PKK, Hüseyin Poyraz, Nihat Ayaz ve Ahmet Kılıç’ı andı

PKK Şehit Aileleriyle Dayanışma Komitesi, Medya Savunma Alanları’nda şehit düşen Hüseyin Poyraz (Rubar Dicle), Nihat Ayaz (Xelil) ile Ahmet Kılıç’ı (Murat Dep) andı.

Yazılı bir açıklama yapan PKK Şehit Aileleriyle Dayanışma Komitesi, üç devrimciyi andı.

Açıklamada şunlar belirtildi: “Şehitler halklar için, en kutsal değerler demeti ve manzumesi düzeyinde, yaşamın en anlamlı ve onurlu ifadesi, ahlaki adanmışlık örneğidirler. Yaşanmışlıklara dair anı ve özlem olup, geleceği yaratan kaynaktır şehitlerimiz. Anı, özlem ve saygınlıklarıyla şimdiki zaman içinde yaşadıkları gibi, geleceğe dair dinmeyen bir özgürlük aşkı ve isyan çığlığıdırlar. Onlar için geçmiş yoktur… Geçmişi, bugünü ve geleceği buluşturan köprüdür onlar. Mazlumun yüreği, yoksulun dili olup, halkların acı ve isyan duygularını silinmez bir imge gibi anılarında taşırlar. Yeni yaşamlarla çoğalan toplumun anlam gücü ve özgürlük ahlakının silinmez ifadesi, abidesidirler. Çünkü onların yaşadığı ve yaşatıldığı yerde zalime boyun eğme, aldatılma yoktur. Tarihsel toplum ve halk gerçekliğimize aykırı anlayış, tarz ve biçimlerde ‘kendini yaşama ve yaşatma’ arayışı yoktur.

Şehitlerimiz ruhları ve yürekleriyle bu coğrafyaya nakşolmuş onur belgeleridir. Halk olmanın bilinci, kolektif belleğimizin ruhudurlar. Yaşamımızın izi, amaçlarımızın sözüdürler.

Bunun için; Kürt halkının dirilen yeni yaşamında her şahadet insanlığa dair sınırsız sevgi, bağlılık ve özlem, zulme karşı büyük bir öfke ve isyandır. Dinmeyen ve sönmeyecek olan direniş ateşidir.

RUBAR YOLDAŞ, KÜRDİSTAN’IN HER ALANINDA ÇALIŞMA YÜRÜTTÜ

Bu dinmeyen ve sönmemiş ve hiçbir zaman sönmeyecek olan direniş abidelerimizden bir tanesi de Sivas’ın Gürün ilçesinde 1960 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gözünü açmış olan ve 1978 yılının sonlarında PKK saflarına katılan Rubar Dicle-Hüseyin Poyraz yoldaşımızdır.

Rubar yoldaşımız; Antep, Filistin, zindan, Botan, Zagros ve ülkemizin güneyinin birçok sahasında en ileri düzeyde aktif bir şekilde çalışmalarda bulunmuştur. Özgürlük Hareketi’nde birçok sahada farklı görevler üstlenmiş olan Rubar-Hüseyin Poyraz yoldaşımız, son olarak PKK Merkez Komite Üyesi olarak çalışmalarını icra etmiştir.

Rubar yoldaşımız direngenliğin, direnişçiliğin, iradenin ve pratik çalışmalarda pratik yetkinlik ve yeteneğin de ileri düzeyde bir temsilcisi olarak her daim Özgürlük Hareketi’nin seçkin bir militanı olarak anılacak ve aranacaktır.

Rubar yoldaş, Sivas Gürün doğumlu olsa da büyüdüğü mekân ve özgürlük Hareketi’ni tanıyıp çalışmalara aktif katılıp profesyonel devrimciliğe adımını attığı alan Antep olmuştur. Erkenden aktif bir şekilde özgürlük mücadelesi çalışmalarına katılan Rubar yoldaş sadece bir birey olarak katılmamış, en erkenden tüm aile çevresine yurtsever bilinci ekerek özgürlük hareketinin temel ailelerinden bir tanesi haline getirmesini de bilmiştir. Rubar yoldaş hem ailesini Özgürlük Hareketinin temel bir ailesi haline getirmiş, hem de sırasıyla aile fertlerinin birçoğu özgürlük hareketine profesyonel düzeyde mücadeleye katılmış ve bu uğurda kız kardeşleri olan Dicle kod adıyla Rehşan, Deniz kod adıyla da Handan yoldaşlarımız özgürlük saflarında farklı zamanlarda şehitler kervanına katılmışlardır.

