Tevgera Azadi’den ’16 Ekim’ açıklaması: Referandum sebep oldu

Tevgera Azadi, Kerkük ve çevresindeki yerleşim yerlerinin işgaliyle sonuçlanan 16 Ekim sürecinin yıldönümüne ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Kerkük ve Güney Kürdistan’ın birçok kentinin işgal edildiği 16 Ekim sürecinin öncesinde yapılan referanduma dikkat çeken Tevgera Azadi, “Referandum sonuçları kazanım mı yoksa kayıp mı?” diye sordu. Açıklamada, bir yıl önceki olaylarda Irak ve Haşdi Şabi güçlerinin saldırıları sonucunda Başur topraklarının yüzde 51’i kaybedildiği hatırlatıldı.

Tevgera Azadi’nin açıklaması şöyle:

‘‘DAİŞ çetelerine karşı binlerce şehit verilerek Kürdistan’ın birçok alanı özgürleştirildi. Ancak daha sonra bu alanlar çok ucuz bir şekilde Irak ve Haşdi Şabi güçlerine teslim edildi. Bize göre arkalarında bir senaryo vardı. Bu da Kürtler arasında birlik olmaması ve iktidardaki Kürt partiler arasındaki çelişkilerden kaynaklıydı. Irak ve bölgenin geçtiği siyasi sürecin de okunmamasıyla da alakalıydı. 2005 Anayasası’na göre, Kürdistan Bölgesi, ekonomik, siyasi ve askeri Irak merkezi hükümete bağlı olmalıdır.

Irak, Kürdistan Bölgesi ve koalisyon güçleri yaptıkları anlaşmaya göre, Musul’un özgürleştirilmesinin ardından Kürt güçleri DAİŞ öncesi sınırlarına çekilmeli.

25 Eylül referandumu 16 Ekim olaylarının ortaya çıkmasına neden oldu. Olaylarda birçok şehit verildi, evler yakıldı, talan edildi, binlerce Kürt yerinden yurdundan göç etmek zorunda kaldı. Xurmatu’da ahlak dışı olaylar yaşandı. Bu bölgelerde güçleri olanlar Irak ve Haşdi Şabi’nin gelmesiyle aynı şekilde bu güçler içinde yer aldı.

Bize göre, hiçbir güç bu ilçeler için çözüm geliştiremez ve uygulayamazlar. Demokratik bir sistem içinde ve barışla, özgürlüklerle sorunlar çözülebilir. Bütün farklı etnik grupların hakları verilmelidir. Baskı ve zulümle çözüm geliştirilemez.

16 Ekim olaylarına sebebiyet verenler tespit edilip, cezalandırılmalıdır. Referandum bir senaryoydu ve 16 Ekim olayların yaşanmasına neden oldu. Herkesin bunu çok iyi bilmesi gerekir. O dönemde yapılan yanlışlar araştırılmalı, 16 Ekim’de yaşananlar açıklanmalıdır. Tüm bunlar güçler arasında bir anlaşma olduğu şüphelerini güçlendiriyor.”