Ronahi: Yasaklarla Öcalan’ı halkın yüreğinden silemezsiniz

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 70’inci doğum günü olan 4 Nisan’ı kutlayarak, Urfa valisinin kutlamalara getirdiği yasağa tepki gösterdi.

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü vesilesiyle görüntülü bir mesaj yayınladı. Ronahi, 70. doğum gününü tüm kadınlara, Kürdistan halkına, Kürdistan çocuklarına kutlarken, özellikle Urfa’daki yasaklara dikkat çekti.

Urfa Valisi, 1-6 Nisan tarihleri arasındaki tüm gösterileri yasakladığını açıklamıştı. Ronahi, Öcalan’ın Kürt halkının kalbinde bıraktığı izlerin yok edilemeyeceğini vurgulayarak, “Kırk yıldır bunu yok edemediğiniz gibi, bundan sonra da yok edemezsiniz. Buna gücünüz yetmeyecek” diye belirtti.

KÜRDİSTAN HALKI VE ÇOCUKLARINA KUTLU OLSUN

Ronahi’nin mesajı şöyle:

“Önderliğimizin 70. Doğum gününü tüm kadınlara, Kürdistan halkına, Kürdistan çocuklarının hepsine kutluyorum. Bu süreçte cezaevinde önderliğimizin üzerindeki tecridi kırmak için fedai eylemi yapan tüm yoldaşları saygıyla anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Yine Leyla Güven yoldaşın şahsında başlatılan açlık grevlerini hem cezaevi hem de cezaevinin dışındaki tüm yoldaşların bu eylemlerinden dolayı selamlıyor ve kutluyorum.

Önderliğimizin doğum günü elbette ki Kürt halkı açısından, Kürt kadını açısından çok farklı bir anlamı vardır. Önderliğimiz kendi doğuşunu üç döneme ayırdı. Doğal doğuş, kendi toplumsallığını yaratma ve devletli uygarlıktan, kapitalist moderniteden kopuş ve yeni bir paradigma yaratma olarak kendisini ele aldı. Yeni paradigmasını da kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik toplum paradigması olarak değerlendirdi. Kürdistan halkının üzerinde uygulanan son iki yüzyıllık soykırım politikasına Önderliğimiz ‘Kürdistan sömürgedir’ diyerek tarihsel bir müdahale yaptı. Onun için Kürt halkının, Kürt kadınının Önderliğin doğuşunu kendi doğuşu olarak ele alması, böyle anlamlandırması çok anlamlı ve önemlidir. Çünkü Kürt halkı sürekli sömürgeleştirilen, varlığı reddedilen bir halk olarak ele alandı. Önderliğimiz ‘bu halk vardır ve bu halk çağdaş halklar gibi yaşayacak’ deyip bir devrim sürecini ve serüvenini başlattı. Dolayısıyla Önderliğimizin yürüttüğü mücadeleyle kendi onuruna sahip çıkan ve kendisi için savaşma kararını alan, yine bu halk için militanlık yapmak isteyen ve militanlığı açığa çıkaran, yine kadın özgürlük çizgisini çıkaran bir gerçekliği Önderliğimiz ifade etti. Onun içindir ki tüm Kürt kadınları kendi doğuşunu Önderliğin doğuşuyla özdeş kılıyorlar.

ÖCALAN KADIN SORUNUNU GÖRÜNÜR KILDI, TOPLUMSALLAŞTIRDI

Önderliğimiz ‘21. yüzyıl kadın yüzyılı olacak’ dedi ve 21. yüzyılın kadın yüzyılı olması için çok toplumsal, siyasi ve felsefi projeler oluşturdu. Bununla birlikte kadın partileşmesini oluşturdu. Bununla birlikte kadın bilimi olan Jineolojiyi oluşturdu. Dolayısıyla Önderliğimizin hem sosyal hem felsefi olarak hem de toplumsal olarak kadının kendi farkına varmasının yoğun mücadelesini yürüttü. Dolayısıyla kadın sorununu hem görünür kıldı hem de toplumsallaştırdı. Beş bin yıllık erkek egemenlikli sistemi Önderliğimiz karşısına aldı. Beş bin yıldır kadın iradesi üzerinde, kadının fiziği ve düşüncesi üzerinde oluşturulan ipoteği yerle bir etti. Özellikle kadının kendinin farkına varması ve mücadele etme kararlılığını göstermesi Önderliğimizin mücadelesi sonucu kadını ele alma tarzı ve kadına biçtiği anlamla bağlantılıdır. Özellikle son yıllarda Kürt kadının DAİŞ’e yönelik verdiği mücadelede beş bin yıllık kadın üzerinde oluşturulan erkek egemenlikli zihniyet eliyle ipotek edilen kadın tümüyle Kürt kadınının DAİŞ’e karşı yürüttüğü mücadeleyle kırdı. Bu çok önemlidir. Çünkü kadının bu ipoteği kırması, aynı zamanda Ortadoğu kadınının üzerindeki beş bin yıllık erkek egemen sisteme büyük bir darbe vurmuş, yine Önderliğimizin oluşturduğu yaşam manifestosu, mücadele sistemi, özgürlük için kadının ihtiyacı olan örgütlemeler ve yarattığı kurumlaşmalarla birlikte tüm dünya kadını da Önderliğimizin bu eksende tekrardan mücadeleyi yürütme azmini elde etti. Dolayısıyla önderliğimizin gerçekten doğuşunun kadınla ele alınan, kadının doğuşunu kendisiyle ele alması çok önemli ve anlamlıdır.