RÊBER APO’NUN YILMAZ SAVAŞÇISI OLDU

Evet, Rubar-Hüseyin Poyraz yoldaşımız en erkenden birçok çevresini örgütleyerek mücadele etrafında bir set oluşturarak Özgürlük Hareketinin iyi bir militanı olmasını bildiği gibi bizatihi kendisi en erkenden Ortadoğu sahasına açılarak Filistin’de eğitim görüp yeniden ülkeye dönerek gerilla mücadelesini de ilk yürütenlerinden olmuştur. Sömürgeciliğe karşı sürdürülen mücadelede 1983 yılında Çukurca’da sömürgeci güçlerle girdiği bir çatışmada yaralı olarak düşmanın eline esir düşse de, o iradenin büyük bir temsili ve de Rêber Apo’nun yılmaz bir savaşçısı olarak 1991 yılında düşmanın esaret çemberinden çıkar çıkmaz, yeniden Ortadoğu’ya Rêber Apo’nun bulunduğu sahaya yönünü vererek, devrimin yılmaz bir savaşçısı olduğunu da göstermiştir.

Rubar yoldaşımız Ortadoğu’da Rêber Apo ile buluşurken, kız kardeşi ve yoldaşı olan Rehşan da profesyonel devrimciliğe adım atıp, aynı ortamda Rêber Apo’nun yanında bulunmuştur.

Rubar yoldaşımız Ortadoğu sahasında ikinci kez ülkeye yöneldiğinde Heftanin ve Botan’ın birçok alanında devrimci çalışmalar yürüttükten sonra ülkemizin güneyinin birçok alanında çalışmalar yürütmüştür. Çeşitli yönetim ve komutanlık görevleri üstlenmiş olan Rubar yoldaşımız her şeyden önce halkçı özellikleriyle tanınan ve bilinen bir militan olmuştur. Çok üst düzeyde devrimci bir sorumluluk duygusu taşıyan Rubar yoldaşımız hangi alanda çalışma yürütmüş ise orada mutlaka en ileri düzeyde bir katılımla, bir devrimcide bulunması gerekli olan devrimci sorumluluk duygusunu bizatihi yaşamı ve pratiği ile göstermiştir. Yaşama pozitif ancak eleştirel katılan Rubar yoldaş, bu duruşuyla da sarsılmaz bir militan duruşunun temsili ve uygulayıcısı olmuştur. Rubar yoldaşın bilinen ve en ileri düzeyde göze çarpan bir özeliği ise değerlere yaklaşım ve parti değerlerini gözü gibi koruma özelliğidir. Bu özelliklerinden dolayı yıllarca alım, gümrük, maliye çalışmalarında bulunduğu gibi yıllarca bu çalışmanın bizatihi sorumluluğunu yürütmüştür.

Güleçliği, sevecenliği, ince esprisel yaşam duruşu her zaman Rubar yoldaşın özgürlük hareketi içerisinde saygın bir yerinin olmasını sağladığı gibi, onu hep özel ve özgün kılmıştır.

Özcesi, Rubar-Hüseyin Poyraz yoldaş; yaşamıyla, duruşuyla, düşünce gücü ve yoğunlaşma düzeyiyle, emeğiyle, cana yakınlığı ve halkçı karakteriyle PKK Hareketi’nin seçkin bir militanı olmuştur. Rêber Apo’nun ve Apocu çizginin ise sarsılmaz iradi duruşunun da sembollerinden olmuştur.

Böylesine değerli ve seçkin bir Özgürlük Hareketi militanı, Medya Savunma alanlarına yönelik 6 Ocak 2017 gecesi sömürgeci faşist TC devletinin gerçekleştirdiği bir hava saldırısı sonucu Xelil-Nihat Ayaz ile Murat-Ahmet Kılıç yoldaşlarıyla birlikte şehitler kervanına katılmıştır.

