Van bebek ölümlerinde ilk sıralarda

Yeterli düzeyde sağlık hizmeti ve sağlık personeli bulunmayan Van, bebek ve çocuk ölümlerinin en yoğun yaşadığı illerin başında geliyor.

Van’da bulunan tek devlet hastanesinde çocuk yoğun bakım servisinde yeterli yer olmadığı için hastalar başka illere gönderiliyor. Yetersiz sağlık hizmetinden dolayı bebek ve çocuk ölümlerinde ilk sıralarda yer alıyor.

Özellikle Hakkari, Ağrı, Bitlis ve Muş, Iğdır ve ilçelerinde bulunan yüz binlerce insan tedavi olmak için Van'a geliyor. Yetersiz personel ve ekipman nedeniyle Vanlılara bile cevap olamayan kentteki hastaneler, çevre il ve ilçelerde bulunan halkın gelmesiyle birlikte tıkanma noktasında. Halk polikliniklerde tedavi olmak için saatlerce hastane koridorlarında sıra beklemek zorunda kalıyor. Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Hastanesi’nde; kadın doğum, çocuk bölümleri ve çocuk yan dalları ile onlarca bölümde ya hiç doktor yok ya da yeterli düzeyde değil. Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde bulunan Türkiye’nin ilk ve tek akıllı hastanesi ise personel eksikliği nedeniyle yüzde 40 ve 50 kapasiteyle çalışıyor.

Çocuk yoğun bakım servisinde yeterli yer bulunmuyor. Van, bebek ve çocuk ölümlerin en yoğun yaşadığı illerin başında geliyor. Çocuk bölümlerinde doktor eksikliği ve yer sıkıntısı nedeniyle bebeklerin hayatları tehlikeye girdiğini belirten SES Van Şube Başkanı Sezer Ören, yeterli ekipmanın ve kalacak yer olmaması nedeniyle çoğu hasta başka şehirlere gönderiliyor. Yaşanan sıkıntılar nedeniyle hastalığın erken teşhis ve tedavisini olanaksız hale getirdiğini dilen getiren Örenç, “İl dışına bağımlı olmanın getirdiği sorun ve sıkıntılar, erken teşhis ve tedaviye olanak sağlamadığı gibi hasta ve hasta yakınlarının ekonomik kayıplara uğramasına da etki etmektedir. İşsizlik oranı yüksek yani ekonomik durumu düşük olan yurttaşların daha da yoksullaşması, hatta temel bir insan hakkı olan sağlık hakkından feragat etmelerine de neden olabilir” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2014 yılında Türkiye’de bebek ölüm hızının en yüksek olduğu illerin arasında Van 5. sırada yer alırken, 2015'te 3. sıraya yükseldi. Zaten ilk sıralarda Kürt illeri yer alıyor.

SORUNLAR DAHA DA DERİNLEŞTİ

SES Van Şubesi Eşbaşkanı Sezer Örenç, daha önce de ANF'ye yaptığı açıklamada, sağlık emekçilerinin gelişigüzel ihraç edilmesiyle bu sorunun daha da derinleştiğini söyledi. KHK'lar ile ihraç edilen sağlık emekçilerinin oluşturduğu boşluğu kapatmak için görevde bulunan sağlık emekçilerinin normalin çok üzerinde emek üretmek zorunda kaldığını ifade eden Örenç, çoğu zaman emekçilerin nöbet izni kullanamadığını ve daha çok yıpranmaya, daha çok angaryaya mecbur kaldığını belirtti.

Sayısal olarak Van'da istihdam edilmesi gereken sağlık emekçisi sayısı Van Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliğinin vermiş olduğu bilgilere göre 5 bin 922 olması gerekirken, 2 bin 853 personelin istihdam ediliyor. Örenç, "Bunun yüzde 48'e tekabül ettiğini düşünürsek, sağlık personeli sayısı açısından olayın vahameti gün yüzüne çıkmaktadır. 2016 yılında Van’a hiç sağlık personeli ataması yapılmadı. Atama yapılmadığı için hastanelerdeki personel doluluk oranı yüzde 51 civarında. Hastanelerdeki personel doluluk oranının en az yüzde 80 civarında olması gerekiyor" şeklinde konuştu.

YETERLİ EKİPMAN DA YOK

Sağlık emekçilerinin sayıca azlığının merkezde ve ilçelerdeki ihtiyacı önemli oranda artırdığını kaydeden Örenç, hükümetin bu açığı kapatmak yerine, sağlık emekçilerini merkez ve ilçeler arasında sürekli olarak görevlendirmelerle yer değiştirmek zorunda bıraktığını söyledi. Yeterli ekipmanın olmaması nedeniyle çoğu tetkikin Van'da yapılmasına imkan verilmediğini vurgulayan Örenç, şöyle konuştu: "Bu tetkiklerin il dışında yapılması, hastalığın erken teşhis ve tedavisini olanaksız hale getirmektedir. İl dışına bağımlı olmanın getirdiği sorun ve sıkıntılar, erken teşhis ve tedaviye olanak sağlamadığı gibi hasta ve hasta yakınlarının ekonomik kayıplara uğramasına da etki etmektedir.”

Van'ın dağlık coğrafyası ve dağınık yerleşimi göz önünde bulundurulup sert iklim koşulları hesaba katıldığında toplumun çoğunun nitelikli sağlık hizmetinden mahrum olduğunu anlamanın zor olmadığını kaydeden Örenç, "Van’da aynı zamanda bölge illerine hizmet sunan hastanelerin olduğu gerçeği trajedinin il sınırlarını aşarak tüm bölge illerini etkilediği gerçeğini de gözler önüne sermektedir. OHAL ve KHK tehdidi, personel sayısının az olduğu bölge illerinde bu sorunu ayrıca derinleştirmektedir. Nitelikli sağlığa bölge illerinde erişim neredeyse olanaksız hale gelmiştir. Bölge insanını metropollere muhtaç etmek ekonomik sıkıntılar yasayan bölge insanı üzerinde yıkıma neden olurken, dil sorunu da sağlık hizmetlerinden faydalanmak isteyen yurttaşlar üzerinde asimilasyon sürecini hızlandırmaktadır" dedi.