PJAK Eş Başkanı: İran halkları yeni yıla mücadele ile girdi

PJAK Eş Başkanı Zilan Vejin, Doğu Kürdistan ve İran'daki gelişmeleri ve önümüzdeki sürece ilişkin ANF'ye konuştu.

İran’ın demokratikleşmesi, değişim için yürüttükleri mücadele ile İran’ı değişime zorladıklarını söyleyen PJAK Eş Başkanı Zilan Vejin, İran halkları yılın sonunda başlattıkları ayaklanma ile değişim taleplerini en üst düzeye çıkardıklarını söyledi.

Vejin İran’ın içeride uyguladığı baskı politikaları, sistemi korumak için bölge ülkelerinde yürüttüğü politikadan vazgeçmesi çağrısında bulunurken, hareket olarak dış güçlerin müdahalesini bir fırsat olarak ele almaktan ziyade, halkların dönüşüm ve değişim mücadelesini esas aldıklarını belirtti.

İran halklarının özgürlük ve demokrasi talebi ile başlattığı direnişi ve yeni yılı kutlayan Zilan Vejin, “Yıl İran ve Rojhılat’ta halkın gelişen serhildan direnişi ile süsleniyor” dedi.

Faşist, diktatör, erkek egemenlikçi ve iktidarcı İran rejimine karşı gelişen direnişi de selamlayan Vejin şöyle konuştu: “İran rejim güçlerinin katlettiği direniş şehitlerini saygı ile anıyorum. Kuşkusuz önemli ve zorlu bir yılı geride bıraktık. Geri bıraktığımız yıl içinde Kürdistan’ın 4 parçası, bölgede ve dünyada çok önemli gelişmeler yaşandı. Bölgede başlatılan üçüncü dünya savaşı geride bıraktığımız yıl içinde doruk noktasına ulaştı. Üçüncü dünya savaşının temelinde, ideolojik, sistemsel, toplumsal, siyasal ve ekonomik nedenler yatmaktadır. Bu yüzden herhangi bir çözüm bulunmuyor giderek daha da derinleşiyor. Sermaye güçleri ile ulus devletler, özgürlük isteyen halklar ve mücadele güçlerinin direnişi karşısında çaresiz bir duruma düştüler. Bölgede yaşanan sorunların temelini sermaye sistemi ve statükocu ulus devletlerin varlığı oluşturmaktadır. İktidarcı güçler ortak bir şekilde bu olayların zeminini hazırlamışlardır. DAİŞ’te bu ortaklaşmaların bir ürünü olarak ortaya çıkarılmıştı. El-Kaide, DAİŞ ve El Nusra gibi vahşi güçler ile bölgede egemenlerin alanlarını genişletmek istediler.”

2018 yılının halklar ve kadınların özgürlük istemleri ve direnişleri ile taçlandırıldığını vurgulayan Vejin, “Savaş ne kadar devam etse de halklar ve kadınların direnişi bu gidişatı önemli bir oranda etkileyecektir. Halkların büyük mücadelesi ve direnişi demokratik bir sistemin yeniden oluşması için büyük imkanlar sunmuştur. Özelikle Kürt halkı ve özgürlük hareketi Önder Apo’nun fikir ve felsefesi temelinde Reqa ve Dêra Zor’un doğusunda elde etikleri zaferlerle demokratik ulus projesi temelinde halkların birliği için yeni bir aşamayı başlatmıştır. Her ne kadar da egemen güçler alanlarını genişletmek istemişlerse de demokratik ve özgürlükçü güçlerin mücadelesi daha güçlü ortaya çıkmış ve kendi alanını genişletmiştir. Önder Apo’nun çizgisindeki hareket bölgede üçüncü alternatif bir çizgi olarak kendisini örgütlemiştir. Cinsiyetçi sistem fikirsel, fiziksel ve ruhsal olarak kadına karşı bir savaş yürütmüştür. Fakat kadın direnişinin önünü alamamıştır ve üçüncü çizgi olarak belirtiğimiz çizgi kadın öncülüğünde büyük kazanımlar elde etmiştir. Kadınlar her yıldan daha fazla bu yıl birlik içinde mücadeleyi en üst seviyelere taşımış ve bütün alanlardaki direnişlere katılmışlardır. Önemli olan ise Kürt kadınının bu durumda en ağır rolü üstlenerek yıl içinde yaşanan direnişe mühürlerini vurmuşlardır” diye konuştu.

‘YURTSEVERLİK DUYGULARI VE DEĞERLERİNİ SAVUNMAK İÇİN MÜCADELE ETTİK’

Halkların onurunu ve yurtseverlik değerlerini savunmak için mücadele ettiklerini belirten Vejin 2017 yılına ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Dünya, bölge ve Kürdistan’da 2017 yılı gerçek anlamda zor, karışık ve ağır savaşlar ile karşı karşıya kalındı. Bir yandan halklar mücadelelerini yükseltti, diğer taraftan ise dünyanın birçok bölgesinde halklar büyük krizler, göç, katliam ve açlık ile mücadele etmek durumunda kaldı. Sermaye sistemi yaşadığı krizi aşmak için, çelişki ve derin krizler yaratarak kendisini güçlendirmek istedi. Kim mücadele edebildiyse, krizli durumdan kurtulabildi. Kürtler de yürüttükleri siyasi, diplomatik, askeri ve toplumsal mücadeleler ile bir daha büyük bir güç ve söz sahibi olduğunu gösterdi.

