'Tebrik ettiğin Erdoğan halkımızın katilidir'

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk, Barzani'nin Erdoğan'ı tebrik etmesine sert sözlerle tepki gösterdi.

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk'ten Federe Kürdistan Başkanı Mesud Barzani'ye: ABD ve AB'nin değil, senin tebrik ettiğin Erdoğan, gerilla-pêşmerge ayırımı yapmadan Kürtleri katlediyor. Neye hizmet ettiğinin farkında mısın?

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk, Kürt düşmanlığı üzerine inşa edilen Türk sömürgeciliğinin Kürdistan'ın bütün parçalarındaki işgalciliğinin sorgulanması gerektiğini belirterek, bunun yerine gerillanın varlığını tartışmanın gaflet olduğunu söyledi. Kürtlerin statü sahibi olması, kazanımlarını koruması ve sömürgeci boyunduruktan kurtulma mücadelesinin, Türk devleti için ontolojik bir sorun olarak görülmeye devam edildiğini vurgulayan Stêrk, işbirliğini artık suç ortaklığına vardıran KDP liderliğinin bu çıplak gerçeği kabullenerek, Kürdistan halkı karşısındaki pozisyonunu değiştirmesini istedi.

Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk, Türk devletinin Şengal ve Qereçox'a yönelik hava saldırısına varan süreci; saldırının amacı, hedefi ve kapsamı ile KDP liderliğinin tutumuna ilişkin ANF'ye konuştu.

KÜRT PÊŞMERGELERE DE HAKARET

Erdoğan yönetimindeki Türk devletinin talimatıyla KDP bünyesine iliştirilen çetelerin 3 Mart'ta Şengal'e salındığını, ancak Êzîdê toplumu ve güçlerinin karşı duruşu ile tüm Kürt halkının ortak toplumsal tepkinin, bu saldırının ilerletilmesini durduğunu hatırlatan Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk, Türk savaş uçaklarının saldırısında Şengal’de mevzilenmiş Pêşmerge güçlerinin de hedeflendiğine dikkat çekti. Şehit ve yaralı Pêşmergeler olmasına rağmen Türk devleti henüz resmi bir açıklama yapmamışken KDP'nin “yanlışlıkla olmuş” demesini büyük bir gaflet olarak nitelendiren Zilar Stêrk, "Hesabını soracağı yerde, kendi kendine 'yanlışlıkla olmuş' deyip T.C’nin bu faşist Kürt düşmanı saldırısını temize çıkarmaya, meşru kılmaya çalışması, şehit düşen Kürt Pêşmergelerine de büyük bir hakarettir. Namuslu Pêşmerge gücü bunu kabul etmemelidir" dedi.

TÜRK SÖMÜRGECİLİĞİ AYIRIM YAPMIYOR

Irkçılığa dayalı Türk sömürgeciliğinin Kürt düşmanlığı üzerinden inşa edildiğini; onun nazarında Gerilla ve Pêşmerge farkı olmadığını vurgulayan Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Stêrk, şunları söyledi: "Bakınız, Türk sömürgeciliği kış boyunca Kuzey Kürdistan’ın her yerinde operasyon üzerine operasyon yaptı. Amed, Dersim, Garzan, Botan ve Serhat’ta aralıksız saldırılar düzenledi. Rojava topraklarının belli bölgelerini aylarca işgal etti. Efrin Kantonu’unu her gün toplarla vuruyor. Medya Savunma Alanları ve Güney Kürdistan köylerini her gün uçaklarla bombalıyor. Son üç gündür Kuzey Kürdistan’ın Besta, Kato, Amed alanlarında hem karadan hem havadan; Güney’in Amediye, Sêgirê, Lewcê, Bikruska, Zergele köylerini; Rojava’nın Dêrik etrafındaki Qereçox bölgesini ve Şengal’e eş zamanlı hava bombardımanı yaptı. Tüm bu operasyonlarda YPG-YPJ, YBŞ-YJŞ, Pêşmerge ve HPG-YJA Star savaşçıları ile buralarda yaşayan Kürt halkı hedeflendi. Türk devleti, Kuzey Kürdü, Güney Kürdü, Rojava veya Şengal Kürdü diye bir ayırım yapmıyor. Çünkü hepimizin damarlarından Kürt kanı akıyor."

KÜRTLERİN OYUNA GELME LÜKSÜ YOK

Şengal’de Êzîdî halkı karşısında mevzilendirilmiş olan Pêşmergenin, Güney’deki Kürt güçlerinin ve tüm parçalardaki Kürtlerin, bu gerçeği iyi görmesi ve oyuna gelmemesi gerektiğini kaydeden Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Stêrk, "Kürtlerin, siyasi ve askeri güçlerinin oyuna gelmek gibi bir lüksü yok. Hepsi gücünü birleştirerek, bu faşist sömürgeci saldırılara karşı durmalı" dedi.

BARZANİ'NİN ERDOĞAN'I KUTLAMASI

Federe Kürdistan Başkanı Mesud Barzani'nin, referandumdan sonra Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayıp kutlamasını eleştiren Zilar Stêrk, neden kabul edilmemesi gereken bir tavır olduğunu şöyle izah etti: "İki yıldır yeniden Kürtlere karşı şiddetli bir savaş yürüten devlet eliyle zorla dayatılan referandumun manipüle edilen sonuçları Kürdistan’da ve Türkiye’nin yarısında kabul görmüyor. Türkiye halkı seçim gününden beri sokaklarda bu haksız sonuçları protesto ediyor. AGİT’in bu seçimlerde hile ve kanunsuzlukların yapıldığına dair raporu yayınlandı. Hiçbir Avrupa ülkesi resmi olarak Erdoğan’ı kutlamıyor. ABD bile konuya büyük bir temkinle yaklaşıyor. Bütün bunlar ayan eyan ortadayken Barzani’nin faşist Erdoğan’ı arayıp kutlamasını anlamak mümkün değil. O Erdoğan’ı arayıp kutluyorken Erdoğan’ın uçakları Güney Kürdistan’daki köyleri, Rojava ve Şengal’deki köyleri bombalıyor. Üstelik Şengal’e mevzilendirdiği kendi güçleri de bu saldırıda hedef alınıyor. Duhok'taki hastahanesi şu anda Türk savaş uçaklarının bombardımanında yaralanmış Kürt Pêşmergelerle dolu. Bunun akla hizmet eden hiçbir yanı yoktur."

