Seyid Elo: Öcalan mazlum halkların önderi oldu

Suriye’de kaldığı dönemde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı ziyaret edenler arasından bulunan, Hesekêli Seyid Elo, Öcalan'ın tüm mazlum halkların önderi olduğunu vurguladı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan Suriye'de kaldığı 1990'lı yıllarda binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyordu. Kürt Halk Önderi Öcalan'ı ziyaret edenler arasında bulunan Hesekêli Farıs Brahim Seyid Elo, o dönem yaşadıklarını anlattı.

Farıs Brahim Seyid Elo, Qamışlo’nun Amude ilçesinden Hesekê kentine göç etmiş bir avukat. 1975 yılında Güney Kürdistan'daki devrimin çökmesi sonucu Kürt ve Kürdistan'a ilişkin bütün umutlarını kaybettiklerini ifade eden Seyid Elo, şöyle konuştu:

"Düşman her anlamda Kürtleri bir kıskaca koymuştu. Aslında artık bir arayış da vardı kendini içerisinde hissedebileceği ve amacını gerçekleştirebileceği bir sebep arıyordu. Böylesi bir zamanda askeri cuntanın gelmesi 1980 darbesi döneminde Başkan ortaya çıkıp, mücadeleye başladı. Yine o zamanlar Kürtler üzerinde büyük baskı vardı. Buna ek olarak böylesi bir gücü, yeni bir fikri tehlike olarak görüyorlardı. Kenan Evren döneminde inkılap adı altında birçok Kürt ve devrimci katlediliyordu. Bunu gören Başkan çareyi Ortadoğu’ya açılmakta buldu.

Bu durumda da öncelikle Lübnan sonrasında da Suriye’ye geldi ve çalışmalarına başladı. O zamanlar duyduk ki bazı devrimciler varmış bizler o zamanlar onlara talebe (öğrenciler) derdik, işte bir önder varmış ve devrimin olacağını söylüyorlardı. Sonrasında belli oldu ki PKK’dir, onlarla iletişime geçtik. Değişime uğradık, kayıp olan bir şeylerin olduğunu fark ettik, kendimizi ve geçmişimizi tanımadığımızı gördük. Yavaş yavaş hareketle tanıştık. Ben 1990 yılında askerden döndüğüm zaman çalışmalara dahil oldum. 1-2 yıl sonrasında ise; Hesekê’de halk örgütleme çalışmalarına katıldım."

FİKİR VE FELSEFESİ DÜNYAYA YAYILMIŞTI

Çalışmalara katıldıktan sonra aydınlar komitesinde de yer aldığını belirten Seyid Elo devamında şunları belirtti: "Başkanı hiç görmemiştik, televizyon ve basın da şimdiki gibi gelişmiş değildi. Sadece bizlere kasetler geliyordu ve oradan da bir şeyler anlamaya çalışmak için defalarca tekrarlayıp izliyorduk. Zorluklar da vardı tabi ama Başkanı görmeyi çok istiyorduk. 1996 yılında Cizre bölgesinden bir grubun Başkanın ziyaretine gideceğini söylemişlerdi. Bende gidecek olan kişilerden biriydim. Yaklaşık 100 kişi Şam’a gittik ve öncelikle yurtsever dostların evlerine dağıldık.

Sabahında ise kampa gittik, Başkan nasıl gelecek, ne yapacağız diye düşünüyorduk. Çünkü fikir ve felsefesi dünyaya yayılmış, herkes ondan bahsediyor, devrim o zamanlar artık belli bir derecede tanınıyordu artık. Özelde de Bakur Kürdistan’ında serhildanlar artık belli bir seviyeye ulaşmıştı. Herkes Başkanı çok merak ediyordu, neler konuşuyor, neler yapıyor diye. Başkanın geldiğini gördük, herkesi selamladı, isimlerimizi, aşiretlerimizi, şehirlerimizi sordu. Sonrasında da konuşmaya başladı.

En çok dikkatimi çeken 3-4 saat ayakta konuşmasıydı. Devrimi, düşmanlarımızı, insanın kendi kişiliğini nasıl tanıyacağı, haklarımızın hepsini bizlere bir bir anlattı. Bizler çok memnun kalmıştık bu görüşmeden. Gördüm ki gerçekten de bilge, değerli bir Önderdi. Ama sadece Kürt halkının Önderi, değil, bütün mazlum halkların önderiydi."

BİLGE BİR İNSANDI

Öcalan'ı ziyaret etmenin herkese çok iyi geldiğini söyleyen Seyid Elo konuşmasına şöyle devam etti: "Diyebiliriz ki bu ziyaretten dönen herkes büyük bir heves ve istekle çalışmasının başına geçiyordu. Bunların sonunda anladık ki gerçekten de bilge bir insandır. Bu halkın artık bu baskı ve zulümden kurtulup, özgürlüğüne kavuşma vakti gelmişti.

Herkesin isteği Başkanla beraber anı olarak kalsın diye fotoğraf çekmekti. Herkesle beraber fotoğraf çekti ve sonrasında o fotoğraflarımız bizlere ulaştı. Hep beraber bahçeye çıkıp biraz dolaştık, televizyonda gördüğümüz ağaçlar, beslediği güvercinleri falan hepsini gözlerimizle görmüştük. 1995 yılında Roj Tv televizyonu açılmıştı ve orada bazı görüntülerini görmüştük. Bizler oraya gitmeden önce Türkiye devletinin faşistleri bir patlamayla Önder Apo’yu yok etmek istemişlerdi. Toplantı yerimizin önünde o patlama sonucu açılmış çukuru gördük."

PKK BÜYÜYEREK TÜM DÜNAYAYA YAYILIYOR

"Düşman böylesi bilge, değerli bir kişiliği, ajanlar, hatta kötü niyetli Kürtler eliyle yok etme planları yaptı" diyen Seyid Elo konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Başkan bu noktada gerçekten de tedbirliydi, bilgeydi, savunmasını yapabiliyordu. Düşmanının hareketlerini görüp yorumlayabiliyordu. Zaten düşman da artık bir halkı bitirmek istiyorsanız onun öncü liderini yok edeceksiniz mantığıyla yaklaşıyordu. Özelde de Kürt halkı üzerinde bunu birçok kez tecrübe etmişti.

Apo geçmişte yaşananları iyi okumuştu, bundan sonradaki devrim için ne lazım iyi çözümlemişti. PKK bugün Bakur, Başur, Rojava, Rojhilat Kürdistanı başta olmak üzere, Ortadoğu ve Avrupa’ya yayılmıştır. Bugüne kadar da büyüyerek devam etmektedir. Bugün Rojava’da da bu fikrin ürününü görmekteyiz.

Tabi düşmanda bu lideri yakalamak için Avrupa, Amerika ve hatta Ortadoğu ile anlaşarak önder Apo'yu 20 yıldır zindanda tutuyor. Gördük ki bu projelerini de Önder Apo boşa çıkardı. Fiziki olarak zindanda olsa da fikir ve felsefesiyle günden güne büyüyüp, dünyada yayılmaktadır. Herkes Önder Apo’nun felsefesinden ve bu devrimin başarısından bahsetmektedir. Bu felsefe kazanıyor ve kazanmaya da devam edecektir."