‘Kürtsüz bir Ceylanpınar hedefleniyor’

AKP’nin Ceylanpınar’da demografik yapıya müdahale ettiğini belirten HDP eski Urfa milletvekili Çalışkan, “Kürtsüz bir Ceylanpınar amaçlanıyor” dedi.

AKP’nin Ceylanpınar’da demografik yapıya müdahale ettiğini belirten HDP eski Urfa milletvekili Çalışkan, “Kürtsüz bir Ceylanpınar amaçlanıyor” dedi.

AKP ve Erdoğan tarafından son dönemde Kürdistan’da ki demografik yapıyı değiştirmeye dönük müdahaleler yeniden yoğunlaştırılırken, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesi de bu müdahalenin temel hedeflerinden birini oluşturuyor. Ceylanpınar’da demografik yapının değiştirilmesine yönelik ilk müdahale Kenan Evren cuntası ile Afgan, Türk ve Türkmenlerin yerleştirilmesi ile başlarken AKP ve Erdoğan cuntacı Evren’in projesini tamamlamak için kolları sıvadı. ANF’ye konuşan HDP eski Urfa milletvekili Ziya Çalışkan, yeni bir demografik müdahale ve göçertme planının devrede olduğuna dikkat çekti.

‘CEYLANPINAR, NÜFUSUNA İLK MÜDAHALE EVREN DARBESİ İLE YAPILDI’

Ceylanpınar’da hayata geçirilen politikanın tarihsel arka planı olduğunu da kaydeden Çalışkan, Rojava ile sınır olan Ceylanpınar’ın Türk devlet iktidarı için her zaman özel yönelim alanı olduğunu kaydetti. Çalışkan, tarihsel deneyimlerinden de yola çıkarak Türk devletinin Ceylanpınar’ın sosyal, kültürel ve etnik dokusunu değiştirmeye çalıştığını söyledi. Uygulayacakları politikaya zemin olacak bir demografik yapının Ceylanpınar’da hedeflendiğini vurgulayan Çalışkan, Türk devlet geleneğinin bu tür uygulamalara yabancı olmadığını, demografik yapıyı değiştirmenin geleneksel bir Türk devlet politikası olduğu aktardı. Ceylanpınar’ın Urfa’da en önemli alanlardan biri olduğuna dikkat çeken Çalışkan, Ceylanpınar’ın demografik yapısını değiştirmeye yönelik politikaların Kenan Evren, cuntasına uzandığını ifade ederek, şu bilgileri verdi: “Ceylanpınar, Türk devleti için her zaman özel olarak yöneldiği bir alan olmuştur. İlk müdahale 12 darbesi ile birlikte Kenan Evren diktatörü tarafından gerçekleşti. Bu o dönemde Afganlar, Orta Asya’dan Türkmen ve Türkleri getirerek Ceylanpınar’a yerleştirme ve Kürt halkına karşı kullanma biçiminde oldu.”

‘AKP VE ERDOĞAN DARBECİ EVREN’İN PROJESİNİ UYGULUYOR’

Çalışkan 2000’li yıllar ile birlikte Kürt halkının Ceylanpınar’da belediyeyi kazanarak, siyasi irade elde etmesi üzerine bu politikanın bir kez daha devreye sokulmaya başlandığını ifade etti. Esas olarak Rojava’da devrimin ardından, özellikle de 2013 yılı itibari ile Türk devleti ve AKP iktidarının darbeci Kenan Evren’in projesini yoğun biçimde yeniden hayata geçirmeye başladığını hatırlatan Çalışkan, “Kürtlerin kazanımlar elde etmesi ile birlikte AKP iktidarı bunun önüne geçmek için her türlü tedbiri almaya başladı. Ceylanpınar’da bu politikaların önemli bir parçası olarak ele alınarak, burada demografik yapının değiştirilmesine girişildi” diye ifade etti.

Bu politikanın sadece Ceylanpınar’la sınırlı olmadığını belirten Çalışkan, Maraş’ın da etnik ve sosyal yapısına dönük bir müdahalenin söz konusu olduğunu dile getirdi. Çalışkan, yine Van’da son dönemler de ve daha önceden başlayan, Bitlis’te benzer amaçlarla, demografik yapıyı bozmaya yönelik çalışmaların varlığını da hatırlattı.