Bizler Özgürlük Hareketi olarak, özgürlük hareketine ve devrimine bu düzeyde katkıları olmuş bir devrimciyi her zaman bir çizgi düzeyinde gelecek nesillere, çok değerli ailesine ve yurtsever Kürdistan halkımıza taşırmasının sözünü verirken, onun hayallerinin de pratik sahada uygulayıcıları olacağımızın sözünü veriyoruz.

NİHAT AYAZ, EMEKÇİ VE YAŞAMDA KATILIMCI ÖZELLİKLERİYLE BİLİNİYOR

Rubar-Hüseyin Poyraz yoldaşımızla birlikte şehitler kervanına katılan diğer bir PKK militanımız da Xelil-Nihat Ayaz yoldaşımız olmuştur.

1986 yılında İstanbul’da özgürlük saflarına katılan Xelil-Nihat Ayaz yoldaşımız orta halli bir ailenin çocuğu olarak 1964 yılında Elâzığ’ın Karakoçan ilçesine bağlı bir köyünde dünyaya gözünü açmıştır. Özgürlük saflarına katıldıktan kısa bir süre sonra sömürgecilerin eline esir düşen Xelil yoldaş, sömürgecilerin zindanlarından çıkar çıkmaz 1990’ların ilk yıllarında yeniden yönünü özgürlük dağlarına vererek sırasıyla; Botan, Zagros, Serhat, Behdinan başta olmak üzere Güneyin birçok sahasında çalışmalar yürüttüğü gibi yurtdışında Rusya, Kafkasya ve Ermenistan gibi alanlarda da özgürlük hareketinin yılmaz bir militanı olarak çalışmalara katılmıştır.

Erken yaşlardan özgürlük mücadelesine adım atan Xelil-Nihat Ayaz yoldaşımız onlarca farklı sahada yürüttüğü devrim çalışmalarında, her şeyden önce yaşamdaki emekçi ve katılımcı özellikleri ile bilinmiştir. Emeğin bir sembolü olan Xelil yoldaşımız hangi emek ve zorluklarla değerlerin yaratıldığını bilen ve aynı zamanda bu bilinçle değerlerin korumasının da iyi bir militanı olmuştur. PKK militanın temel bir özelliği de hem yaşama eleştirel bakabilmesi, hem de var olanı yeterli görmeyerek hep daha iyi olanı arama özelliğidir. Özgürlük hareketinin bu özelliği Xelil yoldaşımızın kişiliğinde cisimleşmiş ve yaşama da böyle yansımıştır.

Xelil yoldaş denildiğinde her yoldaşın ilk aklına gelecek olan bir özelliği ise sorumluluk duygusudur. Kendi işi olsun ya da olmasın, bir yerde bir yoldaşın ya da yoldaşlar topluluğunun bir ihtiyacı ve gereksinimi varsa, Xelil yoldaşın orada hazır olacağını tüm yoldaşları bilirlerdi. Çünkü Xelil yoldaş PKK yoldaşlığını sadece söz düzeyinde değil, yaşamın her anında ve alanında hem sözü, hem düşüncesi ve hem de bizatihi pratik katılımıyla dolu dolu yaşayan bir militandı.

Yıllarca saflarda bir profesyonel devrimci olarak çalışmalarda yerini alan Xelil yoldaş uzun yıllar komutanlık, alım, maliye sorumlulukları yaptığı gibi ideolojik alan yönetiminde de yerini almıştır.

Xelil yoldaşın emekçi, sorumluluk duygusu, pratik zekâsı ve becerisinin yanı sıra, yanlışlara karşı güçlü karşı koyuşuyla da her zaman en ileri düzeyde anılacak ve aranacak bir militan olacağının bilinciyle, onu hep mücadelemiz içerisinde seçkin özelikleriyle yaşatacağımızın sözün yeniliyor ve ailesi, yoldaşları ve Kürdistan halkının başının sağ olmasını diliyoruz.

