Sur adayları: Ezilenlerin ve mazlumların yanında olacağız

Sur Belediyesi Eşbaşkan adayları Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir, "Ezilenlerin ve mazlumların yanında olacağız" diyerek yola çıktıklarını ve kapatılan kurumları yeniden aktifleştireceklerini belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), geçtiğimiz haftalarda Amed'de yapılan aday tanıtım toplantısında 31 Mart yerel seçimlerinde 20 il ve bağlı ilçelerde göstereceği eşbaşkan adaylarını açıkladı. Aday tanıtımından sonra kitle çalışmalarına başlayan HDP, belirlediği adayları halka tanıtmak ve seçimlerde nasıl bir belediyecilik anlayışıyla hareket edeceklerini anlatmak için sokak sokak, köy köy buluşmalar yapıyor. Amed'in önemli ilçelerinden biri olan Sur'un adayları da Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir. Sur adayları, yapılan ön seçimle delege oylamasından ilk sırada çıkmışlardı. Buluttekin ve Özdemir, siyasete nasıl girdiklerini ve 31 Mart'tan sonra neler yapacaklarını ANF'ye anlattılar.

FİLİZ BULUTTEKİN KİMDİR?

1969 yılında Amed'in Kulp ilçesinde doğan Buluttekin, ilkokul ve lise öğrenimini doğduğu ilçede tamamladı. Evli ve 3 çocuk annesi olan Buluttekin, 1993 yılında köyleri ve ilçelerinin yakılmasıyla birlikte zorunlu göç ile Amed'e yerleşti. Buluttekin, kadın ve çocuk merkezli çalışmalarda gönüllü olarak görev yaptı. Çalışma alanı olarak 2000 yılından itibaren Sur ilçesinde yoğunlaştı. Sur'daki kadın akademisinin yönetim kurulu ve başkanlığında yer alan Buluttekin, 2015-2016 yıllarında ilçede ilan edilen 'sokağa çıkma yasakları' ve direniş sürecine de tanıklık etti. Son 14 aylık zaman diliminde de HDP Amed İl Eşbaşkanlığı görevini üstlendi.

CEMAL ÖZDEMİR KİMDİR?

Cemal Özdemir, 1982 yılında Amed'in Lice ilçesine bağlı Çınarlı Köyü'nde dünyaya geldi. 1988 yılında devletin yoğun baskılarından dolayı ailesiyle birlikte Amed merkezdeki Bağıvar Beldesi'ne zorunlu olarak göç eden Özdemir, ilkokulu burada okudu. Çok küçük yaşlarda ailesinin sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalan Özdemir, siyasete genç yaşlarında başlayarak Demokratik Toplum Hareketi'nin (DTK) inşa çalışmalarında yer aldı. Özdemir, 2009-2014 yılları arasında Sur meclis üyeliğine seçilerek 5 yıl boyunca bu görevi yürüttü. 2014-2017 yıllarında iki dönem HDP Sur ilçe başkan yardımcılığı yapan Özdemir, 2017 yılında yapılan HDP il kongresinde yönetime seçildi.

'EKOLOJİK YAŞAMI ESAS ALACAĞIZ'

Tüm baskı ve çatışmalarda en fazla zarar gören ilçenin Sur olduğunu belirten Buluttekin, böyle bir ortamda da kadın ve çocukların en çok zorlanan kesimlerin başında geldiğini kaydetti. Kendisinin de böyle bir sorumluluk gereği Sur'dan aday olmak hissi ile hareket ettiğini söyleyen Buluttekin, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Aslında Sur sadece Kürtlerin yaşadığı bir ilçe değil. Kürtlerle beraber Ermeniler, Keldaniler, Süryaniler ve Domların yaşadığı 8 bin yıllık bir tarihe sahiptir. Yaşanan büyük saldırılarla Sur'daki komün yaşam kültürü de yok edilmek istendi.

Bu ilçede insani ilişkiler o kadar sıkıydı ki bir kadın çocuğunu komşusuna bırakacak kadar güveniyordu. Yapılan saldırılarla bunu yaşam modelini bertaraf etmek istediler. Bunun yanı sıra tarihini, kültürünü ve doğasını yok etmekti amaçları. Sur, saldırılar ve kayyumun atanmasıyla beraber çok farklı bir algıya dönüştürülmek isteniyor. Biz, burada yine o birlikte ekolojik ve halkların bir arada yaşama modelini esas alarak projeler pratiğe geçireceğiz. Tüm bu projelerimizi Sur'da yaşayan halkla bir araya gelerek devreye koyacağız. Halkımız kendi nasıl iyi hissedecek ve yönetmek isteyecekse öyle bir modelle hareket edeceğiz."

KADIN VE GENÇLİK MERKEZLERİ

Sur'da gençlik ve kadına yönelik bir darbe olduğunu hatırlatan Buluttekin, "Kayyumlar atanırken ilk olarak kadın merkezlerimizi hedef aldılar. Kadını eve bağlayıp, tek adam zihniyetini kayyumlar üzerinden oturtmaya çalıştılar. Bu da kadını erkeğe biat ettirerek, toplumdan uzaklaştırmak ve ayrıştırmaktır. Bunları yaparken de dini alet ederek yaptılar. Şimdi kadın merkezlerimizin bulunduğu mekanlar, dini içerikli mekanlar haline getirilmiş. Yine gençlik kültür merkezlerine saldırdılar.