Bölge güçleri ve emperyalistler ise Kürt halkının bu ilerleyişini sindiremediler. Bundan dolayı da saldırıyorlar. Bunun en açık örneğini Rojava’da görüyoruz. Kürtler, Arap halkının değerleri için de savaşırken, ortak değerleri oluşturmak için inşa çalışması da yürüttü. Şimdi Cenevre, Astana ve Soçi’de Türkiye, İran, Rusya ile birlikte uluslararası güçler Kuzey Suriye devrimine karşı görüşmeler yapıyorlar ve Kürtleri dahil etmek istemiyorlar. Kuşkusuz Kürtler bu görüşmelere katılmadan ve demokratik Suriye çözüm modelini sunmadan, Suriye’de yaşanan kiriz ve kaos son bulmayacaktır.”

‘DIŞ GÜÇLERİN PROJELERİ İLE DEĞİL, HALKLARIN GÜCÜ İLE MÜCADELE ETTİK’

Doğu Kürdistan Özgürlük Hareketi olarak, 2017 yılının hem Kürt halkı ve hem de bölge için önemli gelişmeler getireceğini öngörüsünde bulunarak buna göre mücadeleyi yükseltmek amacıyla hareket ettiklerini de sözlerine ekledi.

“Siyasi alanda Kürt halkının yürüttüğü mücadele temelinde ortaya çıkan sonuçlar, Doğu Kürdistan’daki halkımızı da etkiledi. Yürütülen çalışmalar ve mücadele temelinde doğu Kürdistan’da önemli oranda bir örgütleme ve anlama gücü ortaya çıktı. Bir amacımız da ortaya çıkan üçüncü çizgi temelinde demokratik siyaset ve mücadele gücümüzü büyütmek oldu. Kürt halkının sorunların çözümü ve İran’ın demokratikleşmesinin yolu sadece İran’daki halkların birlikte mücadele etmesi ile gerçekleşecektir. PJAK olarak biz bu temelde belirli bir noktaya kadar bunun çalışmasını yürüttük ve koşularını oluşturduk. İran’da yaşayan halklar ile sadece bir diyalog içinde kalmaktan ziyade halkların ittifakı olarak örgütlemek istedik. Çünkü PJAK dış güçlerin yaptığı projelerin yanında yer almadı ve bir fırsat gelişir diye bir beklenti içinde de olmadı. İran’ın tarihsel rolünün farkında olarak demokratik İran projesi ile demokratik tarz da inşa etmek istiyoruz” diyen Vejin demokratik siyaset şiarı ile bütün çalışmalarını ve mücadelelerini yürüttüklerini de sözlerine ekledi.

İran halklarının ve kadınların eylemlere katılımının yıla damgasını vuran en önemli gelişmelerden ve kader değiştirici bir düzeyde olduğunu vurgulayan Vejin, “İran ve Doğu Kürdistan’da gelişen serhildanlar sadece yolsuzluk, yoksulluk ekonomik gerekçeler ile ortaya çıkmamıştır. İktidarcı, tekçi ulus devlet sistemini değiştirme ve özgürlük, demokrasi talepleri ile ortaya çıkmıştır. Ayağa kalkanların talepleri ekonomik, kültürel, hukuki, insan hakları ve kadın hakları oluşturmaktadır. Yılardır İran devleti hep dışarıda savaştı ve İran ile Doğu Kürdistan halklarının taleplerini görmemezlikten geldi. Bütün imkanlarını Yemen, Lübnan, Suriye ve Irak gibi ülkeler için seferber etti. İran’ın imkanlarını bu savaşlar için harcadı. Bu gelişen serhildanlar bir yandan da halkın İran’ın dış politikalarına karşı olan tepkilerini göstermektedir” dedi.

‘EYLEMLERE DESTEK VERİYORUZ’

İran’da başlayan ve halk ayaklanmasına dönüşen eylemlerin haklı, demokratik talepli olduğuna dikkat çeken Vejin, PJAK olarak desteklediklerini söyledi.

İran ve Rojhilat’a ilişkin önümüzdeki günlerde daha kapsamlı bir çalışma yürüteceklerini de dile getiren Vejin, “Uluslararası güçlerin istemlerine, İran’ın antidemokratik uygulamalarına göre değil de üçüncü çizgi temelinde mücadelemizi tüm alanlarda yürüteceğiz.

PJAK kurulduğu andan günümüze kadar mücadele çizgimiz siyasi, askeri, örgütsel olarak İran’daki demokrasi sorununun çözümü olmuştur. Demokratik yaşam ve toplumun özgürlüğü için İran’ı defalarca uyardık, deklarasyonlar yayınladık, çağrılar yaptık ama İran rejimi bunu görmedi ve halkın taleplerini görmezden geldi. Hareket olarak büyük bir toplumsal taban, askeri ve siyasi güce sahibiz. İran’daki bütün sorunların çözümü için alternatif projelerimiz var. Doğu Kürdistan ve İran halkı bu serhildanlardan sonra tarihteki rollerini bir kez daha gösterdiler ki eğer çözüm olursa halk gücüyle olacak. Halkın taleplerini İran rejiminin görmesi lazım ve ona göre hareket etmeli. Çünkü çözüm için başka bir yol yoktur. Devletim bütün kurumları halkın taleplerini doğru okuması lazım” dedi.