Lice’de katiller korunuyor: Kalekolun kameraları yok!

Lice’de zırhlı araç tarafından ezilerek katledilen 5 kişinin katillerini koruyan yetkililer şimdi de kalekolda kamera bulunmadığı yalanıla sarıldı.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde son bir ayda 8 sivil, askeri zırhlı araçların ezmesiyle yaşamını yitirdi. İlçe merkezinde 14 Haziran’da Pakize Hazar (85) trafiğe kapalı alanda zırhlı araç tarafından ezilerek katledildi. Lice-Bingöl karayolunda da 18 Haziran’da içinde özel harekat polislerinin bulunduğu midibüsün, yolcu minibüsüne çarpması sonucu 2 sivil yaşamını yitirdi, 18 kişi yaralandı. Yaşamını yitiren 2 yurttaşın taziyesi için Derxus köyüne giden aynı aileden 5 kişi ise 20 Haziran’da Fis Ovası'nda kendi şeritlerine giren zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Kazada yaşamını yitiren Mahmut Öner (74), Mevlüt Dağtaş (64), Abdulhamit Dağtaş (63), Fikri Demirbaş (53) ve annesi Zeynel Demirbaş’ın ölümüne neden olanlar gözaltına dahi alınmadı. Üstün körü yapılan incelemenin ardından olayın üstü örtüldü. OHAL döneminde 25 sivilin kaza görünümünde katledilmesine neden olan polis veya askerlerden hiçbiri tutuklanmadı. Soruşturma başlatılacağını söylense de önceki ölümlerin faillerinin aklandığı gibi son bir ay içerisinde katledilen 8 sivilin sorumlularının da yargı karşısına çıkartılmayacağı ön görülüyor.

KAMERALAR BOZUKMUŞ!

Aynı aileden 5 kişinin zırhlı araç tarafından katledildiği son olaydan sonra 2 dayısını, abisini ve annesini kaybeden Ferit Demirbaş, zırhlı aracın ve kazanın olduğu bölgenin yakınında bulunan kalekolun kamera görüntüleri için polise başvurduklarını söyledi. Yapılan başvurunun ardından 24 saat kayıt tutan zırhlı aracın ve kalekolun kameralarının olmadığı yanıtı verildi. Bayramı taziyeleri kabul ederek karşıladıklarını söyleyen Demirbaş, hala olayın şokunu yaşadıklarını söyledi. Merkez Bağlar ilçesindeki evlerinde her gün yüzlerce insanın ziyaret ettiği taziyede görüştüğümüz Demirbaş, bayramı kendilerine zehir eden devlete sitem ederek sözlerine başlıyor. Hala faillerin yargılanmadığını ve açığa çıkarılmadığını dile getiren Demirbaş, bayram tatiline giren devletin kendilerine alay eder gibi yaklaşmasına tepki gösterdi.

KİMLİK KONTROLÜNDEN SONRA PEŞLERİNE DÜŞMÜŞ

Yaşananın kaza değil katliam olduğunu vurgulayan Demirbaş, “Annem , abim ve dayılarım iki gün önce polis aracının servis aracına çarpması sonucu iki sivilin yasından dönüyorlardı. Kazadan 10 dakika önce kimlik kontrolü yapmış ve yarım saat boyunca bekletilmiş annem onlar. Sonra yola çıktıklarında zırhlı araç peşlerine düşmüş ve bu kaza görünümdeki ölüm gerçekleşmiş” ifadelerini kullandı.

‘ARAÇ SÜRATLİYDİ’

Olay yerine gittiklerinde karşılaştıkları manzarayı anlatan Demirbaş, “Zırhlı aracın süratli olduğunu, aracın fren izlerinin yerde olduğunu, rampada süratli gittiğini birebir kendi gözlerimizle gördüm. Kazadan hemen sonra olay yerine gittiğimizde cenazelerimizi çıkarmıştılar arabadan. Olayın şokundaydık. Tepki gösterdik, cenazelerimizi orada beklemesini istemediğimiz için hemen aldık ve olay yerinde ayrıldık” diye konuştu.

Hukuki yardım talebiyle Baro ve İHD’ye başvurduğunu dile getiren Demirbaş, yasları bittiği gibi olayın daha çok üzerine gideceklerini, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunaklarını dile getirdi.

‘OLAYI KAPATMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Katliamda zırhlı araçtakilerin yüzde 100 kusurlu olduğunu vurgulayan Demirbaş, “Zırhlı araçla rampa aşağı süratli iniyor. Süratinden şu şekilde anlıyoruz. Yukarıdan aşağıya kadar fren izlerini görebiliyoruz. Oraya ilk gittiğimizde savcı da geldi. Polisler kabahatli olduklarından dolayı biz orada tepki gösterdik ve onlar alttan alarak olayı kapatmaya çalışıyordu. Bu da onların kabahatli olduklarının göstergesiydi. Taziyeye gelen valiye tepki gösterdik. Olayın soruşturulması için 2 müfettiş görevlendirildiğini söyledi. Ama hala bize bir dönüş yapılmadı. Ne değişti ne gelişti hala bizi aramadılar. Devlet yetkilileri bize bir başsağlığı bile dilemediler. Bizler onlardan başsağlığı dilekleri dilemelerini istemiyoruz ama en azından sorumluların bir an önce tutuklayacaklarını söyleyebilirlerdi” dedi.

KAMERA KAYITLARI SAKLANIYOR

Zırhlı aracın kamera görüntülerini almak için başvuruda bulunduklarını aktaran Demirbaş, “Amed’in dört bir tarafında dolaşan tüm zırhlı araçlarda kamera bulunuyor. Ama ne hikmetse bu zırhlı araçta kamera olmadığını bize söylediler. Biz buna inanmıyoruz. Olayın üstünü örtmek istiyorlar. Bunun dışında kazanın olduğu yerin tepesinde kalekol dedikleri büyük bir askeri üs bölgesi var. Oranın da kamera kayıtlarını istedik. Bize oranın da kamerasının olmadığını söylediler. Şu an polis ve askeriye el birliği ile suçu örtbas etmeye çalışıyor. Görüntü olmadığını söyleyerek suçu örtbas edecekler. Diğer çarptıkları sivillere yaptıkları gibi bizim olayın da üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Sağır sultan bile biliyor ki zırhlı araçta ve kalekolda kamera var. Bizler kamera kayıtlarına ulaşana kadar ve sorumluların açığa çıkarılana kadar peşini bırakmayacağız” diye konuştu.