Gençliğin kendi enerjisini akıtacağı alanları pasifize ederek, onları uyuşturucu ve fuhuş gibi gayri ahlaki noktalara yönlendirilmelerine göz yumdular. Esasında toplumu bozan politikalar üretildi. Bizde bunlara dönük kadın ve gençlik merkezlerimizi tekrardan aktifleştirerek, halka iç içe olmaya çalışacağız. Toplumla bir arada olarak onların alanlarını genişleteceğiz. Ekolojik olan ürünlerin köy ve kent arasındaki bağını oluşturacağız" diye konuştu.

'SALDIRILARA TÜM GÜCÜMÜZLE KARŞI KOYACAĞIZ'

Sur'a dönük saldırılardan sonra birçok mahallenin yıkılmasıyla yerlerine tarihsel dokuya uygun olmayan hanelerin inşa edilmesine de değinen Buluttekin, şunları vurguladı: "Yıkımların olduğu mahalleler kentsel dönüşüm kapsamında TOKİ'ye devredilmiş durumda. Dolayısıyla bu yapılar inşa edilirken bir şekilde insanları TOKİ'ye bağlayarak uzun vadeli borçlanmalarını sağladılar. Bir kısmı için durum böyle. Diğer bir kısmı ise, insanlar on yıllardır biriktirdikleriyle kurdukları yaşamlarını, evlerini çok cuzi meblağlarla devlete devretmek zorunda bırakıldılar.

Kimileri de bunu kabul etmedi. Bu anlamda belediye olarak, meseleyi uluslararası arenaya taşıyarak bunların hukuki ve siyasi mücadelesini vereceğiz. Sonrasında da belediye olarak insanlarımızın devletin TOKİ gibi kurumlarına maruz kalmaması için tüm gücümüzle karşı koymayı hedefliyoruz. Sur, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde olan bir ilçe. Dolayısıyla bu ilçenin korunması gerekiyor. Bizde o yüzden mücadele etmemiz lazım."

HDP'nin tüm halkların partisi olduğuna dikkat çeken Buluttekin, 'Partilerine neden oy verilsin?' sorusuna da şöyle cevap verdi: "HDP halkları, inançları, renkleri kendi çatısı altında barındırdığı, gerçekten ezilen kesimin yanında olduğu ve Türkiye siyasetini tahlil edebildiği için halkımızın HDP'yi tercih etmesi gerekiyor."

'İNSANLARIN BELLEĞİNE SALDIRILDI'

Cemal Özdemir ise, Sur beleyesine eş başkan adayı olmasını saldırılar sürecinde orada yaşananları yakından takip etmesine ve halkın acılarına ortak olmasına bağlayarak, şunları ifade etti: "Ben Sur ilçe başkan yardımcılığı yaparken bazen gece yarılarına bazen de diğer güne kadar orada kalmak zorunda kalıyorduk. Sur'un 6 mahallesinde yaşanan vahşeti, diğer mahallelerde yaşayan halkımıza anlatıyorduk. Bireysel olarak Sur benim için çok önemli bir noktadadır. Çünkü Sur'da büyüdüm ve orada siyaset yaptım. Sur'a saldırılar olurken ilk olarak insanların belleğine saldırıldı.

Sur'un komşuluk ilişkilerinden tutalım da sokak yapısına kadar her şeyi asimle edilmek isteniyor. Sur'da mimarı açıdan risk arz eden yıkılacak yüzde 10 civarında bile ev yokken, hemen hemen yıkım projesi uygulamadıkları mahalle kalmadı. Yani tarihi eser tescilli evleri de normal betonarme evleri de yıktılar. Şimdi yapılan evleri görüyoruz. Hepsi betonarme ve dış cephesi taş desenleriyle makyajlanarak yapılıyor. Tarihsel dokuyla uzaktan yakından alakası olamayan yapılar inşa ediliyor ve Sur gibi yoksulluğun had safhada olduğu bir ilçede bu yapılar 500-600 bin TL'lik paralarla satışa sunuluyorlar."

'HUKUKİ VE TEKNİK DESTEKLERİMİZ OLACAK'

Sur'da 6 mahallenin yıkılmasından sonra çatışmaların yaşanmadığı mahalleler olan Ali Paşa ve Lalebey'e de yöneldiğinin altını çizen Özdemir, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu iki mahallede yaşayan insanlarımız ciddi anlamda tepki gösterdiler. Doğup büyüdükleri mahallelerinden çıkmayacaklarını ve yaşamlarının orada son bulmasını istediler. İnsanların mahallelerinden çıkmalarını sağlamak için elektrik ve sularını bile kestiler. Buna rağmen bile çıkmayanların evlerini içlerinde eşyaları ile birlikte üzerlerine yıktılar. Böylelikle Sur'un demografik yapısını bile değiştirmiş oldular. Bu siyasi ve kültürel saldırılardan sonra çok ciddi mağduriyetler meydana geldi. Bizde, bu mağduriyetleri gidermek ve hesabını sormak için uluslararası tüm kurumları zorlayarak bir mücadele başlatacağız. İnsanlarımıza teknik ve hukuki anlamda tüm destekleri sunacağız."

Partilerinin farklı kültür ve inançlardan oluşan bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Özdemir, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Partimiz en önemlisi de ezilenlerden ve mazlumlardan yana bir partidir. Bizde her zaman ezilenlerin ve mazlumların yanında olacağız. O yüzdenden tüm halkımızın HDP'den yana tercihini kullanmasını istiyoruz."