Doğu Kürdistan Demokratik ve Özgür Toplumu  Hareketi'nin (KODAR) Eşbaşkanı Zilan Tanya, Doğu Kürdistan ve İran halklarına yönelik uluslararası yaptırımlar ile halkların İran rejiminin değiştirilmesi taleplerini  ANF’nin Soranca servisine değerlendirdi.

'REJİM KULAKLARINI TIKADI, HALK DA ÖRGÜTLENMEYE BAŞLADI'

Tanya'nın değerlendirmeleri şöyle:

"İran toplumu geçen yıl 'özgürlük, iş, ekmek' şiarıyla sokaklara ve alanlara çıktılar ve İran rejimine dair rahatsızlıklarını dile getirdiler. O günden sonra İran rejimi gözünü ve kulağını halkın isteklerine kapattı. O yüzden de İran halkı kendilerini sorunlarını ve isteklerini karşılamak için örgütlenmeye başladılar.

İran'daki halk canlı bir toplumdur, siyaseti her yerde görüp eleştirendir. Halka dair yapılan yaptırımlar ve siyasi değişimlere toplum karşı çıkıyor ve tavır sahibi oluyor.

'KADINLAR ÖNCÜ DURUMUNDA'

İran rejiminin ve bölgenin durumunun kadına olan yaklaşımları gösteriyor ki dini fetvalar kadın üzerine yürütülüyor. Onun için de Rojhilat ve İran'da yapılan eylemlerin organizelerini kadınlar yapıyor. Ayrıca işçiler ve toplumun çoğunluğu büyük bir direnişte ve buna karşı da bedel veriyorlar.

‘HALKIN İSTEKLERİ BİZE MESAJDIR’

Söylenen o bütün sözler İran'ın rejiminin kendini değiştirip dönüştürmesine bağlıydı. İran toplumunun içerisinde bir  değişme, dönüştürme grubu vardır ve toplum her zaman  hazırdır tarihe damga vurmak için. Bu mesaj hem bizim için hem de KODAR  için hem büyük bir mesaj olduğu için halkın sesine kulak vermemiz lazım.ve bunu tüm dünyaya açıklamamız lazım.

'KODAR TOPLUMUN KENDİ SİSTEMİ'

KODAR, toplumun kendi sistemidir. Kendi toplumunda özgürlük yanlısıdır. O yüzden de kendi kadrolarını örgütleyip sistem içerisinde meriyete (yürürlük) geçirmek istiyor. Şimdiye kadar bu sistemin istenen sonuçlara göre halkın ihtiyaçlarını gidermesi gerekiyor, İran rejimi halka yol vermiyor ki o sistem faaliyete geçsin.

Biz ulusal bir sistem yaratabilirsek halkın çığlığına cevap olabiliriz. Daha da çok çalışılmalı. Bütün Kürt partileri ulusal birlik kongresi yapmaya ikna edilmeli. Kendi aralarında bir birlik oluşturarak  İran'daki kurum ve siyasi partilere çağrı yapmaları önemli.

İran'ın, bizim sistemi karalaması, halklar arasında savaş çıkarma ve halklar arasındaki birliği bozma çabaları, başta Kürt, Azeri, Arap, Fars; bunlar arasında yaptıkları politika birdir. 

İran  bölge halkı ve ilçe halkına fark ve ayrımcılık yapmadan baskı uyguluyor. İran ve Rojhilat ilçelerine yaptığı baskılar, stratejik bir öneme sahiptir. Rojhilat'taki değişimler İran'a büyük bir tehdit olmuştur ve İran'ı feci şekilde  korkutmuştur. Onun için de ayrı bir tarzla Kürt halkına yaklaşıyor. Zindana kattığı eylemcilere baskı uyguluyor. 

'PROJESİ YOK'

İran'ın kendi projesi yoktur ve halkın projesine de izin vermiyor ki  gelişsin. İslam Cumhuriyeti İran'da işkencecilikten vazgeçmeli. 

Şimdi İran'da bir durum var ki her bir siyasetçi halka zulüm ve haksızlık yapıyor ve başkalarının üzerine atıyor. Başkaları üstlenmeyince İran'da sorunlar daha da büyüyor. İran rejiminin içinde halkla oturup konuşacak hiç kimse yok. Öyle bir durumda devlet de kendini ayakta tutamıyor.

'BİR OLURSAK DİRENİŞ KAZANDIRIR'

Solcu güçlerin arasında anarşist, demokrat, aydınlar ve İran toplumu sözcüleri ve Kürt halkıyla bir birlik bulunmaktadır. Bu direniş kazanım getirirse, bu, bir olmanın etkisiyledir. KODAR ve İran'daki güçler böyle bir güç oluştumalı ki diğer partiler de diğer güçler de aralarında İran'a karşı direnmeli...

Bütün demokrat güçler ve anarşistler, özgürlükçüler,  kendilerini bu güçlerden korumalı ve onların oyunlarına girmemeli ve sömürülmemelidir. Böyle bir süreçte güçlü olmalı ve direnişe ağırlık verilmelidir. 

Şimdi yeni gelişmeler oluyor. Aynı zamanda ortada siyasi bir durum var. Meseleye çok ince yaklaşmamız lazım. Buna karşı da halkımız devrime önem vermelidir. Beraber bu devrimi kazanmamız lazım. Devrim için birlik lazımdır. Devrim tek kişilik olmaz ve Kürt halkına faydası olmaz. Ben buradan Rojhilat'taki tüm partilere sesleniyorum; görevinize sahip çıkın ve özgürce siyasi durumu izleyin. Bir tehlikenin önünü almak için de demokratik siyasete başvurun."