KDP BOŞUNA YARANMAYA ÇALIŞIYOR

Barzani'nin son Türkiye ziyaretinde taktik gereği Federe Kürdistan bayrağının bir direğe asıldığını, bunun görüntülerinin bile düzgün verilmeyip sabit bir kareyle yetinildiğini anımsatan Zilar Stêrk, "Kürtlerin bir bayrağa sahip olamayacağı tabusu"nun mutlaklığına işaret etti. Türk sömürgeciliğinin, Kürtlerin bir bayrak sahibi olmasına kesinlikle tahammülü olmadığının çok kısa sürede sağlamasının yapıldığını belirten Stêrk, "Bakınız, Kerkük Meclisi'nin kararıyla Kerkük’e aynı bayrak asılınca kıyamet kopardılar. 'O bayrağı ordan indirtin' diye ültimatom verdiler. Hatta Erdoğan, 'Kerkük bir Kürt kenti değil, bir Türk kentidir' diyecek kadar saçmalama hakkı buldu. Dolayısıyla KDP, Kürtlük namına varolan hiçbir kazanımı kabul etmeyen Türk devletine ve onun Saray'daki yeni şefine boşuna yaranmaya çalışıyor.

TÜRKLERİN GÜNEY'DEKİ VARLIĞI SORGULANMALI

KDP’ye yakın basın-yayın organlarının konuyu işleme ve çarpıtma biçimine dikkat çeken ve bunun da psikolojik savaşın bir uzantısı olduğunu belirten Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Stêrk, Kürtlerin buna çok dikkat etmesini gerektiğini vurguladı. "Ortada sorgulanacak bir şey varsa o da KDP’nin Kürt Özgürlük Mücadelesine karşı AKP faşizmiyle birlikte yürüttüğü işbirlikçi siyasettir" diyen Konsey Üyesi Zilar Stêrk, şunun altını özellikle çizdi: "Kürtlerin sorgulaması gereken asıl konu, sömürgeci Türk devletinin Güney Kürdistan’daki askeri ve istihbari varlığıdır. Güney Kürdistan’a her gün yaptığı saldırılardır."

KÜRTLER NEREDEYSE PKK ORADA OLACAK

Ancak KDP'nin, sömürgeci Türk devletinin Güney Kürdistan’ı işgalini gündeme getirmek yerine PKK’nin Güney'deki varlığını gündemleştirdiğine işaret eden Zilar Stêrk, şöyle devam etti: "PKK, Güney halkımız da içinde olmak üzere bütün Kürt halkının hakları ve özgürlüğü için savaşan bir örgütüdür. PKK gibi bir Kürt örgütü, Kürdistan’da kalmayacak da nerede kalacak? PKK’nin bir Kürt örgütü olarak, Kürtlerin bulunduğu her yerde, Kürdistan’ın her yerinde bulunması, hem meşru hakkıdır hem de görevidir."

KOALİSYON NET TUTUM ALMALI

YPG öncülüğündeki QSD'nin, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon'un desteğiyle Fırat'ın Gazabı Hamlesi'nin sürdürerek, DAİŞ işgali altındaki Reqa'yı özgürleştirmeye çalışmasının Türk devleti tarafından hazmedilmediğini belirten Zilar Stêrk, "Erdoğan ve AKP hükümeti rahatsızdır, çünkü DAİŞ’in bitmesini istemiyor. Bu son saldırıların diğer bir nedeni de zayıflayan ve bitmek üzere olan DAİŞ çetesini kurtarmaya yöneliktir. QSD'nin Reqa'da çembere aldığı DAİŞ merkezine nefes aldırmaya çalıştı. Birnevi DAİŞ çetesini de kurtarma operasyonuydu. DAİŞ'in üzerine yürüyen QSD'yi destekleyen Uluslararası Koalisyon da bu saldırı karşısında açık, net ve güçlü bir tutum almalı" şeklinde konuştu.

HİÇBİR KÜRT KENDİNİ MUAF GÖRMEMELİ

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, KONGRA GEL Eşbaşkanlığı ve KNK'nin çağrılarına atıfta bulunan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk, son olarak şunları söyledi: "Kürdistan halkı bulunduğu her yerde sokaklara dökülmeli ve tepki göstermelidir. Bu faşist saldırıları hiçbir Kürt kabul etmemelidir. Kürt düşmanlığı temelinde tüm Kürtlere yapılmış bu saldırıdan hiçbir Kürt kendini muaf tutmamalı, azade görmemeli. Tüm Kürtleri, ortak şuur ve mücadele ruhuyla bu faşist saldırılar karşısında durmaya çağırıyoruz. Ayrıca şunu da ifade etmekte yarar var; bu saldırı Türk devleti tarafından yapıldığı için Türkiye’deki herkesi ilgilendiriyor. Türkiye’de faşizme HAYIR diyen tüm kesimleri tavır almaya çağırıyoruz."