Roboskîli gerilla: İntikam duygumuz örgütlenerek büyüyor

Roboskî Katliamı'ndan sonra PKK saflarına katılan Gerilla Cesur Roboskî, "Çocukluk arkadaşlarımın yarım kalan hayallerini tamamlamak için buradayım" dedi.

Roboskî'de 28 Aralık 2011'de tarihin görebileceği hunharca katliamlardan biri yapıldı. Roboskî’den yankılanan çığlık ve ağıtlar yerini öfkeye ve intikam duygularına bıraktı. Roboskî’de katliamın yaşandığı sırada çocukluk arkadaşlarını kaybeden gençler, PKK saflarına katılmaya devam ederken, “İntikam duygularımız örgütlenerek büyüyor” diyor.

Roboskî katliamının ikinci yılında PKK saflarına katılan Roboskîli HPG Gerillası Cesur Roboskî, Türk devleti kurulmadan önce Kürdistan sınırlarının çizildiği sırada da Roboskî'nin çok fazla baskıya maruz bırakıldığını fakat tüm baskılara rağmen halkın yurdunu terk etmediğini söyledi.

'DEVLET KAYITSIZ VERGİ ALIYORDU'

Yine Türk devletinin neredeyse tüm sınır ötesi saldırıları ve Botan genelinde yapılan askeri saldırılarda köyün sık sık kullanıldığını ve köylülerin de koruculaştırılmaya çalışıldığını, koruculuk baskısı ile yüz yüze kalındığını aktaran Gerilla Cesur Roboskî, şunları ifade etti:

“Halk, tutuklama, katletme, gözaltı ve bunlar yetmediği yerde de kirli politikalarla yüz yüze bırakılmıştır. Roboskî sınırdadır ve kaçakçılık hem bir kültür hem de ekonomik anlamda başka bir şansı olmayan bir topluluğun ekonomisi olma gerçekliğinden bahsediyoruz. Hemen neredeyse tüm sınır köyleri için bu durum geçerlidir. Fakat artık kültür halini alan kaçakçılık burada başta gelen geçim kaynağıdır. Karakollar bunu durduramadıkları için artık ‘vergi’ alıyorlardı. Elbette bu TC’de bildiğimiz anlamdaki öyle kayıtlı ‘vergiler’ değildi, ‘kaçağın vergisi’ de elbette kaçak olur fakat o günlerde gidilen kaçaklarda vergilerini almış olmalarına rağmen özellikle katliamın olduğu haftalarda, Aralık 2011’de askerler ‘bu son’ demişlerdi. Aslında insan anlıyordu; hem karadan hem de havadan hazırlıklar vardı, nihayetinde orada arkadaşlarımız şehit düşürüldüler.”

'HALKLARIN DURUŞU ROBOSKÎ'Yİ AYAKTA TUTTU'

Kürdistan ve Türkiye halklarının katliamın ardından ayaklanmasına vurgu yapan HPG’li Roboskî, “Katliamın ardından halkın duruşu ve sahiplenmesi hatırlanacağı üzere hakikaten katliamın izini silmese bile moral kaynağı olmuştur ve hâlâ bu moral kaynağı ile aileler cinnet geçirmekten kurtulmuş ve böyle ayakta kalabilmişlerdir. Sadece Roboskî değil, Kürdistan komple sahiplenmiş ve Türkiye halkları da bu katliama karşı duruş göstermiştir. Roboskî halkı katliamın ardından boyun eğmemiştir” dedi.

'CENAZELERE GERİLLA ELBİSESİ GİYDİRMEK İSTEDİLER!'

Roboskî, katliamın ardından, katledilen gençlerin elbiselerinin değiştirilmek istendiğini hatırlatarak, “Türk devleti ne yapmak istemişti? Hatırlayalım, 34 yurttaşımızın elbiselerini değiştirerek gerilla elbiseleri giydirmek istemişlerdir, fakat halk cenazeleri katliam gerçekleşir gerçekleşmez sahiplendiği için bu oyun boşa çıkmıştır. Ama katliam böyle örtbas edilmek isteniyordu. O dönemde sınırda yapılan onlarca eylemden kaynaklı bunun öfkesini devlet kaçakçı halktan çıkarmıştı, bunu hiç ama hiç unutmamak gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Bugüne kadar bu katliamı gerçekleştiren hiçbir asker yargılanmamıştır. Hatırlanır, yerel halkın bu katliamı kabul etmemesi, sineye çekmemesi hâlâ yaşanıyor. Devletin de katliamcıları gizleme, yargılamama yani katliamı yapanları sahiplenmesi ortaya çıkmıştı ve bu zihniyet de hâlâ kendisini yaşatıyor. Türk medyasını da bu katliamı örtbas etmek için kullandılar. Türk medyası yayınlarında devletin dili ile aynı cümleleri kullandı. Katletmenin bile basite indirgendiği bir devlette hiçbir yurttaşın devlete güveni olmamalı."

'34 CANA PARAYLA HAKARET ETTİLER'

Roboskîli aileleri para vererek susturmak isteyen katliamcı zihniyetine işaret eden HPG’li Cesur Roboskî, “Tam hatırlamamak ile birlikte bir özür dilemekten dahi yoksun olan devlet sanki çok komik bir rakamı telaffuz ederek, katlettiği 34 cana hakaret etmiştir. Hiçbir aile ise tenezzül etmedi; ne paraya da ne de tazminata. Bu da halkımızın asil duruşunun simgesidir. Katiamı gündemleştirmek isteyen yerel halkı, çocuğu katledilen, evladı katledilenleri de zaten tutukladılar. Bugün de tutuklama furyası devam ediyor” diye belirtti.

'İNTİKAM DUYGULARI ÖRGÜTLENEREK BÜYÜYOR'

Katliam gerçekleştiği sırada aynı yaş ortalamasında olduğu ve halen yaşayan çok sayıda arkadaşının kendisi gibi PKK saflarına katıldığını belirten Gerilla Cesur, şöyle devam etti: “Çok arkadaşımız intikam duyguları ile parti saflarına katıldı, şehit düşenler de oldu. Hâlâ mücadelesini yürütenler de var. Bugün intikam duyguları ile katılanlar intikam duygularını örgütleyerek büyütüyor; devletin en çok da korkması gereken bu duygudur. Tutuklananlar çok yoğun oldu, gözaltılar zaten her gün hemen hemen yaşanıyor.

28 Aralık’ta bize yapacakları en büyük kötülüğü zaten yaptılar. Roboskî şeref yoksunu koruculuk başta olmak üzere devletin hiçbir pisliğini benimsememelidir."

“Kürdistan halkı şeref ve onuru ile yaşar, bundan ötesindeki bir yaşam kabul edilebilir değildir. Tüm halkımız için geçerlidir” diyen Gerilla Cesur, şunları ekledi: "Katledilen 34 arkadaşımızın intikamını almak ve yarım kalan hayallerini tamamlamak bizim görevimizdir; bu hem görev hem de mirastır. Mücadeleyi daha çok yükselterek onları yaşatabilir ve daha yeni katliamları böyle önleyebiliriz. Hepsi farklı hayal sahibiydi. Hayalerini tamamlamak bize düşüyor."

Gerilla Cesur, “2013 yılında, katliamdan iki yıl sonra çocukluk arkadaşlarımın yarım kalan hayallerini tamamlamak için katıldım, günbegün mücadele sözümü yineleyerek, anarak ve kendimi bu eksende geliştirerek, özgür bir Kürdistan hayalini gerçekleştirmek için buradayım. Her yurttaşımız da nerede olursa olsun bu katliamı unutmadığını göstermelidir" dedi.