Tolhildan, Sarı İbrahim ve Hüseyin Mahir'i anlattı

PKK Şehitler Komitesi Üyesi Zilan Tolhildan, Sarı İbrahim (Ramazan Toptaş) ve Hüseyin Mahir’i (Kadri Çelik) anarak, "Gerilla savaşının en büyük timsalleriydi" dedi.

PKK Şehitler Komitesi Üyesi Zilan Tolhildan, 2006 ve 2012'de şehit düşen yoldaşları, Sarı İbrahim (Ramazan Toptaş) ve Hüseyin Mahir’i (Kadri Çelik) anlattı.

ANF'ye konuşan Tolhildan, "14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi’nin açığa çıkardığı ruhla gelişen Ağustos ayında başta bu aylarda şehit düşen arkadaşları saygı ve minnetle anıyorum. Yine bugün direniş mevzilerinde mücadele eden yoldaşlarımızı selamlıyorum. Ağustos ayı büyük komutan İbrahim ve Hüseyin Mahir arkadaşların şehit düştüğü aydır" dedi.

'ERKEN YAŞINDA BÜYÜK ARAYIŞIN İÇİNDEYDİ'

Tolhildan, Ramazan Toptaş'ı şöyle anlattı:

"İbrahim (Ramazan Toptaş) arkadaş Batmanlı bir arkadaştı. 1978 yılında Agit (Mahsum Korkmaz) ve Mizgin (Gurbet Aydın) arkadaşlarla birlikte Mazlum Doğan arkadaşın öncülüğünde Kürt Özgürlük Hareketi’ne katılmış. Bu öncü arkadaşların mücadeleye katılımı yapılan baskı, zor ve şiddet politikası, yine Kürt kimliğinin tanınmamasına karşı erken yaşta girilmiş bir arayışın sonucuydu. İbrahim arkadaş daha çok genç yaşta mücadeleye katılır. Buna rağmen büyük bir arayışın sahibiydi. Benim İbrahim arkadaşla tanışmam 2002 yılında oldu. Bizim tabur komutanımızdı o dönem. İbrahim arkadaşın taburunda yer aldım bir dönem. İbrahim arkadaş 28 yıl özgürlük mücadelesinde gerilla saflarında yer aldı. Bu 28 yıllık mücadele yaşamı boyunca hep gerilla alanlarında öncü komuta düzeyinde yer aldı. 15 Ağustos Atılımı'nın hazırlık biriminde, örgütlenmesinde ve ülkeye ilk gelen grup içerisinde öncü düzeyde yer aldı. 15 Ağustos Atılımı'nı açığa çıkaran Mazlum, Agit, Mizgin ve İbrahim arkadaşların mücadele ruhuydu.

'İDEOLOJİK DURUŞU VE DÜŞÜNSEL DERİNLİĞİ GÜÇLÜYDÜ'

İbrahim arkadaş gerilla sahalarının ilk açılımında öncü düzeyde yer aldı. Amanos’tan Kaçkarlar'a, Kaçkarlar'dan Engizek’e, Engizek’ten Karadeniz’e, oradan Serhat’a kadar birçok alanın açılımında komuta düzeyinde öncülük yaptı. En zorlu alanlarda öncülük misyonunu büyük bir coşku ve heyecanla yerine getirdi. Gerillacılıkta tam bir öncü timsaldi. Mücadelemizde öncü bir komutandı. İdeolojik duruşu ve düşünsel derinliği güçlüydü. Örgütsel ve askeri açıdan çok gelişkindi. PKK ilkelerini bütünüyle kendisinde yaşamsal kılmıştı. 12 Eylül faşist darbesinin ardından Lübnan sahasına geçen İbrahim arkadaş uzun bir süre Önderliğin yanında kaldı, yine Önderlik sahasına ara ara gidişleri devam ediyordu. Önderlikle çok güçlü bir ilişkisi vardı. Önderlikten gördüğü eğitimlerin ardından tekrardan sıcak mücadele alanlarına, gerilla sahalarına dönüyordu. Özgürlük mücadelesinde her yönüyle örnek bir arkadaştı. Sade ve mütevazı bir yaşamı vardı. Doğrusu gençlerle genç, yaşlıyla yaşlı, toplumun her kesimiyle güçlü bir ilişkisi vardı. Arkadaşlarla ilişkisi, alışverişleri tam anlamıyla bir eğitim düzeyindeydi.

