Son üç gün içinde Rakka, Mesken, Tel Afer ve Kerkük’ten DAİŞ’ten kurtarılan 10 binin üzerinde sivil Eyn Îsa taraflarına geçirildi. Rakka operasyonu başladığından beri 30 binin üzerinden sivil kurtarılarak güvenli alanlara alındı. Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanı İlham Ehmed, DAİŞ’in elinden kurtarılan sivillere şu ana kadar başta ABD olmak üzere Koalisyon içinde yer alan 60 ülkeden herhangi bir desteğin gelmediğini söyledi. Ehmed, hamle başlatılmadan önce ise bu konunun tartışılıp planlamasının yapıldığını paylaştı.

Fırat'ın Gazabı Hamlesi bütün şiddetiyle devam ediyor. QSD savaşçıları, DAİŞ işgalindeki yerleşim birimlerini kurtarırken sivilleri de güvenli alanlara ulaştırmaya çalışıyor. Son iki gün içinde 10 binin üzerinde insan daha DAİŞ’in zulmünden kurtarıldı. Ancak rakam yükseldikçe ciddi insani sorunları da beraberinde getiriyor. Binlerce kişi, hala Rakka merkez, çevre köy ve kasabaları ile Mesken taraflarından QSD alanlarına geçmek için yolda. MSD Eşbaşkanı İlham Ehmed, konuya ilişkin ANF'ye değerlendirmelerde bulundu.

70 BİN KİŞİYİ BULDU

Kerema kasabasındaki kampta 30 bin civarında, Eyn Îsa’daki kampta 30 bine yakın insan kaldığını; son iki günde Tabqa, Rakka, Mesken çevresinden 10 binin üzerinde sivilin de Cib El Şehir köyü üzerinden Eyn Îsa taraflarına geçtiğini; on binlerce insanın da QSD alanlarına ulaşmak için hala yollarda olduğunu söyleyen MSD Eşbaşkanı Ehmed, hamle şehir merkezine yaklaştıkça göçmen sayısındaki artışın da yükseldiğin kaydetti.

130 KURULUŞ NE YAPIYOR?

ABD ile göçmenler konusunda tartışıldığını; şehir merkezi operasyonu yaklaştıkça büyüyecek göç dalgası için kamp hazırlanması gibi konularda planlamalarda yapıldığını belirten MSD Eşbaşkanı Ehmed, "Bu tartışmalar ve planlamalar yapılmasına rağmen pratik anlamda hala herhangi bir adım atılmış değil" dedi. ABD’nin yanı sıra uluslararası sivil insani yardım kuruluşlarından yaklaşık 130'unun QSD denetimindeki alanlarda olduğunu kaydeden Eşbaşkan Ehmed, bu kuruluşların da görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini belirtti. Ehmed, "Şu ana kadar herhangi bir yardımda bulunmayan bu kuruluşlar ne yapıyor?” diye sordu.

İNSANİ REFLEKS GÖSTERİLMELİ

Evlerini, köylerini, yurtlarını bırakıp çöllere düşen sivil, savunmasız kadın, çocuk, yaşlıların; ölümle yüz yüze kalan sivil insanların sahiplenilmesi gerektiğini vurgulayan Ehmed, böylesi bir durum karşısında insani refleks beklediklerini söyledi.

KORKUNÇ TRAJEDİLER YAŞANIYOR

Ehmed, şu ana kadar kendi imkanlarıyla yaptıkları kamplarda insanları barındırıp ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını, imkansızlıklardan ötürü korkunç trajedilerin de yaşandığını belirterek, şöyle konuştu: "İmkansızlıktan ötürü Eyn Îsa kampında bir çadır yanıyor; bir kadın ve iki çocuk yaşamını yitiriyor. Bu çok ciddi bir insani durumdur. Bu kampımızda temizlik yeri, içme suyu ve gıda sorunu ciddi boyuttadır. Üzerlerine atmak için battaniye, barınmak için çadırları yok."

SADECE ASKERİ BOYUTLU DEĞİL

DAİŞ’e karşı kurulan Uluslararası Koalisyon içinde yaklaşık 60 ülke olduğunu, Rakka’yı özgürleştirme hamlesinin Koalisyon ve QSD ile ortak bir şekilde sürdürüldüğünü ifade eden MSD Eşbaşkanı İlham Ehmed, şunları söyledi: “Hamle, sadece askeri boyutlu değil, askeri boyutunun yanı sıra insani, toplumsal boyutları da var. Şimdi ortaya çıkan askeri boyutta destek sundukları ama göçmen, sivilleri kurtarma ve koruma sorunu başta olmak üzere toplumsal, sosyal, ekonomik boyutta çok destek sunmadıkları oluyor. Halkı çetelerin elinden kurtarıp özgürleştiriyoruz ama neden yeniden topraklarına, evlerine, yurtlarına dönebilecekleri ortama kavuşana kadar herhangi bir yardım yapılmıyor? Savaşla zaten bazılarının evleri yıkılıyor. Evleri yıkılan, yakılan, talan edilenler çöllere düşüp güvenlikle alanlara geliyorlar. Yeniden evleri inşa edilip ya da topraklarına kavuşana kadar barınacak bir yer, içecek bir yudum su, bir lokma ekmek veremiyorsak neden özgürleştirdik?”

ACİL BİR ŞEYLER YAPILMALI

Ehmed, özgürleştirilen siviller ve gelen göçmenler konusunda başta ABD ve Koalisyon'da yer alan ülkeler olmak üzere uluslararası insani kuruluşların sessizliklerinin ciddi eleştiri konusu olduğunu belirterek, yeniden çağrı yaptı: "Bu konuda acil bir şeyler yapılmalı. Acil bir yardım kapısı açılmalı. İnsanlar günlerce çölden susuz, ekmeksiz yürüyüp geliyorlar. Aç perişan bir halde güçlerimizin yanına ulaşıyorlar. Güçlerimiz savaşı yürütmeleri için onlara ulaştırılan yiyecek, su vb. ihtiyaç malzemelerinin hepsini onlara sunuyor. Ama yetmiyor. Çünkü son 3 günde gelen insan sayısı 10 binin üzerinde.

KURTARDIK AMA SAHİP DE ÇIKALIM

Bu insanlara kafalarını sokacak bir çadır, üstlerini örtecek bir battaniye, yiyecek bir parça ekmek ve içmek için bir yudum su istiyor. Tekrarlıyorum; acil olarak bazı şeyler yapılmalı. Büyük bir katliamdan kurtarılıyor bu halk, bu insanlar. Kurtardık ama sahip de çıkalım. Sahiplenmek hepimizin görevi.”