PAJK: Türkiye cevabını en güçlü şekilde alacak

PAJK Koordinasyonu Maxmur, Şengal ve Rojava’ya yönelik Türkiye’nin saldırısını kınayarak, faşist rejimin bunun cevabını en güçlü şekilde alacağını duyurdu.

13 Aralık günü Türk ordusu tarafından gerçekleştirilen saldırıyı PAJK Koordinasyonu da yayınladığı bir açıklamayla kınadı.

Açıklamada şunlar belirtildi:

Bilindiği gibi T.C faşist ve sömürgeci güçleri Şengal, Maxmur ve Rojava’ya dönük hava saldırısı gerçekleştirmiştir. Maxmur’da T.C faşist rejiminin savaş uçakları ile 4 sivil katledilmiştir. En başta Ş. Rüstem Cudi-Maxmur mülteci kampında yaşayan tüm halkımızın başı sağolsun diyor ve özellikle de ailelerine başsağlığı dileğinde bulunuyoruz. T. C faşist rejimini de en güçlü şekilde kınadığımızı belirtmek istiyoruz.  1994 yılından bu yana mülteci bir yaşam sürdüren yurtsever ve özgürlük mücadelesine bağlılığı ile Kürdistan halkının devrim mücadelesinde ki fedakarlıkları ile bilinen Maxmur halkımızın hiç bir zaman diz çökmediği ve bundan sonra da her saldırının mücadeledeki azimlerini güçlendirme dışında başka bir anlamının olmayacağı açıktır. Halkımız şehitlerine sahip çıkarak mücadelelerini en yüksek düzeyde sahiplenerek ve örgütlenerek en doğru cevabı vermesini bilecektir. Bu anlamda boşa çıkan T.C saldırılarının geri dönüşü olacağının bilinmesi gerekir. Bu halk sömürgeci ve faşist rejimlere karşı her zaman cevap vermiş ve vermeye de devam edecektir. O nedenle en başta Maxmur mülteci kampında yaşayan kadınlar ve gençler başta olmak üzere toplumun öncü gücü olan tüm kesimlerin özgürlük mücadelesini her koşulda yürütme görevi olduğu açıktır.

HAREKETİMİZ İNSANLIK ADINA DAİŞ VE AKP İLE MÜCADELE EDİYOR

Görüldüğü üzere çete başı Erdoğan ve savaş çığırtkanlığı ile beslenen AKP-MHP çeteleri Kürtlerin kendi öz güçleri ve değerleri ile inşa ettiği hiç bir şeye tahammül gösterememektedir. Kürt ve Kürdistan söz konusu olduğunda çete başı Erdoğan ve çeteleri adeta çıldırmaktadır. Bu anlamda Kürdistan Özgürlük Hareketimiz sadece Bakur da değil Kürtlerin yaşadığı her yerde T.C faşist rejimi ve Kürt düşmanı olan AKP ve Erdoğan çetelerine karşı mücadele içerisinde olmaktadır ve olacaktır. Rojava devrimiyle beraber adeta Kürtlere karşı topyekûn savaş ilan eden T.C sömürgeci rejimi her fırsatta uluslararası devletlerin de desteğini arkasına alarak vahşice saldırmaktadır.

Reber APO’nun felsefesi ışığında adeta aydınlanan Kürdistan halkları ve Rojava devrimi ile beraberde Ortadoğu halkları bir bütünen AKP-MHP çetelerinin hedefi olmuştur. İmralı da ki tecridin derinleştirilmesi ile başlayan bu süreç Efrin’in işgal edilmesi ile yeni bir aşamaya ulaşmış ve şimdi de Rojava’yı saldırı altında tutup Kürt kazanımlarını gasp etmeyi amaçlamaktadır. Bu anlamda bir suç makinasına dönüşen Erdoğan ve çetelerine karşı mücadele etmek artık bir insanlık görevidir. Tüm insanlık adına DAİŞ ve AKP suç örgütlerine karşı özgürlük hareketimiz öncülüğünde sadece Kürtler mücadele vermektedir. Bu nedenle AKP çete örgütüne karşı herkesi mücadele etmeye davet ediyor ve insanlığın demokratik özgürlükçü değerlerini bu gasp çetesine karşı savunmaya çağırıyoruz. Özellikle de kadın düşmanı olan AKP’nin karşısında her yönüyle mücadele etmesi gereken kadınları, gençleri, sol-sosyalistleri, demokratları ve devrimcileri faşizme karşı ortak bir eylem çizgisinde örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz. Türkiye de ortak ve birleşik bir devrim mücadelesi dışında hiç bir çözüm yolu gerçekli ve sonuç alıcı olmayacaktır. Bu anlamda kadınlar öncülüğünde ortak bir mücadelenin gerekliliği ortadır. Bunun yanında Türk devletinin, Maxmur ve Şengal’e saldırıları karşısında BM’in ve Irak merkezi hükümetinin de sessiz kalması kabul edilemez.

SALDIRI ERDOĞAN’IN ZAYIFLIĞIDIR

Sonuç olarak T.C faşist rejimi, Maxmur, Şengal ve Rojava’ya dönük saldırının cevabını en güçlü şekilde halkımızdan alacaktır diyor ve saldırıyı AKP ve Erdoğan’ın zayıflığı olarak gördüğümüzü de belirtmek istiyoruz. Sivil yerleşim yerlerine ve sivil insanların üstüne bomba yağdıran bir diktatörün insanlığın vicdanında yargılanacağını ve özgür kadın hareketimizin de bunun hesabını eylem ve örgütlülüğü soracaktır. Bu anlamda hiç bir saldırı cevapsız kalmayacaktır.  Kürdistan da yabancı ve işgalci yönetimlerin zamanı geçmiştir. T.C faşist ve sömürgeci çetelerinin de gitme zamanı gelmiştir. Çünkü kadınların ve halkların baharı gelmiştir.