Güney Kürdistan'daki işgalini genişletme faaliyetlerini sürdüren Türk devleti, Xaneqin, Xurmatu, Daqoq ve Kerkük başta olmak üzere tartışmalı bölgelerde yaşanan gelişmelerden sonra, sonbahar aylarında Bradost bölgesine karşı işgal saldırılarını başlatmıştı. Türk devleti önce Haci Beg Suyu, Bermize köyü, Kani Reş, Geliye Reş ve Siro Tepesi gibi bölgeleri işgal etmek amacıyla saldırılarda bulundu. Bu kapsamda adı geçen bazı yerlere asker yerleştirdi. Gerilla eylemlerinden ötürü Siro Tepesi'ndeki güçlerini geri çekmek zorunda kalmıştı. 20 Ocak’ta Efrîn'e işgal saldırıları başlayınca, Bradost bölgesindeki işgal saldırılarını durdurmuştu. Efrîn işgal saldırılarının devam ettiği dönemde DAİŞ ise Xaneqin, Xurmatu, Daqoq, Tel Afer, Anbar, Musul, Kerkük çevresinde harekete geçerek çok sayıda saldırı gerçekleştirdi. RTE ve Türk devletinin Efrîn işgal saldırıları ile DAİŞ’in adı geçen bölgelerdeki saldırıları koordineli bir plan şeklinde yürüyordu.

Efrîn'e dönük işgal saldırılarından sonra RTE ve Türk devleti yeniden Bradost alanındaki işgalini genişletmek için saldırılar başlattı. Saldırılar Bradost bölgesinin tamamını işgal edecek bir şekilde daha kapsamlı hale getirildi. Helikopterlerle Xakürke’nin Lelikan Tepesi'ne asker indirerek, işgalini Hakürke olarak bilinen Geliye Azadiye’yi de içine alacak şekilde devam ettirmek istiyor. İşgali genişletme saldırıları Nisan başından beri şiddetlendi. İşgale karşı gerilla güçleri de eylemlerle işgal ordusuna darbeler vuruyor.

NEDEN GELİYE AZADİYE?

Xarkurke’nin diğer adı Geliye Azadiye. Doğu, Kuzey ve Güney topraklarının buluştuğu üçgende yer alıyor. Tarih boyunca hiçbir zaman Türkiye, İran ve Irak güçlerinin eline geçmemiş bir yer. İran, Türkiye ve Irak Kürtlere yönelik imha saldırıları yaptığında, Kürtlerin kendilerini korumak ve savunmalarını yapmak için sınırları geçip sığındıkları yer oldu, Xakurke. Türk devletinin daha önce de sayısız saldırıları olan bir alan. En kapsamlı ve geniş saldırı olarak ise 1992 yılında 'sandviç operasyonu' denilen işgal saldırıları yapılmasına rağmen, işgalciler Geliye Azidiye’de herhangi bir gelişme kaydedememişlerdi. Bu açıdan bakıldığında Xakurke’nin seçilmesinin tesadüf olmadığı rahatlıkla görülüyor. Xakurke’ye yönelik son günlerde işgalci Türk devleti tarafından başlatılan işgal saldırılarını aslında tarih boyunca Kürtlerin sığınıp, kendilerini savundukları ve Kürt olarak iradelerini korudukları alana yönelik bir saldırı olarak kabul etmek gerekir. Bu saldırı ile aslında tarih boyunca kırılmayan, eğilmeyen, baş eğdirilmeyen Kürtlüğün hedeflendiğini söylemek yanlış olmaz.

BİR YANDAN TÜRK ORDUSU, DİĞER YANDAN DAİŞ SALDIRIYOR...

RTE, işgalci ve çete ordusu Bradost bölgesine saldırılarda bulunurken, ittifak halindeki DAİŞ ise Xaneqin, Xurmatu, Daqoq ve Kerkük hattındaki saldırılarını arttırarak devam ettiriyor.

Ocak, Şubat, Mart ayı boyunca adı geçen bölgelere DAİŞ’in sayısız saldırıları oldu. Bu saldırılarda yüzlerce sivil, Irak askeri ve polisi öldürüldü. Son birkaç gündür DAİŞ bu bölgedeki saldırılarını arttırdı. Artık saldırı aşamasını da geçip, yeniden köyleri ele geçirme aşamasına geçtiği görülüyor. Önceki gün Kerkük’ün 44 kilometre güneyine düşen Daqoq’a bağlı Hefteğar bölgesine saldıran DAİŞ, bölgede iki köyü işgal etti. Hefteğar yedi köyden oluşan Daqoq’a bağlı bir bölge. Yedi köyden üçü daha önceki yıllarda izlenen politikalardan ötürü boşalmış durumda. Şimdi Avaye Mansur, Avaye Ferix, Avaye Eli ve Dara gibi dört köyden oluşan bir bölge olarak kaldı. İki gün önce DAİŞ gerçekleştirdiği saldırıda Heftağar bölgesine yakın Elbu Necim köyü ile Heftağar bölgesinin Avaye Ferix köylerini ele geçirmişti. Diğer köyler üzerine de tehditler savurmaya başladı.

Irak merkezi hükümeti ise DAİŞ’nin yeniden bölgeye girerek köyleri ele geçirmesi üzerine, Heftağar bölgesini tamamen boşaltma kararı almış durumda. Ayrıca akşam saat 18.00’dan sonra Heftağar köylerinden Daqoq yönüne gitmek isteyenlere ateş açma kararı alınmış durumda.

Irak merkezi hükûmetinin aldığı bu kararlar için, Kürt bölgelerinde DAİŞ gerekçe yapılarak insansızlaştırma planını devreye sokulduğu yönünde değerlendirmeler yapılıyor. Irak, işgalci Türk devletinin Bradost alanındaki işgaline karşı herhangi bir tepki göstermezken, Heftağar bölgesinde DAİŞ gerekçe yapılarak köyleri boşaltma kararı, 'acaba Türkiye ile Kürtler üzerine ortak yeni bir plan mı yürütülüyor' sorusuna neden oluyor.

İşgalci Türk devletinin Bradost bölgesinde işgalini geliştirip derinleştirmek istediği bir süreçte DAİŞ de Kerkük, Xurmatu, Daqoq çevresinde ona paralel bir şekilde saldırılarını arttırıp yeniden köyleri işgal etmeye başladı. Bradost bölgesine Türk devletinin işgalini geliştirme saldırılarının yoğunlaştığı bir dönemde, DAİŞ’in de tartışmalı bölgede saldırılarını arttırıp, köyleri işgal etmeye başlaması, her iki güç arasındaki ittifak ve ilişkiyi açıkça gösteriyor.