Metîna’da şehit düşen 3 gerillanın kimlikleri açıklandı

Metîna’da şehit düşen 3 gerillanın kimliklerini açıklayan HPG, ”Halkımızın hafızasında yer alacak ve daha fazla mücadele etmenin gerekçesi olacaktır” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklamasında şehadete ulaşan gerillalara ilişkin şunlar belirtildi:

“10 Aralık 2022 günü Metîna’ya bağlı Tepê Ortê alanında gerçekleştirilen düşman saldırısına karşı tarihi bir direniş geliştiren ve birçok düşman askerinin cezalandırılmasında önemli bir rol üstlenen Arîn, Rênas ve Serdar yoldaşlarımız kahramanca savaşarak şehadete ulaştı. Apocu militanların düşman saldırılarına her zaman karşı koyacağını ve hiçbir şekilde halkımızın savunmasından vazgeçmeyeceğini pratikleriyle gösteren bu değerli yoldaşlarımız, Apocu militanlığın en seçkin savaşçıları olarak halkımızın özgürlük tarihindeki yerlerini aldılar. Her biri Kurdistan’ın farklı parçalarından olan ve halkımızın özgürlüğü için aynı mevzide savaşan Arîn, Rênas ve Serdar yoldaşlarımız, Kurdistan halkının demokratik ve özgür birlikteliğinin sembolü olarak her zaman yoldaşlarının ve halkımızın hafızasında yer alacak ve daha fazla mücadele etmenin gerekçesi olacaktır.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Arîn Mîtan
Adı Soyadı: Îslîm Hiso
Doğum Yeri: Kobanê 
Anne – Baba Adı: Rojher – Mahmud
Şehadet Tarihi ve Yeri: 10 Aralık 2022 / Metîna

 

Kod Adı: Rênas Amed
Adı Soyadı: Hüseyin Seçkin
Doğum Yeri: Amed
Anne – Baba Adı: Saliha – Hasan
Şehadet Tarihi ve Yeri: 10 Aralık 2022 / Metîna

 

Kod Adı: Serdar Rojhilat
Adı Soyadı: Sîna Şerifpur
Doğum Yeri: Dîwandere
Anne – Baba Adı: Azîze – Mihemed Elî
Şehadet Tarihi ve Yeri: 10 Aralık 2022 / Metîna

 

ARÎN MÎTAN

Arîn yoldaşımız direnişiyle tüm insanlık için özgürlük umudu haline gelen Kobanê’nin yurtsever Kêtikî aşiretine mensup bir ailenin ferdi olarak Qamişlo’da doğmuştur. Yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması ve yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından dolayı Arîn yoldaşımız partimiz PKK’yi küçük yaşlardan itibaren tanımaya başlamıştır. Çocukken evlerine giden gerillaların yaklaşımlarından etkilenmiş, gerillanın büyük küçük ayrımı yapmadan herkese saygılı ve samimi yaklaşması daha o zamanlardan itibaren Arîn yoldaşımızın dikkatini çekmiştir. Gerillanın kahramanlık hikayeleriyle geçirdiği çocukluğunun en büyük hayali bir gün bu hikayelerinin kahramanı olabilmek olmuştur. Her geçen gün bu hayalini büyüten Arîn yoldaşımız Rojava Özgürlük Devrimi’nin ilk yıllarından itibaren mücadele safları içerisindeki yerini almak istemiştir. Özellikle Önder Apo’nun fikirlerinin Rojava Özgürlük Devrimi’nin altyapısını oluşturması nedeniyle Önderliğe ve Partimize olan bağlılığı daha fazla artmış, bu temelde 2013 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek çocukluk hayali olan gerilla saflarına katılmıştır.