MURAT YOLDAŞ MADDİ VE MANEVİ DEĞERLERİ KORUMUŞTUR

Sömürgeci faşist devletin saldırısında şehitler kervanına katılan bir diğer yoldaşımız ise Murat Dep- Ahmet Kılıç yoldaşımız olmuştur.

1998 yılında özgürlük saflarına katılan Murat yoldaşımız, 1978 yılında Karakoçan’da dünyaya gözünü açmıştır.

Yurtsever bir çevre ortamına doğan Murat yoldaş, erkenden özgürlük mücadelesiyle tanışıp ve henüz genç yaşlarda emek yoğunluklu işlerde çalışarak bizatihi sömürü çarkını görmüş ve bu temelde hem ulusal duygu boyutu hem de emek sömürüsünün çelişkilerini de yaşayarak özgürlük hareketinin gençlik çalışmalarına aktif bir şekilde katılmıştır. Sömürgeci düzene askerlik yapmamak için yurtdışına çıkan Murat yoldaş çok kısa bir zaman içerisinde 1998 yıllarında özgürlük saflarına katılmıştır. Uzun bir süre Avrupa alanında çalışmalarda bulunmuş olan Murat yoldaş; Kürdistan İslam Kongresi, HİK, yine birçok Avrupa ülkesinde her sahada çalışmalara katılarak sorumluluklar almakla birlikte farklı çalışmalarda da yerini almıştır. Uzun yıllar özlemini duyduğu gerilla ortamında da imkanlar elverdikçe bulunmasını bilmiştir.

Murat yoldaşımız, emekçi kişiliğiyle her ortama aktif katılımıyla çok erkenden sevilen birisi olmuştur. Uzun yıllar özgürlük hareketinde edindiği değerlere yaklaşım konusunu da kendisine ilke edinerek, maddi ve manevi değerlerin korunmasında en etkili bir militanı olmasını bilmiştir.

Murat yoldaşımız yönünü tümden ülkeye ve gerillaya vermiş olduğu bir zamanda 6 Ocak 2017 gecesi TC sömürgeciliğin gerçekleştirdiği bir saldırı sonucunda Rubar ve Xelil yoldaşlarıyla birlikte şehitler kervanına katılmıştır.

Rêber Apo özgürlük hareketine ve militanlarına her zaman ‘PKK hareketinin ciddiyeti, amaçlarının tutarlılığından, mensuplarının gözünü kırpmadan en değerli varlıkları olan canlarını bu yüce amaçların başarısı için her zaman feda etmeye hazır olmalarından kaynaklanır. Bir örgütün ne kadar tutarlı olduğunu öğrenmek istiyorsak, o örgütün üyelerinin ister rahat ister zor koşullarda her türlü güçlüğü karşılamaya ve gerektiği yerde bunun için ölmeye hazır olup olmadıklarına bakmalıyız’ demiştir.

Ve ‘Eğer bir dava uğruna ölenler varsa, o zaman yüceltilmeye layıktır. Hele bunun zorunluluk karşısında değil, gerçekten zorunlu bir görevin, büyük bir gönül rahatlığıyla yerine getirilmesi ve böylelikle ucunda ölüm bile olsa seve seve yürünmesi, sadece o hareketin ve kişinin gerçek büyüklük ölçütüdür. Ve bunun kanıtlanması olmaktadır’ sözleriyle de özgürlük hareketin hangi temel değerlerle halkların yüreğinde yer alarak bugüne gelmesini sağladığını göstermektedir.

Bu temelde bizler; Rubar-Hüseyin Poyraz, Xelil- Nihat Ayaz ve Murat-Ahmet Kılıç yoldaşlarımızın şahadetini halkımıza ve demokratik kamuoyuna ilan ederken, onların her zaman iyi birer yoldaşları, takipçileri ve de dava yoldaşları olarak, özgürlük mücadelemizde onların emeklerini, mücadelelerini, yaşam duruşlarını ve de onurlu ve direngen iradi duruşlarının iyi bir temsilcisi olacağımızın sözünü veriyor ve yeniden yoldaşlarımızın aileleri şahsında tüm halkımızı şehit yoldaşlarımızın etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz.”