Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Rêbuwar Reşîd, başlattıkları ulusal birlik çalışmalarına ilişkin ANF'nin sorularını yanıtladı.

Kürt halkının son yıllarda özellikle DAİŞ'e karşı mücadele ve Rojava devrimiyle birlikte ulusal birliğini fiili olarak sağladığını dile getiren Reşîd, "Kürt halkı, ulusal birlik kararını vermiş ve yola çıkmıştır. Kürt partilerine düşen bu kervana katılmaktır" dedi.

15-16 Temmuz tarihlerinde Süleymaniye'de düzenlenecek olan ulusal birliği tartışma platformu için görüştükleri parti ve siyasi güçlerden hiçbirinin olumsuz yanıt vermediğini söyleyen Reşîd, "Kürt halkı, ulusal birliğe gelmeyen siyasi parti ve güce neden katılmadığını da siyaseten soracaktır" ifadelerinde bulundu.

12 Haziran'da yeniden ulusal birlik sürecini başlattınız. Çalışmaların bu süreçte başlamasının nedeni nedir?

Bizler KNK olarak ulusal birlik için 19 yıldır çalışma yürütüyoruz. Ulusal birlik çalışmalarımızın tek bir nedeni var: o da Kürdistan'ın dört parçasındaki kolonyalizme karşı ortak mücadele yürütülmesini sağlamak. Son yıllarda da Kürdistan'da siyasi, askeri, diplomatik ve diğer alanlardaki çalışmalarda ilerleme var. Kolonyalizme karşı iyi bir mücadele var.

Ulusal birlikten iki kastımız var. Birincisi Kürt halkının kendi içindeki birliğidir. Yani İlam, Kirmanşan, Amed, Hewlêr, Süleymaniye ve Qamişlo'nun birliğidir. Halkımız içindeki birlik son yıllarda hızlanma süreci yaşadı. Halkımız bunun için de en seçkin evlatlarını devrim saflarına gönderiyor. Hangi dağda mücadele ettiğini bakmıyor. Kürdistan için mücadele ettiğine bakıyor. Halkımız bu şekilde birliğini sağlamış bulunuyor. İkincisi ise siyasi partiler arasındaki birliktir. Ne yazık ki halkımızın göstermiş olduğu bu birlik ruhu karşısında siyasi partilerin birliği zayıftır.

Yeniden başlattığınız ulusal birliği tartışma sürecinde oluşturduğunuz heyetler birçok siyasi parti ve gücü ziyaret etti. Partilerin ulusal birliğe yaklaşımı nasıldı?

Şu ana kadar bize olumsuz bir geri dönüş olmadı. Bilakis çok olumlu geri dönüşler oldu. Yani sadece siyasi partiler bakımından değil, kanaat önderi, aydın, yazar, akademisyen ve halk tarafından çok olumlu bir yaklaşım var. Pratikte nasıl olacağını da bu çalışmamızda göreceğiz.

Birkaç gün sonra Süleymaniye'de yapacağınız ulusal birlik çalıştayından beklentiniz nedir?

Bizler kurulduğumuz günden beri Kürt halkının derdinin dermanının ulusal birliğini sağlama olduğunu hep söyleyegeldik. Ulusal birlikle halkımızın tüm gücünü harekete geçirebileceğimizi dile getiriyoruz. Yani toplumun, kadınların, gençlerin, yine uzman gücünü de ortaklaştırarak harekete geçirebiliriz. Bu güçleri ulusal çıkarların hizmetine koymayı istiyoruz. Ama buradaki asıl amacımız ve beklentimizi bu saydığımız birliğin ve gücü harekete geçirmenin önünde engel teşkil eden sorunları ortadan kaldırmaktır. Bu çalışma aynı zamanda ulusal kongrenin zeminini oluşturma çalışmasıdır. Yani, ulusal kongreyi nasıl gerçekleştirebiliriz, çalışmasıdır.

Söyledikleriniz ışığında, bu çalıştayın içeriğinde nasıl tartışmalar yürütmeyi öngörüyorsunuz?

Bizler mümkün olduğunda herkesin bu çalıştaya katılması gerektiğini belirtiyoruz. Katılım için büyük bir istek de var. Diğer yandan eğer bir güç katılmıyorsa neden katılmadığını ve katılmama gerekçelerini ortadan kaldırma için ne yapabileceğimizi öğrenmek istiyoruz. Katılanlarla birlikte nasıl bir ortak proje geliştirebileceğimizi konuşmak istiyoruz. Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletlerinin kolonyalizmlerine karşı halkımızın ortak bir sesinin olması ve gücünü birleştirmesi gerektiğini belirtiyoruz.

