Serêkaniyê’deki aşiretler: Türk devletine direneceğiz

Serêkaniyê’de aşiret önde gelenleri ve tüm bileşenler, Türk devletinin Kuzey Suriye’ye saldırılarını kınadı. Aşiret ve bileşenler, saldırılara karşı direniş mesajı verdi.

Serêkaniyê’de bugün bölge aşiretlerinin önde gelenleri ve bileşenleri, işgalci Türk devletinin Kuzey Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı Emin Salonu’nda bir toplantı düzenledi.

“Türkiye’nin işgaline ve Suriye’ye müdahalesine karşı Serêkaniyê, Dirbêsiyê, Amûdê ve Zirgan bileşenleri ve aşiretleri buluşması” adıyla düzenlenen toplantıya 200’den fazla kişi katıldı.

GULO: KUZEY SURİYE ÖNEMLİ BİR SÜREÇTE

QSD Genel Komutanlığı Danışmanı Rezan Gulo, Türk devletinin işgal saldırılarına karşı bölge halkının tutumu için teşekkür etti. Kuzey Suriye’nin özgürlük ve demokrasi devrimi için önemli bir süreçten geçtiğini belirten Gulo, aşiretlerin halka yönelik komplolara karşı rollerine dikkat çekti.

Türk devletinin teröre destek verdiğinin bilindiğini söyleyen Gulo, Efrîn’de yaşananların da Türk devletinin insanlık dışı işgal amaçlarını gözler önüne serdiğini ifade etti.

AŞİRETLER: DİRENECEĞİZ

Gulo’nun konuşmasının ardından yapılan tartışmalarda aşiret önderleri bölgeye yönelik saldırılara tepki göstererek, tüm imkan ve güçleriyle direnecekleri mesajı verdiler.

Toplantıda yapılan konuşmalarda şu mesajlar da verildi:

Idwan Aşireti temsilcisi Ebdilrezaq Hilo: "Türkiye bölge halklarını birbirleriyle savaştırmaya çalışıyor. Özgür Ordu olduklarını iddia eden çete gruplarının hepsi Türkiye tarafından eğitildi ve Türkiye onlar yoluyla Suriye topraklarını işgal ediyor."

Süryani temsilci Ebdilehed Kerekoz: "Türk devleti bölge halklarının kanı üzerinden kendini var ediyor ve İslam adını kullanarak egemenliğini dayatıyor. Erdoğan, dünyanın her yerinden çeteleri toplayarak bölge halklarına karşı savaştırdı."

Badina aşireti temsilcisi: "Suriye içi diyalogları destekliyoruz. Türkiye işgalci bir devlettir ve saldırılarını şiddetle kınıyoruz. ABD’nin de KCK yöneticilerine yönelik kararını kınıyoruz."

Serêkaniyê İnançlar Birliği Kurumu yöneticilerinden Mele Bereket Mihemed: "Bölge halkının sessizliği krizi derinleştiriyor. Suriye’nin parçalanması girişimlerine karşı dayanışma güçlendirilmeli ve bölgedeki terör sona erdirilmelidir."

Beni Sebe Aşireti temsilcisi: "Kürt ya da Arap diye halklar arasında ayrım yapmadan Suriye’nin parçalanmasına karşı çıkılmalıdır. Türkiye’nin işgalciliğine karşı birlik olup direnmeliyiz."

Xatuna aşireti temsilcisi Rehbo Xatun: "Bu toplantı bölge aşiretleri ve kabilelerinin dayanışmasının göstergesidir. Erdoğan’ın yaptıkları Osmanlının barbarlığını hatırlatıyor."

AŞİRETLERDEN ORTAK AÇIKLAMA

Toplantının sonunda aşiret temsilcilerinin ortak açıklamasında da şunlar ifade edildi:

“Terörist güçlerin Suriye’deki askeri yapılanmaları ve özellikle de DAİŞ, Suriye’nin birçok bölgesinde yıkıma neden olmuştur. Bunlar, Türkiye’nin, başta da AKP ve başkanı Erdoğan’ın destekleriyle gerçekleşmiştir. Bu ülkenin halklarının canlarını feda ederek gösterdikleri direniş sayesinde Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde terörist güçler yok olmaya doğru gitmektedir.

Türkiye rejimi de terör kalıntılarından temizlenmiş Kuzey ve Doğu Suriye’nin güvenli bölgelerini tehdit etmektedir. Türk devleti Türkiye-Suriye sınır bölgelerine saldırılar gerçekleştirmektedir. Sükunet içindeki köylere top atışları yapmaktadır ve bu saldırılarda siviller kurban olmaktadır. Bu saldırılar gerçeklikten uzak bahanelerle gerçekleşmektedir. Herkes artık güvenli olan bu bölgelere yönelik saldırıların asıl amacını bilmektedir; saldırılara DAİŞ’i korumak ve DAİŞ üzerindeki baskıyı azaltmayı amaçlamaktadırlar.

Hesekêli aşiret ve kabile önde gelenleri olarak, tüm bileşenlerimizle Türk devletinin saldırı ve tehditlerine karşı tek ses olduğumuz belirtiyoruz. Ayrıca Türk devletinin düşmanlığına karşı QSD ve tüm ulusal güçlere desteklerimizi açıklıyoruz. Barışçı güçlere ve uluslararası kurum ve kuruluşlara da halkımıza yönelik bu saldırı ve tehditlere karşı çıkmaları çağrısı yapıyoruz.”