Gerilla saflarına katıldıktan ve aldığı yeni savaşçılar eğitiminden sonra Partimizi daha iyi tanımaya başlayan Arîn yoldaşımız, özellikle Partimizin öncü kadrolarından Mazlum Doğan, Kemal Pir, Mehmet Xeyrî Durmuş, Akif Yılmaz ile Ali Çiçek yoldaşların öncülük ettiği Amed zindan direnişinden ve Partimizin kuruluş yıllarında yaşanan zorluklardan derinden etkilenmiştir. Böylesi büyük emek ve bedellerle kurulan ve bugün tüm insanlık için özgürlüğün teminatı olarak görülen bir partide yer almaktan büyük bir gurur duymuştur. Kendisinin de Önderlik ideolojisinde daha fazla derinleşerek öncü bir militan olması gerektiğinin bilincinde olan Arîn yoldaşımız, bu anlamda büyük bir çabanın sahibi olmuştur. Arîn yoldaşımız büyük bir istek ve heyecanla katıldığı gerilla ve dağ yaşamına uyum sağlamada zorluk çekmemiştir. Gerillanın yoldaşlık ilişkilerindeki samimiyeti ve komünal yaşamı Arîn yoldaşımızın gerilla ve dağ yaşamıyla daha fazla bütünleşmesini sağladığı gibi kendisine yeni ve özgür bir yaşamın da kapısını aralamıştır. Gerilla saflarında aldığı eğitimlerle kendisini daha iyi tanımaya başlayan ve kişilik özelliklerini çözümlemeye başlayan Arîn yoldaşımız her geçen gün kendisini değişime tabi tutmuş ve özgür kadın ilkelerinde derinleşmiştir. PAJK’ın özgür kadın çizgisini layıkıyla temsil edebilmek için Önderliğimizin Kadın Kurtuluş İdeoloji’sini anlamaya ve yaşamının temel felsefesi haline getirmek için büyük bir uğraş vermiştir. Yine askeri anlamda kendisini geliştirmeyi en temel önceliği haline getirmiş, öncü bir YJA Star militanı olabilmek için kendisini eğitmiştir. Bir kadın olarak kendisini her anlamıyla, en iyi PKK saflarında savunabileceğini dile getiren Arîn yoldaşımız, bu temelde yakın dövüş sanatları ve operasyon okulu eğitimleri alarak kendisini askeri sanatta derinleştirmiştir. Gerillanın savaş taktikleri üzerine yoğunlaşmaları olan Arîn yoldaşımız, her zaman savaşın en sıcak yaşandığı alanlarda olmak istemiştir. Bu temelde bir süre DAİŞ çetelerine karşı verilen mücadelenin içerisinde yer almış, bu mücadeledeki katılımı ve duruşu örnek bir kadın militan olmuştur. İşgalci TC devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik işgal saldırıları başladığında yüzünü bir kez daha özlemini çektiği Kurdistan dağlarına dönmüştür.

Dağa gelir gelmez mevzilerde savaşan yoldaşlarının yanında olmak için can atan Arîn yoldaşımız, kendisini kısa sürede gerillanın yeni dönem taktiklerinde geliştirmiştir. Kendisini askeri olarak hazır gördükten sonra Metîna alanına geçen Arîn yoldaşımız, Cenga Xabûr Şehit Savaş Maraş Devrimci Hamlesi’ndeki yerini almıştır. Hamle sürecindeki coşkulu ve fedakarca katılımı ile tüm yoldaşlarına örnek olmuş, bir YJA Star militanı olarak öncülük misyonuna denk bir katılımın ve duruşun sahibi olmuştur. Düşmanın Tepê Ortê alanına yönelik gerçekleştirdiği saldırıda, fedaice düşman üzerine gitmiş, birçok düşman askerinin cezalandırılmasına öncülük etmiştir. Son nefesine kadar savaşarak şehadete ulaşan Arîn yoldaşımız, dürüst ve sade kişiliği ile her zaman hatırlanacak ve anısı mücadelemizde yaşatılacaktır.

RÊNAS AMED

Rênas yoldaşımız Amed’de yurtsever ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde bedel veren bir ailede doğmuştur. Abisi (Elîşêr – Rojhat Seçkin) ve yakın akraba çevresinden birçok şehit olan Rênas yoldaşımız ailesinin bu özelliğinden kaynaklı daha küçük yaşlardan itibaren partimiz PKK’yi tanımıştır. Düşmanın halkımıza yönelik gerçekleştirdiği saldırılara ve soykırım siyasetine yakından tanıklık etmiş, kendisi de bu saldırı ve soykırım politikalarına maruz kalmıştır. Yine hiçbir zaman Önderliğimizin üzerindeki tecrit ve baskı sistemini kabul etmeyerek mutlaka mücadele edilmesi gerektiğine inanmıştır. Düşmana duyduğu öfke ve tepki ile bir Kürt genci olarak halkımıza karşı olan sorumluluklarının bilinciyle ilk olarak gençlik çalışmalarına katılan Rênas yoldaşımız buradaki başarılı pratiği ile tüm Kurdistan gençliğine örnek olmuştur. Yürüttüğü mücadeleyi hiçbir zaman yeterli görmeyen Rênas yoldaşımız her zaman mücadelesini daha fazla büyütmenin arayışında olmuştur. Önderlik ve şehit yoldaşlarımızın fedailik çizgisine ancak mücadelesini daha fazla büyüterek sahip çıkabileceğinin farkında olmuştur. Bunun yolunun da gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin farkındalığıyla 2013 yılında gerilla saflarına katılmıştır.

