyorlar. İşte bu koalisyon bu yüzden oluşturuldu. Ama iyi biliyoruz ki birbirlerini hiç sevmiyorlar. Kürt düşmanlığı olmasa birbirlerini boğacaklar.

Kolay bir süreçten geçmiyoruz. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Ya bu yüzyıl bizim yüzyılımız olacak, ya da yüz yıl daha kaybedeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin 94 yıl inkâr ettiği bugün Rojava’da ortaya çıktı. Anbean yaşıyoruz. Her gün yeni yaşamı biraz daha inşa ediyoruz. Bu yüzden günden güne eriyorlar, deliriyorlar. Onlar ne kadar korkarlarsa o kadar saldırıyorlar. Faşizme karşı ağır bedeller ödedik ama başkaldırdık ve saldırıları boşa çıkardık.

Şubat ayında genel kongremizi yapacağız. Hamle sürecine giriyoruz. 2018'de bahar ile birlikte seferberlik ruhuyla harekete geçiyoruz. Moralinizi yüksek tutun ve sabahtan akşama kadar yalan söylüyorlar. Neredeyse tüm muhalif basını kapattılar ve gazetecileri içeri attılar. Şimdi psikolojik bombardıman yapıyorlar. ‘Bitirdik’ diyerek büyük bir yalan atıyorlar. Kuvvetleri kalmamış, dirençleri kalmamış. Moral ve motivasyonumuzu kırmak istiyorlar. Bütün dünya, dost-düşman bilsin ki, biz her zamankinden daha güçlüyüz, kimse bu çelikten iradeyi kıramaz."

‘2018 HAMLE SÜRECİDİR’

İmralı’ya uygulanan tecridin mevcut zihniyetin korkularının bir sonucu olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları belirtti:

"Sayın Öcalan’ın her bir sözü bütün Ortadoğu’yu aydınlatıyor. Onların ruhunda karanlıktan başka bir şey yok, o yüzden o aydınlıktan korkuyorlar. 2018’de bütün Türkiye’yi faşizmden kurtarabilir, özgürleştirebiliriz. Bakın işte Rojava’da o aydınlıkla zor günler geride kalıyor. Tek amaçları o aydınlığı bastırmak. Korkuyorlar… Bu vesileyle buradan tüm halkımıza sesleniyoruz; 11 Şubat HDP Genel Kurultayı ile onların sistemini bir kez daha sarsacağız. 50 bin kişiyle Ankara’ya gidiyoruz. Kürt halkı ayaktadır, inançlıdır ve başaracağız. Herkes kendini hazırlasın. Hazırlıklar başlasın. 11 Şubat'ta başkenti sarsacağız ve orada en güçlü mesajını vererek onların korkularını daha da büyüteceğiz. Korkuyla bazı şeyleri yapmak istiyorlar. DAİŞ örneğinde gördük, DAİŞ öyle bir psikolojik hava yaratmıştır ki ismini duyan savaşmadan kaçıyordu. Bunlar da DAİŞ ile aynı zihniyete sahip oldukları için bize de bunu yapabileceklerini düşünüyorlar. Şunu gördüler ki; Kürt halkı ne DAİŞ ten kaçtı, ne de onlardan kaçacaktır. 2018'de bunu bir kez daha göstereceğiz."

SEÇİMLER YAPILDI

Konuşmanın ardından tek liste ile girilen seçilen seçimlerde Erciş HDP İlçe Eş Başkanlığına Şakir Asıl, yönetim kuruluna ise Hicran Kandemir, Savaş Güler, Ali Aslan, Ferman Nama, Ayfer Seyat, Fayik Canpolat, Halit Karalar, Vahyettin Yıldız, Mehtap Turan, Muhittin Üzümcüoğlu, Fevzi Kılıç, İslam Basoğlu, Kerem Kılıç ve İsmet Kurt seçildi.