KADININ KENDİ DOĞUŞ GÜNÜ

Yine Önderliğimizin 70. Doğum yılı vesilesiyle Önderliğimizin annesi Üveyş anne bundan bir hafta sonra ölüm yıldönümüdür, Üveyş annenin de ölümünü minnetle anıyor, onun anısının önünde saygıyla eğiliyorum. İçinde bulunduğumuz süreç, kadın hareketi eğer bu kadar kapsam, özgürlüğe dair bu kadar gelişme kaydetmişse, kadın partileşmesini, kadın ordulaşmasını, kadının toplumsallaşmasını eğer geliştirmişse, bu, Önderliğimizin kadına dair geliştirdiği çözümlemelerdir, geliştirdiği anlamdır, değerdir. Onun için gerçekten 4 Nisan kadının kendi doğuşu olarak kutladığı, ele aldığı bir gündür.

Yine Kürtlerin, Kürt halkının, Kürt kadınlarının, özellikle Kürt çocuklarının 4 Nisan’da her yerde ağaçlandırma yapması gerekiyor. Önderliğimizin doğaya verdiği önem, ekolojik yaşama verdiği önem biliniyor. Ondan dolayı Kürt çocuklarının, Kürt annelerinin, Kürt kadınlarının bulundukları her yerde ağaç dikmeleri, her tarafı ormanlaştırmaları gerekiyor. Yine Kürt çocuklarının geleceğini yaratan önderliğimiz, oluşturduğu paradigma Kürt kadınlarının, Kürt çocuklarının geleceğini oluşturuyor. 4 Nisan’da tüm Kürtlerin bir kez daha kendi Önderlikleriyle buluşma, kendi Önderlikleriyle anlamlı yaşama ve Önderliğin doğrularına bir kez daha katılmada kendi doğuş günü olarak ele almaları gerekir.

BUNA GÜCÜNÜZ YETMEZ

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Urfa valisi bundan iki gün önce bir açıklama yaptı. Nisan’ın 1’inden 6’sına kadar Urfa’da tüm gösteriler ve mitinglerin hepsini durdurduğunu söyledi. Önderliğimizin doğum günü vesilesiyle halkımızın Önderliğin köyü olan Amara’ya akacağını bildiği için bunu engellemek istiyorlar. Belki halkımızın bir araya gelmesini, istediği gibi kutlamasını engelleyebilirsiniz, fakat Önderliğimizin Kürt halkının, Kürt kadınının, Kürt gençlerinin, Kürt çocuklarının kalbinde oluşturduklarını nasıl sileceksiniz? Önderliğimiz Kürtlerin kalbine, yüreğine, duygusuna, düşüncesine, eylemine o kadar yerleşmiş ki bunu yok edemezsiniz. Kırk yıldır bunu yok edemediğiniz gibi, bundan sonra da yok edemezsiniz. Buna gücünüz yetmeyecek. Tam tersine siz bunu yaptıkça Kürt halkı, Kürt kadınları, Kürt gençleri Önderlik ekseninde, Önderlik gerçeğiyle daha güçlü bütünleşiyor; Önderlikle doğru yaşam, Önderlikle doğru yoldaşlığı daha da geliştiriyor. Önderliğimizin doğum gününü bir kez daha halkımıza, Kürt kadınlarına ve Kürt çocuklarına kutluyor ve Önderliğimizin 70. doğum gününü Önderliğimizle özgür koşullarda kutlamanın mücadelesini sonuna kadar vereceğimizin sözünü halkımıza veriyoruz. Bir kez daha Önderliğimizin doğum gününün herkese kutlu olmasını diliyorum.”