PDKS: Kürtler ABD'nin gözüyle bakmıyor

ABD'nin PKK'nin öncü kadroları hakkındaki kararına tepki gösteren PDKS Merkez Komite Üyesi Gêlo Îsa, Kürt halkının ABD'nin gözüyle öncülerine bakmadığını söyledi.

ABD’nin Türk devletini memnun etmekten vazgeçmesi gerektiğini belirten PDKS Merkez Komite Üyesi Gêlo Îsa, PKK’nin barış ve çözüm çabasına dikkat çekerek, “Bizler bu arkadaşlar öncülüğündeki Kürdistan İşçi Partisi'ni Kürt davasının öncü partisi olarak görüyoruz” dedi.

Suriye Kürtleri Demokratik Partisi (PDKS) Merkez Komite Üyesi Gêlo Îsa, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fırat'ın doğusu diyerek Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik tehditleri ve bununla eş zamanlı olarak ABD'nin PKK'nin yöneticilerinden Cemil Bayık, Murat Karayılan ve Duran Kalkan hakkında istihbari bilgi verecek olan kişilere ödül verileceği yönündeki kararını, ANF'ye değerlendirdi.

Kürtlerin isminin tarihin hiçbir döneminde terörle anılmadığını, aksine terörle mücadele ile anıldığını ifade eden Gêlo Îsa, bunun ABD tarafından da iyi bilindiğini kaydetti.

Îsa, “ABD, bu kararıyla Türk devletine bakın PKK'nin durumu farklı, Rojava'nın durumu farklı mesajı vermek istemiş olabilir. Kürtlerin terörle bir alakasının olmadığını ABD de çok iyi biliyor. Çünkü Kürtler terörle mücadele ediyor ve her zaman barışı talep ediyor. Kürtler ne zaman silaha davranmışsa kendini savunmak ve üzerindeki tehditleri bertaraf etmek için davranmıştır“ dedi.

PKK, KÜRT DAVASININ ÖNCÜSÜDÜR

PKK'nin Bakurê Kürdistan'da siyasi çözüm arayışını her zaman dile getirdiğini ve bu doğrultuda hareket ettiğini hatırlatan Îsa, Kürtlerin öncülerine başkalarının baktığı gözle bakmadığını kaydetti.

PKK’nin defalarca silahları susturup siyasi çözüm için arayışa girdiğini anımsatan Îsa, şöyle devam etti: “Ama Türk devleti bunu kabul etmedi. İnkar ve kırımdan vazgeçmedi. Biz Kürtler ABD'nin görüşü ve Türk devletinin gözüyle önderlerimize bakmıyoruz. Bizler bu arkadaşlar öncülüğündeki Kürdistan İşçi Partisi'ni Kürt davasının öncü partisi olarak görüyoruz. Bu parti aynı zamanda halkların özgürlüğü ve eşitliği için mücadele ediyor ama hiçbir zaman da boyun eğmeyi kabul etmiyor. Biz Kürtler, PKK'ye ve kadrolarına bu gözle bakıyoruz, başkaları nasıl bakıyorsa o onların sorunudur.”

TÜRK DEVLETİNİ MEMNUN ETMEK İÇİN

PKK'ye ve öncülerine bu gözle bakmanın tüm Kürtleri terörize etme anlamına geldiğini ifade eden Îsa, “Bu kararın Türk devletini memnun etmek için alınmış bir karar olduğunu görüyoruz. Bizler Kürt halkı olarak onların öncülerimiz olduğunu ve öyle de kalacağını bir kez daha belirtiyoruz” şeklinde konuştu.

TÜRK DEVLETİ KÜRT DÜŞMANIDIR

Türk devletinin Kürt düşmanlığından hiçbir zaman kurtulamadığını belirten Îsa, Kürt halkının da direnmek zorunda kaldığını söyledi. Günümüzde de Kürt düşmanlığını güncelleyerek devam ettirdiğini ifade eden Îsa, şunları dile getirdi: “Suriye krizinde de bunun çok daha açık hale geldiğini gördük. DAİŞ, El Nusra ve sözde Suriye muhalefeti adıyla hareket eden gruplar eliyle bunu yapmaya çalıştı ama başarılı olmayınca kendisi sahaya indi. Şimdi de Fırat'ın doğusu diyerek tehditler savurmayı sürdürüyor.”

BU POLİTİKALARI KABUL ETMİYORUZ

Suriye krizinin başladığı günden beri Kürt halkının bölgenin diğer halklarıyla birlikte özgürlükleri için bedel ödediğini hatırlatan PDKS Merkez Komite Üyesi Îsa, “Aslında Türk devletinin tehditleri, bölgenin tüm halklarına ve farklılıklarına yöneliktir. Burada oluşturduğumuz sistemi hedefliyor ve Suriye'nin geleceğinde söz sahibi olmamızı istemiyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bedeller ödedik, hala da bedel ödemeye devam ediyoruz. Türk devletinin bu politikalarını asla kabul etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

ÇETELERİ TEKRAR SALMAK İSTİYOR

PDKS Merkez Komite Üyesi Gêlo Îsa, Türk devletinin tehditlerinin, bölgeden çıkarılan DAİŞ ve El Nusra gibi çetelerin yeniden canlandırılması ve bölgeye yayılması anlamı taşıdığı uyarısında bulundu. Îsa, şunları vurguladı:

“ABD öncülüğündeki Koalisyon ile birlikte mücadele ettik. DAİŞ'i ve diğer çeteleri Minbic, Tebqa, Reqa ve Dêrazor'dan çıkardık. Türk devleti ise o çıkardığımız çeteleri İdlib’de topladı ve şimdi bunları tekrar farklı isimler altında bölgeye salmak istiyor. Bunu nasıl kabul ederiz? Bu konuda ABD'nin de politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor. Bu konuda Koalisyon da çok dikkatli davranmak zorundadır.”