Tevgera Azadi: Şengal halkına sahip çıkalım!

Tevgera Azadî, işgalci Türk devletinin Şengal’e yönelik saldırısının Irak ve Kürdistan Bölgesi yetkililerinin sessiz kalmasından kaynaklı olduğunu söyledi.

Tevgera Azadî, Türk devletinin Şengal’e yönelik saldırılarını yazılı bir açıklama ile kınadı. Açıklamada, Türk işgalciliğine sert tepki gösterildi.

Tevgera Azadi açıklamasında, ‘’Türk devletinin desteği ile DAİŞ’in gerçekleştirdiği Koço katliamının yıl dönümünde, Şengal’e saldırıldı. Bu saldırıyla 3 Ağustos 2014’te DAİŞ eliyle başlatılan planı devam ettirmek ve Êzîdî soykırımını gerçekleştirmek istiyorlar’’ denildi.

Açıklamanın devamı şöyle:

‘’Kürt halkına yönelik yapılan katliamlarda her zaman işgalci devletler bir araya geliyor. Şengal’deki saldırı da Irak Başbakanı Haydar Ebadi’nin desteği ve Erdoğan ile yaptığı görüşmenin hemen ardından meydana geldi. KDP’nin de siyasi, ekonomik anlaşmalar oldu. Geliştirilen bu kirli siyaset Başurê Kürdistan’ın işgal edilmesi amacıyladır. Şimdi de aynı şekilde Ebadi ve Erdoğan’ın yaptığı anlaşma ile Kürt halkının kazanımları tehlikeye atılmak isteniyor.

Türk devletinin halkımıza ve Şengal’e yönelik bu vahşi saldırıları kaosu derinleştiriyor. Saldırılara karşı halkımızı sokaklara çıkması çağrısında bulunuyoruz. Birbirimizi beklemeden Başurê Kürdistan’da ve diğer yerlerde Türk devletinin saldırılarına karşı mücadeleyi büyütelim. Saldırılara karşı Şengal halkına sahip çıkalım.

Kürdistan Bölgesi hükümeti ve parlamentosu particilik veya grupçuluğu bir kenara bırakıp, Başur Kürdistan egemenliğini, özellikle de Türk işgalciliğine karşı Şengal’i koruma görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Bütün siyasi güçlerin görevi bir olmak ve Türkiye’nin baskıları karşısında sessiz kalmamaktır. Siyasi partilerin ortak ve ciddi bir tavır göstermesi gerekiyor. Irak’taki Kürt temsilcilerinin Irak hükümetini, Êzidî halkına karşı iyi yaklaşım göstermesi ve Êzidîlere koruma garantisini vermesi için zorlaması gerekiyor. Irak hükümetinin, Irak sınırlarını işgalci güçlerden temizlemesi gerekiyor ki, Başur Kürdistan’ında yaşayan halkımız daha fazla katliamlarla yüz yüze kalmasın.”