Van'da KHK tepkisi

Van’ın Çaldıran, Tuşba ve Edremit ilçelerinin seçilen HDP'nin belediye eşbaşkanlarının mazbatalarının KHK'li oldukları gerekçesiyle AKP’li adaylara verilmesine tepki sürüyor.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı Edremit, Tuşba ve Çaldıran belediye eşbaşkanlarının Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikleri gerekçesiyle AKP’li adaya Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından mazbata verilmesine tepki gösterildi.

HDP ve DBP Van il eşbaşkanları ile kent milletvekili Muazzez Orhan ve yüzlerce kişi kararı protesto etmek için Feqiyê Teyran Parkı'nda açıklama yapmak istedi. Ancak, polis valilik yasağını gerekçe göstererek açıklama yapılmasına engel oldu.

Halkın alınmadığı parkın çevresinde HDP'li vekil Muazzez Orhan ve polisler arasında uzun süre tartışmalar yaşandı. Tartışmalar sürerken kitle de ara sokaklarda alkış ve ıslıklarla açıklamanın engellenmesine tepki gösterdi. Yine polislerin, basın çalışanlarına çekim yapmanın yasak olduğunu söyleyerek engellemesi dikkat çekti.

Yapılan uzun görüşmelerin ardından kitle HDP İl binasına doğru yürüyüşe geçti. Alkış ve ıslıklarla duruma tepki gösteren kitleyle beraber çok sayıda çevik kuvvet polisi de engel olmaya çalıştı. Yine kitlenin yürüyüşünü kayda alan basın çalışanların tamamı polisler tarafından durdurularak basın kartlarına bakıldı.

Abluka altına alınan HDP il binası bahçesinde bekleyen kitle sıklıkla, "Direne direne kazanacağız", "Faşist devlet irademe dokunma" sloganları attı. Burada konuşan HDP'li vekil Muazzez Orhan, 31 Mart seçimlerinde yaşanan hukuksuzluğa tepki göstermek için yapılan açıklamanın engellendiğini söyledi. Bu uygulamaları kınadıklarını ve valiliğin yasaklarla demokratik hakların ihlaline göz yumduğunu belirten Orhan, “31 Mart seçimlerinde halk iradesini ortaya koymuş, oyunu kulanmış ve kendi belediye başkanlarını seçmiştir" dedi.

İktidarın Türkiye genelinde ve bölgede uğradığı hezimeti hazmedemediğine vurgu yapan Orhan, “Bu seçimlerin çeşitli şekilde iptal edilmesine ya da kaybettiği belediyeleri kazananların elinden almasına yönelik çeşitli yollara başvurmuştur" dedi. AKP'nin İstanbul'da seçim iptali gibi gerekçeler gösterdiğini belirten Orhan, Kürdistan’da ise oy sayımı ya da iptal etme gerekçeleriyle yapamadığını KHK'li adayların kazandığı belediyelerin iradelerinin gasp edildiğini belirtti. Orhan, “2014 seçimlerinde kazandığımı belediyelerin 102'sinden 98'ini gasp eden iktidar zihniyeti, bugün farklı gerekçelerle yeniden belediyeleri gasp ediyor” diye konuştu.

‘YSK ANAYASAYI GÖZARDI EDİYOR’

Demokrasinin, Anayasa’nın ayaklar altına alındığı bu süreçte halkın tepkisini göstermesine valilik yasağı gerekçesiyle engel olunduğunu belirten Orhan, şöyle devam etti: “YSK, Anayasa’yı ve kendi içtihatlarını göz ardı ederek AKP iktidarının gaspçı kayyum zihniyetinin kalemşörlüğünü yapmıştır. Bu dönemin kayyum atayanı YSK'dır. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. KHK'lı adaylarımızın kadro haklarının mahrumiyetine yönelik Anayasa’da da YSK'da da herhangi bir engel yoktur. Yürütme organının; yani iktidarın OHAL döneminde ihraç ederek devam ettirdiği ya da emekçileri KHK'larla işinden ettiği bir süreci yasamada yeri olmamasına rağmen gerekçe göstermiştir. Bizler buradan bir kez daha sesleniyoruz; YSK'nın Anayasa’ya, kendi içtihatları ve yasasına göre hareket etmesi ve verilen bu yanlış kararların tekrar geri alınmasını istiyoruz.”

YSK'nin anti demokratik ve anti hukuki uygulamasını fırsat bilen AKP iktidarının, kayyum zihniyeti adaylarının seçilmediği halde koşarak mazbatalarını almalarının ne hukuki, ne de ahlaki olduğunu belirten Orhan, "Toplum nezdinde bu kişiler de kendi duruşlarını, kendi kişiliklerini ortaya koymuştur. Aymazlığın yeni yansımasını bu seçimde bir kez daha görüyoruz. Hiçbir yasayı, demokrasiyi, hakkı görmeyen iktidar ve adayları bugün kendisi kazanmadığı halde gasp edilen belediye başkanlarımızın mazbatalarını alarak toplum vicdanında kabul görmeyen bir duruma düşmüştür. Gasp edilen belediyelerde ömürleri uzun olmayacaktır. Bu halkın yüzüne bakamayacaklardır. Halk iradesini HDP'den, HDP'nin adaylarından yana koymuştur. YSK'nın bu anti hukuki uygulamadan vazgeçmesini bir kez daha yineliyoruz. Mücadelemiz, itirazlarımız, direnişimiz devam edecektir. Biz bu hukuksuzluğu, bu irade gaspını asla kabul etmeyeceğiz. Her türlü yolla irademizi geri almak için mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

Açıklama atılan sloganlarla sona erdi.