Yeni Savaşçılar eğitimini Metîna alanında gören Rênas yoldaşımız, hızla dağ ve gerilla yaşamına adapte olmuştur. Kendisini askeri olarak geliştirmeyi öncelikli hedefi olarak belirlemiş, bu temelde Şehîd Mehmet Goyî Operasyon Okulu’nda genel operasyon eğitimi almıştır. Bu eğitim sürecindeki istekli katılımı sayesinde kendisini gerilla savaş taktiği ve tekniği konusunda geliştirmiştir. 2014 yılından itibaren DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılara karşı halkımızın yanında yer almak ve mücadelesine ortak olmak üzere DAİŞ karşıtı savaşa dahil olmuştur. Çetelere karşı uzun bir süre mücadele eden Rênas yoldaşımız, birçok hamlede yer alarak Apocu bir militan olarak öncülük rolünü oynamıştır. Bu savaş sürecinde özellikle sabotaj alanındaki uzmanlığıyla birçok çete saldırısını önlemiş, halkımızı çete saldırılarına karşı korumuştur. Katılımda fedai bir tarzı esas alan Rênas yoldaşımız, bir defa yaralanmasına rağmen mücadeledeki ısrarından taviz vermemiştir. Çetelere karşı verilen mücadelede belli başarılar kazanıldıktan sonra Rênas yoldaşımız, görevini tamamlamanın verdiği rahatlıkla tekrar yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüştür. Kendisini Önder Apo’nun felsefesinde derinleştirerek öncü bir militan olmak isteyen Rênas yoldaşımız, bu temelde Mahsum Korkmaz Akademisi’nde eğitim görmüştür. Eğitim süreci boyunca Parti ve Önderlik gerçekliğini anlamak için büyük bir çaba harcamıştır. Mücadele yürüyüşünü Partinin ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirmeyi esas almış, tüm mücadele yaşamında bunun takipçisi olmuştur. Yine içerisinden geçtiğimiz tarihi sürece bir militan olarak daha kararlı ve güçlü katılarak cevap olmak istemiştir. Önderliğimizin esaretine neden olan yetersiz yoldaşlık üzerine yoğunlaşan Rênas yoldaşımız, tüm yaşamı boyunca bu eksikliği telafi etmek, yoldaşlarına ve Önderliğimize doğru bir yoldaş olmak istemiştir. Bunun da ancak güçlü bir katılımla ve yoldaşlarının yükünü hafifletecek bir sorumluluk anlayışıyla mümkün olduğunun bilincinde olmuştur. Bu temelde Garê ve Heftanîn alanlarında gerillacılık yaptıktan sonra savaşın yoğun yaşandığı Metîna alanına geçmek için ısrarı olmuştur.

Birlik komutanı olarak gittiği Metîna alanında düşman saldırılarına karşı gerçekleştirilen birçok eyleme katılmıştır. Bu eylemlerdeki başarısı ile yoldaşlarına güven vermiştir. Böylece Cenga Xabûr Şehîd Savaş Maraş Hamlesi’nin öncü komutanlarından biri olmayı başarmıştır. Tüm devrimcilik yaşamında izini görebileceğimiz fedailik çizgisindeki katılımını son olarak Tepê Ortê alanına yönelik gerçekleştirilen düşman saldırısında da sürdürmüş ve büyük bir cesaretle düşmanın üzerine yürümüştür. Hiçbir şekilde tereddüt etmeyen ve mücadeledeki kararlı duruşuyla tüm yoldaşlarına örnek ve güç kaynağı olan Rênas yoldaşımız, Tepê Ortê alanında gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşarak ölümsüzler kervanına katılmıştır.