'ÖNDERLİK SAVUNMALARI YASTIĞININ ALTINDAYDI'

Aslında İbrahim arkadaşın sahip olduğu ruh PKK’nin ruhuydu. 15 yaşında sıcak mücadeleye katıldı, 28 yıl şehit düştüğü 2006 yılına kadar ruhsal anlamda hep canlı ve diriydi. İşte bu canlılık ve dirilik PKK’nin ruhuydu. Yaşına rağmen değişim, dönüşüm ve gelişim açısından çok canlıydı. Arkadaşlarla ilişkilerinde temel nokta gerillacılıktı. Gerillacılık nedir, en iyi nasıl yürütülür, geliştirilir vb. konularda tartışmalar yürütürdü. Yöntemi çok sade ve geliştiriciydi.

Heval İbrahim ile hiç unutmadığım bir anım var... Tabur komutanımızken 2002 yılında Önder Apo’nun AİHM Savunması gelmişti. O süreçte her zaman savunma okuyordu, acaba Önderlik ne demek istiyor, Önder Apo’nun yeni sistemsel analizi, yine paradigmasal dönüşüme dönük ciddi yoğunlaşmaları vardı. Bölüm bölüm savunmayı okuyup taburda bizlerle tartışıyor, bizleri eğitiyordu. 1 Nisan’dı, İbrahim arkadaş hiçbir zaman savunmayı elinden bırakmıyordu. Ben de o gün kamp subayıydım, İbrahim arkadaş tekmil vermem gerekiyordu ki taburda eğitim versin bizlere. Kendisine 1 Nisan şakası yaptım, amacım oydu ki savunmayı İbrahim arkadaşın elinden alayım. Her zaman Önderliğin savunmaları İbrahim arkadaşın yastığının altındaydı. Hiçbir zaman yaşamın tek bir anında yanında Önderlik savunmaları eksik olmazdı. Yaşama katılımı, güler yüzü, espri yeteneği müthiş ilgi çekiciydi. Yaşamda tarih tartışmaları yürütmeyi severdi. Kürt tarihinde yaşanılan ihanetlere sık sık vurgu yapar, dikkatli olmamız gerektiğini her fırsatta vurgulardı. Kürtlere uygulanan soykırım politikalarına ve düşman gerçekliğine dikkat çekerdi. Önderlik gerçeğini bize kavratmaya çalışırdı. Kürt gerçekliğini iyi bilmemizi istiyor ve bu konuda eğitsel faaliyetlere başvuruyordu. Önder Apo ile uzun bir süre kaldığından ötürü sık sık Önder Apo’yu bizlere anlatırdı. Yine efsanevi komutan Agit ile uzun süre kaldığından ötürü Agit komutanı yaşamsal kılmaya özen gösterir her zeminde Agit kişiliğini, komutanlığını dile getirirdi.

'AMACI, HALKIN ÖZ SAVUNMASINI ÖRGÜTLEMEKTİ'

Son olarak 2006 yılında halka dönük geliştirilen saldırılara karşı öz savunma örgütlenmesinden sorumluydu. HPG Meclis Üyesi düzeyinde önemli bir sorumluluğa sahipti. O süreçte yaşanılan tehlikelere, Önderliğe ve hareketimize karşı geliştirilen saldırılara karşı uyarılarda bulunuyordu. Düşman tarafından yapılan ve geliştirilen oyunlara karşı uyanık olmamız gerektiğini söylüyordu. Halkımız içerisinde öz savunmayı nasıl geliştirebiliriz? Halkımızı kendisine karşı geliştirilen saldırılar karşısında kendisini savunacak düzeye nasıl taşırız? Ve daha birçok noktada güçlü yoğunlaşmaları vardı. Yine öz savunma örgütlenmesinde kadronun rolü ve görevi üzerine güçlü yoğunlaşmaları vardı. Düşmanın halkımız üzerindeki özel savaş faaliyetlerini, kirli saldırılarını nasıl boşa çıkarırız üzerinde güçlü tartışmaları vardı. Süreci çok iyi okuyordu.

'SONUÇ ALMALARI İMKÂNSIZ'