‘AKÇAKALE, HARRAN’DAN VE KAMPLARDAN ARAPLAR YERLEŞTİRİLYOR’

Kenan Evren tarafından Ceylanpınar’a yerleştirilen Türkmen ve Afganların bazılarının koruculaştırıldığını belirten Çalışkan, bir kısmının da, daha önce DAİŞ ve El Nusra karargahı olarak kullanıldığı iddia edilen Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü TİGEM bünyesinde işe alındığını söyledi. Şu anda Ceylanpınar nüfusunun demografik yapısını değiştirmeye yönelik yeni bir çalışma başlatıldığını ifade eden Çalışkan, bunun da Akçakale ve Harran’dan getirilen Araplar ile yapılmaya çalışıldığını kaydetti.

Çalışkan, bununla birlikte Suriyeli Araplar için Ceylanpınar’da açılan mülteci kampında kalan Arap nüfusunda demografik yapıya müdahale için kalıcılaştırıldığına işaret etti.

Bu müdahalenin yerel yönetimler yasasında yapılan özel bir değiştirme ile Akçakale ve Harran’a bağlı çok sayıda köyün Ceylanpınar’a bağlanması yoluyla yapıldığına dikkat çeken Çalışkan, “Ceylanpınar’da sosyal ve siyasal denge Kürtler aleyhine bozulmak isteniyor. Kürtler tamamen sosyal, ekonomik ve siyasi yaşamın dışına itilerek etkisizleştirilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.

‘AMAÇ KÜRTSÜZ BİR CEYLANPINAR YARATMAK’

AKP ve Erdoğan rejiminin Nihai amacının “Kürtsüz bir Ceylanpınar’ yaratmak olduğunun altını çizen Çalışkan, devamında şu değerlendirmeyi yaptı: “Ceylanpınar’a yönelik kirli plan ve hesaplar vari kirli yapılar orada iş başındadır. Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi de bu sürece dahildir. Ceylanpınar’da polislerin öldürülmesi ile orada yürütülmek istenen etnik temizlik süreci de gizlenmek isteniyor. Bir yanı sürece dönük bir provokasyon taşıyan bu polislerin öldürülmesi olayı, bir yandan da bu kirli uygulamaların örtbas edilmesine araç ediliyor. Amaç, Kürtleri Ceylanpınar’dan sürmek ve orayı Kürtsüzleştirmektir”

‘GELENEKSEL DEVLET POLİTİKASININ DAHA KİRLİ BİR VERSİYONU’

Kürt halkı ve coğrafyasına Türk devleti eliyle tarihsel olarak sürgün ve etnik temizlik uygulandığını hatırlatan Çalışkan, Karadeniz, İç Anadolu ve daha bir çok bölge de sürgün Kürtlerin varlığına vurgu yaptı. Bunun geleneksel bir devlet politikası olduğunu söyleyen Çalışkan, benzer bir politikanın AKP eliyle, daha kirli bir biçimde devreye sokulduğunun altını çizdi. Ceylanpınar’da Kürtlerin örgütlü yapılarına saldırıların yoğunlaşarak sürdüğüne işaret eden Çalışkan, bu saldırıların tesadüf olmadığını, örgütü dağıtılan Kürtlerin Ceylanpınar’dan sürülmesinin ya da sindirilmesinin daha kolay olacağının hesaplandığını vurguladı. HDP, DBP binalarının saldırı altında olduğunu, yöneticilerini sürekli bir tutuklama ve gözaltı terörü ile yüz yüze olduğunu kaydeden Çalışkan, bu saldırıların bahsettikleri Kürtsüzleştirme planı kapsamında yapıldığına dikkat çekti.

URFA MERKEZ DE HEDEFTE

Ceylanpınar’ın yanısıra Urfa merkezin de benzer bir uygulamanın hedefinde olduğunu aktaran Çalışkan, şu ana kadar kayıtlı 450 bin Suriyeli Arap nüfusun kalıcı olacak şekilde Urfa’ya yerleştirildiğine ve egemen hale getirilmeye çalışıldığına işaret etti. Çalışkan, bu nüfusun iktidarın politikalarına uygun zemin oluşturması için kalıcı biçimde Urfa’da yerleştirildiğini belirtti.