SERDAR ROJHILAT

Serdar yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’ın Diwandere şehrinde ulusal özelliklerini koruyan, yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin bu özelliğinden kaynaklı Serdar yoldaşımız da Kürt gelenek ve kültürüyle yetişmiştir. Fakat evde konuştuğu dili devlet okullarında konuşamaması, anadili ile eğitim görememesi ve halkımıza yönelik geliştirilen baskılar daha küçük yaşlarda Serdar yoldaşımızın çelişkiler yaşamasına neden olmuştur. Halkımıza her yerde ikinci sınıf insan muamelesi yapılması bu çelişkilerini artırmış, bunun nedenlerini anlamaya çalışmıştır. Bu süreçte düşman gerçekliğini, Kurdistan halk gerçekliğini daha iyi anlamaya ve çözümlemeye başlamıştır. Halkımızın içinde bulunduğu mevcut durumun kölelik statüsünden de aşağı bir durum olduğunu, bir halk olarak inkar edildiğini bilince çıkarmıştır. Bu durumun asla kabul edilemeyeceğini dile getiren Serdar yoldaşımız, mutlaka mücadele edilmesi gerektiğinin farkına varmıştır. İlk olarak Rojhilatê Kurdistan özelinde mücadele eden kimi örgütlerde yer almışsa da bu örgütlerin mevcut durumunun çok yerel kaldığını, tüm Kürt halkına hitap edemediğini ve Kurdistan Devrimi’ni gerçekleştirmekten uzak olduğunu anlamıştır. Bunun üzerine partimiz PKK’yi tanımak için arayışlara girmiş ve bu arayışlarının sonunda kısmen tanıma imkanı bulduğu Partimize katılma kararı almıştır.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra en çok Partimizin teorisi ile pratiğinin birbiriyle uyumlu olmasından etkilenmiştir. Bir özgürlük gerillası olarak halkımıza ve Hareketimize yönelik geliştirilen saldırılara karşı kendisinin de aktif bir şekilde mücadele içerisinde olması gerektiğine inanmıştır. Bunun için kendisini askeri anlamda eğitmiş, geliştirmiş ve yeni dönemin yetkin bir gerillası olmuştur. Özellikle gerilla savaşında çok etkin bir şekilde kullanılan orta otomatik silahları kullanmada uzmanlaşmıştır. Öğrendiklerini yoldaşlarıyla da paylaşmayı hem yoldaşlık hem de devrim görevi olarak görmüş, bunun için çok emek vermiştir. Partimizi tanımasına neden olan teori-pratik diyalektiğine sadık kalan Serdar yoldaşımız öğrendiklerini hemen savaş cephesinde pratikleştirmek istemiş, bunun için çok ısrarcı olmuştur. Bu ısrarı nedeniyle yoldaşlarıyla tartışmalar yürütmüş fakat yine de kendisinin de bir özgürlük gerillası olarak savaş cephesindeki yerini alması gerektiğini belirtmiştir. Bu temelde düşman saldırılarının yoğun olduğu, sıcak savaşın yaşandığı Metîna alanına geçmiştir.

Metîna alanına geçtikten sonra büyük bir heyecan ve moral ile düşmana karşı savaşa gireceği anı beklemiştir. Bu heyecanı, coşkusu ve moralli hali yoldaşlarını da etkilemiştir. Birçok yoldaşına göre daha genç ve yeni olan Serdar yoldaşımız güçlü yoğunlaşması, yaşamdaki duruşu ve fedakarca katılımı ile öncü bir militan olmuştur. Bu öncülük rolünü savaş alanında da göstermek istemiştir. Düşmanın Metîna’ya bağlı Tepê Ortê alanına yönelik başlattığı saldırıya karşı yoldaşlarının savunmasını yapmak için harekete geçen ilk timlerin içerisinde yer alan Serdar yoldaşımız, büyük bir cesaret ve kararlılıkla düşman üzerine gitmiş, birçok düşman askerinin cezalandırılmasında pay sahibi olmuştur. Savaştaki becerisiyle düşmana darbe vurduğu gibi, fedaice katılımıyla da Apocu militanlığın en seçkin örneklerinden biri olmayı başarmıştır. Düşmana karşı bir saniye dahi olsa tereddüt yaşamayan Serdar yoldaşımız son nefesine kadar fedaice savaştıktan sonra şehadete ulaşmıştır.

Mücadeledeki ısrarlı duruşları ile Apocu militanlığın en seçkin örneklerinden olan ve halkımızın özgürlüğüne kavuşması için kendilerini feda eden Arîn, Rênas ve Serdar yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.”