Türk savaş uçaklarının 28 Aralık 2011'de düzenlediği bombardıman sonucu Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde hayatını kaybeden 34 insanın yakınları, adalet arayışlarının 356’ncı haftasında mezarlık başında buluştu. Ailelerin bu haftaki buluşmasına HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş de katıldı.

NUŞİREVAN ELÇİ'YE ELEŞTİRİ

Aileler adına açıklama yapan Veli Encu, Roboski katliamıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun “belge eksikliği” gerekçesiyle reddedilmesi süreci ve sonrasında yaşananlara dair konuştu.

Encü ardından katliama dair davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından reddedilmesine ilişkin uluslararası bir haber ajansına verdiği demeçte kullandığı ifadeler nedeniyle aynı zamanda dava avukatları olan Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi’yi eleştirdi.

Encü, “Nuşirevan Elçi'nin söylediklerini üzüntüyle okuduk. Daha önce birçok açıklamamızda belirttiğimiz çok temel konuların anlaşılmadığını düşünüyoruz" dedi.

Encu, şunları söyledi: "Mağdur, mağduriyetinin giderilmesini, mağduriyetine sebep olanların sorumluluk almasını ve adalet bekler. Kısacası beklentisi olan bir taraf varsa o da mağdurdur. Nuşirevan Elçi'nin bu nedenle biz mağdurlardan bir beklentisi olamaz. Haberde yer alan ailelerden beklentisi olduğuna dair beyanını kabul edilmez buluyoruz, rencide edici olarak görüyoruz."

Encu, Roboskililerle kendi aralarında soğukluk olduğunu düşünenlerin kendilerine "En son ne zaman yanlarına gittim, en son ne zaman hallerini hatırlarını sordum, en son ne zaman hatırladım" diye sorması gerektiğini vurguladı.

Encu, "Nuşirevan Elçi ve baro yönetiminin bugüne kadar bizimle iletişime geçme çabası olmamıştır" diyerek, açıklama taleplerine ilişkin yaptıkları çağrıların da bugüne kadar karşılıksız bırakıldığını kaydetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından Roboski Katliamı’na ilişkin verilen kararın ardından Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ve baro yönetiminin telefonlarına cevap vermediğini paylaşan Encu, "Bunu yok sayıp, şimdi biz aileleri başka kişilerin etkisinde kalmakla itham etmek, bizler açısından fazlasıyla rencide edicidir. Biz kendi kararlarımızı verebiliriz. Zaten bugüne kadar ne yaptıysak, kendi kararımızla yaptık. Hiç kimsenin etkisi altında kalarak yapmadık. Nuşirevan Elçi'nin bize yol göstermekten, nasihat vermekten önce bu sürecin bu hale gelmesine ilişkin özeleştiri vermesi, sorumluluğunu kabul etmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

'TİTİZLİKLE ÇALIŞACAK HUKUKÇULARA İHTİYACIMIZ VAR'

Yeni bir delilin ortaya çıkarılmaması halinde adaletin kapılarının kendilerine kapalı kalacağına dikkat çeken Encu, devamında şunları belirtti:

"Bu kapılar zaten sonuna kadar açık değildi. Ancak, yapılan bir hata bu kapının çok sert bir şekilde kapanmasını sağladı. 34 canımız için adalet kapısı kapanmışken, 'evet sorumluyum' demek bu kadar mı zor? Bombalarla katledilen çocuklarını, kardeşlerini, akrabalarını, arkadaşlarını taşlardan kazımış, katır sırtlarına yüklemiş bu insanların nasihate, yol göstermeye ihtiyacı yok. Bizim adalete, sorumlu davranacak, davamızı kendi derdi edinecek, kuyumcu titizliğiyle çalışacak hukukçulara ihtiyacımız var.

Anayasa Mahkemesi'nin adli tatilde de çalıştığı bizim bile öğrendiğimiz bir bilgiyken, Nuşirevan Elçi'nin bunun tersi sözleri, açıkçası hukuk sürecinin yürütülmesindeki özen ve titizlik konusundaki endişelerimizi arttırmıştır. Baro’ya yaptığımız şikâyetimizin azil anlamına geldiğini, Nuşirevan Elçi'nin Roboskî Davası'nda bizim avukatımız olmadığını belirtmiştik. Ancak haberde yer alan açıklamaları nedeniyle tekrar hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz. Davayı bu hale getirenler bu imtihanı kaybetmişlerdir. Roboskî Davası, iğne ile kuyu kazacak, davayı didik didik soruşturacak hukukçularla yeniden başlayacaktır. Bunlar, Nuşirevan Elçi ve o dönemin baro yönetimi değildir. Adaletin bugün burada durduğumuz yerden yükseleceğine inancımız hala tamdır.”

HDP’li vekil Hasan Özgüneş deKürt halkının kendisine yaşatılanları asla unutmayacağını ve mücadelesinden vazgeçmeyeceğini söyledi.