'Türk devleti katliamın hesabını misliyle ödeyecek!'

KONGRA-GEL, Türk devletinin Güney Kürdistan'da sivilleri katletmesine sert tepki göstererek, "Bunun hesabını misliyle ödeyecekler" uyarısında bulundu.

KONGRA-GEL, AKP'nin Kürt halkına 'açık ölüm fermanı' verdiğine dikkat çekerek, KDP'nin tutum almak zorunda olduğunu belirtti ve tüm Kürt çevrelerini ortak mücadeleye çağırdı.

KONGRA-GEL Eş Başkanlık Divanı, Güney Kürdistan’ın Amediye ye bağlı Rêkan ve Nerwê köyleri ile Avaşin bölgesine bağlı Horê köyünün kırsalında 10 sivil insanın yaşamını yitirmesine neden olan Türk savaş uçaklarının saldırılarına ilişkin bugün açıklama yaptı.

Yazılı açıklamasında saldırıları sert bir dille kınayan KONGRA-GEL, "Türk devleti ve Erdoğan hükûmeti bunun hesabını misliyle ödeyecektir" dedi.

'AÇIK ÖLÜM FERMANI!'

KONGRA-GEL, açıklamasında şunları da ifade etti:

"Türk devleti bilerek, doğrudan sivil insanları hedef almıştır. Gerilla alanları dışında olan bu alanlarda tarladan işten dönen insanların bilerek hedeflenmesi, referandumdan önce başta Güney Kürdistan Bölge Başkanlığı ve hükûmeti olmak üzere Kürt halkına verilen açık ölüm fermanıdır. Yani 'bizi dinlemezseniz sonunuz budur' deniyor.

Devlet Bahçeli referandumun kendileri için savaş gerekçesi olduğunu açıklamıştı. 10 sivil insanımızın katledilmesi bir kez daha gösterdi ki AKP Kürt sorununda tamamen MHP ve Ergenekon’a teslim olmuştur, onlarla ittifak içinde Kürt halkının siyasal iradesini topyekûn yok etme savaşını yürütmektedir.

'KDP TUTUM ALMAK ZORUNDA'

Bugüne kadar Kuzey Kürdistan’da Kürt halkına yapılan katliamları görmezlikten gelen ve AKP ile çıkara dayalı ilişkilerini sürdüren KDP ve ona bağlı olan çevreler, bu son katliamdan sonra Kürt düşmanlığına dayalı Türk devlet politikalarına karşı açık tutum almak ve ona göre hareket etmek zorundalar.

Tarih bize açıkça gösteriyor ki baş eğerek, alttan alarak Türk devletinin baskı ve saldırıları durdurulamaz. Kazandıran ve çözüm olan tek yol onurlu bir direniştir. Başta KDP olmak üzere tüm Kürt partilerinin, sivil toplum örgütlerinin ve aydınların 10 sivil insanımızın katledilmesine neden olan Türk devletinin saldırılarına karşı ortak bir tutum içinde olması zorunludur. Bu kadar açık bir düşmanlık karşısında sessiz kalınması halinde ise Güney yönetiminin başta referandum olmak üzere kendi iradesi ile hiçbir şey yapamayacağını açıkça ortaya koyacaktır.

10 sivil insanımızın bombalarla tanınmayacak şekilde katledilmesi asla kabul edilemez. Bu katliama karşı ortak bir duruş sergilemek, Türk devletinin Kürt düşmanlığına 'artık yeter' demek bütün Kürtler için bir zorunluluktur. Bunun karşısında sessiz kalan veya yeterince birliğini sağlayamayan Kürdistan halkı ve Kürt siyaseti, yarın çok daha büyük katliamlarla ve büyük bedellerle yüz yüze gelecektir.

'AKP-MHP-ERGENEKON İTTİFAKI KAYBEDECEK'

Halklarımızın birlikte yürüttüğü ve inşa ettiği demokratik toplum mücadelesi gösteriyor ki, Kürt halkının siyasal ve kültürel varlığını yok etmek isteyen AKP-MHP-Ergenekon ittifakı kaybedecektir. Kürdistan halkının öncülük ettiği özgürlük ve demokrasi mücadelesi faşizmi yenerek, tüm bölge halklarının özgür geleceğini yaratacağı bir sürecin içindeyiz.

Faşizmin bu kadar çılgınca saldırmasının nedeni bu kaybetme korkusudur. Yaşlı Hatun Tuğluk anamızın mezarına saldırmalarının nedeni de budur. Yaşamını yitirmiş bir anamızın şahsında halkımızın manevi değerlerine saldırmaları, faşist iktidarın içine düştüğü aşağılık psikolojik durumlarını gösteriyor.

'DÖNEMSEL EN TEMEL GÖREV...'

Bütün bunların sonucunda ortaya çıkan gerçek şudur ki; artık sonu gelen sömürgeciliğe karşı mücadelenin yükseltilmesi, bütün Kürt partilerinin dönemsel en temel görevidir.

Bu süreçte Kürt halkının ve Kürt siyasetinin birliği oldukça önemlidir. Biz KONGRA-GEL adına ilgili tüm çevrelere çağrı yapıyoruz: Sömürgeci Türk devletinin yaptığı katliamlar karşısında ulusal ve toplumsal birliğimizi sağlama temelinde mücadelemizi yükselterek katliamların hesabını soralım. Özgürlüğümüzü ve onurumuzu kazanmanın tek yol budur."