2006 yılının 1 Ağustos’unda Türk istihbaratı MİT tarafından organize edilen hain bir saldırı sonucu şehit düştü. Bugün de Kürt Özgürlük Hareketi’ne ve öncü arkadaşlarımıza dönük yürütülen savaş karşısında sonuç alamayan düşman tarafından komplovari saldırılar devam ediyor. Bu yönlü saldırılar kesinlikle mücadelemiz karşısında sonuç alamaz. Günümüzde bu yönlü komplovari saldırılar kirli eller üzerinden MİT tarafından geliştirilmeye çalışılıyor. Tarihsel açıdan yürütülen Kürt özgürlük mücadelelerine karşı sonuç alamayan Kürt düşmanları bu yönlü kirli saldırılar ile sonuç almaya çalışmışlardır. Ama hiçbir zaman ihanet başarıya ulaşmamıştır. Her zaman direniş başarıya ulaşmıştır. Bu yönlü saldırılara karşı Kürt Özgürlük Hareketi İbrahim arkadaşın ruhuyla mücadele edip kirli ellerin faaliyetlerini sonuçsuz kılmaya, darbelemeye çalışıyor. Bu yönlü öncü arkadaşlarımızın şehadeti yaşandıkça bizde intikam ruhu daha bir artarak perçinleniyor. Şehitlerimizin şahsında açığa çıkan ruh bizlerde direnişi daha bir artırmaya yol açıyor. Dr. Qasimlo’dan Dr. Şerefkendi’ye, son olarak Helmet (Diyar Xerib) arkadaşa, yine Sara (Sakine Cansız) arkadaşa dönük geliştirilen haince saldırılar, Kürt düşmanlarının acizliğini, kirli savaş yöntemlerini bizlere gösteriyor. Kürt önderleri bilinçli olarak hedeflenerek özgürlük mücadelesi tasfiye edilmek isteniyor. Nasıl ki bu yöntemlerle geçmişte sonuç alınmamışsa günümüzde bu yönlü güçlenen Kürt Özgürlük Hareketi karşısında bu kirli yöntemlerle sonuç almaları imkânsızdır."

'OREMAR DİRENİŞİNİN ÖNCÜSÜYDÜ'

Tolhildan, Kadri Çelik'e dair ise şunları söyledi:

"Hüseyin Mahir (Kadri Çelik) Muş merkeze bağlı Tivnîk köyündendi. 2 Ağustos 2012 yılında Bakûrê Kurdistan’da yürütülen devrimci halk savaşı hamlesinde komuta düzeyinde yer alırken Beytüşşebap’a bağlı Kato bölgesinde şehit düştü. Yine tarihi Oremar direnişinin öncü komutanıydı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olmuştu, klasik tanımla Mülkiyeliydi. Üniversite yıllarında mücadeleye yakın ilgi duyup üniversite çalışmalarında yer almıştı. Mardin’de Türk ordusunda asteğmenken gerilla saflarına Kürt Özgürlük Hareketi’ne katılır. Yapılan zulme, baskıya yine Kürdü inkar eden, imhayı dayatan düşmana karşı sıcak mücadele alanına yönünü çevirir. Evli ve çocukları vardır katıldığında. Uzun yıllar gerillacılık yapan Hüseyin arkadaş mücadelemizin birçok zorlu alanında kritik görevlerde yer almış son olarak HPG Askeri Konseyi’nde görev almaktaydı. Tekrardan Hüseyin arkadaşı da minnetle anıyor, mücadelesi önünde saygıyla eğiliyoruz. Kahraman şehitlerimizi anmaya, anlatmaya kelimelerin yetmediğini vurgulamak istiyorum. Onlar Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin şanlı sahipleridirler. Onlar PKK’li olmayı, Önderliğe yoldaş olmayı başarmış eşsiz onur ve şeref koruyucularıdırlar. Ağustos ayı vesilesiyle şehadet yıl dönümlerinde bulunduğumuz efsanevi komutanlarımız İbrahim ve Hüseyin arkadaşlara bıraktıkları yolda yürüme ve hayalleri olan özgür Kürdistan’ı zaferle taçlandırma sözümüzü yineliyoruz."

'AJANLAŞTIRMAYA KARŞI UYANIK OLUNMALI'

PKK Şehitler Komitesi Üyesi Zilan Tolhildan, halka da şu çağrıları yaptı:

"Özellikle yurtsever halkımız, yurtsever ailelerimiz, şehit aileleri ve şehit aileleri kurumları, tüm bu konularda duyarlı olmalıdırlar. '90’larda kirli politikalarla Kürdü Kürde saldırtanlar gibi bugün de aynı yöntemleri uygulayan kirli ellere uyanık olmalıdırlar. En büyük değerlerimiz olan ailelerimize kirlice yöneliyorlar. Bu kirli elleri boşa çıkarmak için tüm yurtsever halkımız değerlerimiz etrafında kenetlenmeli ve örgütlenmelidirler. Her alanda örgütlenerek güçlenmelidir. Özellikle ajanlaştırma politikalarına karşı uyanık olmalı, düşmana zafiyet göstermemelidirler. Zaman, bu öncü değerlerimize sahip çıkma, bize gösterdikleri yolda yürüme zamanıdır. İbrahim, Hüseyin, Sara ve Helmet arkadaşların açığa çıkardığı direniş ruhuyla bu kirli politikalara karşı mücadeleyi büyütme zamanıdır."