Özellikle Türkiye ve İran'ın üzerinde çalıştığı Kürtleri teslim alma projesi karşısında ortak bir ses oluşturmak istiyoruz. Bu devletlerin demokratik çözüme gelmemesinin nedeni de budur. Mesela Türkiye'de 2013 yılında başlayan demokratik çözüm sürecin büyük bir fırsattı. Ama bunu değerlendirmedi. Çünkü istemedi. Oysaki Kürt halkı var olan sorunları barış ve diyalog yoluyla çözmek istiyor. Ama bunu istemiyorlar. Yine İran devleti bugün Kürt halkını suyunu kesiyor. Her parçada sorunlar var. Bizim bunların çözümü için bir proje sahibi olmamız lazım. İşte bu toplantıda Kürt partileri olarak bunlara nasıl bir cevap olacağımızı konuşmak istiyoruz.

Ortadoğu'daki değişimleri göz önünde aldığımızda size göre Kürt halkı siyasi partilerinden ne bekliyor?

Kürt halkı dört parçada duygu olarak birliğini oluşturmuştur, artık. Şimdi bu birliği siyasi partilerinden istiyor. Şu ana da kadar bize negatif bir geri dönüş olmadı. Bana göre bu birliği reddeden siyasi parti kendisine haksızlık etmiş olur. Çünkü Kürt halkı zaten birliğini sağlamış ve partilerine öncü olmuştur. Kürt halkı birliğini oluştururken de şahsi çıkarlarını düşünmüyor. Genelin mutluluğunu ve dört parçanın huzurunu istiyor. Bizler de tüm partilerin bu sürece katılmasını istiyor. Eğer birileri katılmıyorsa da halkımızın yola çıkarmış olduğu birlik kervanını durdurmayacağız. Zaten halkımız birlik kararı vermiş ve yola çıkmıştır. Kürt partilerine düşen bu kervana katılmaktır. Ama Kürt halkı, ulusal birliğe gelmeyen siyasi parti ve güce neden katılmadığını da siyaseten soracaktır.

Kürt halkı yine KNK öncülüğünde 2013 yılında da ulusal birlik süreci yaşadı. Belli bir düzeyde yol da katledildi. Ama sonuç alınmadı. Size göre o sürecin sonuca varmamasının nedeni ya da nedenleri nelerdi?

Şüphesiz ki birçok neden sıralanabilir. Bana göre biz o zamanki çalışmalarda çok aceleci davrandık. Yer ve zaman bakımından da aceleci davrandır. Bunların da etkisi olduğu düşüncesindeyim. Yine bazı gruplaşmalar oldu. Bazı reaksiyonlar farklı reaksiyonları doğurdu. Bu iyiydi ya da bu kötüydü demiyorum. Bu sefer acele etmemeyi düşünüyoruz. Bugünden yarına olacak bir çalışma değil, sürekli devam eden bir çalışma olacak.

Bugünkü çalışmanızın farklılığı nedir o zaman?

Bugün görüş ayrılıklarının yavaş yavaş azaldığını ve küçüldüğünü görüyoruz. Örneğin Rojava'da olan gelişmeler ve kazanımlar ulusal birliğin önemini bir kez daha herkese gösterdi. Rajava devrimi ulusal birliği hızlandıran bir faktördür. Halkımız orada günlük olarak bedel ödüyor. Hemen hemen her gün halkımız orada şehitler veriyor. Bunlar da birliğimizi güçlendiren ve önemini bir kez daha ortaya çıkaran durumlar oldu. Kürdistan'ın diğer parçaları için de özgün durumlar var.

Mesela Kirmanşan'da Güney'de, Rojava'da ya da Bakûr'da çocuğunu devrime gönderen bir Kürt siyasi güçlere de bir vazife yüklüyor. Onun için de ben özgür bir Kürdistan için mücadele ediyorum diyen her siyasi güç bu vazifeye göre hareket etmek zorundadır.

Neden Kürt halkı son raddeye gelmeyene kadar birliğini oluşturmuyor?

Bu sadece Kürt halkına özgü bir durum değil. Esaret altında yaşayan her halk yaralıdır. Tehlikenin boyutu arttığı zaman harekete geçer. Düşmanın sadece teslim almayla durmadığını gördüğünde ayağa kalkmalıyım der. Eğer o süreçte iyi bir devrimci güç varsa da bunu devrime dönüştürür. Bu söylediğiniz eskiden daha çok kendini gösteriyordu. Ama bugün bunun artık ortadan kalkmaya başladığını görüyoruz.

Yeniden sizin 15-16 Temmuz'da yapacağınız ulusal birlik çalıştayına dönecek olursak, az önce bunun uzun soluklu bir çalışma olduğunu söylediniz. Biz bunun temel stratejik bir çalışma olduğunu söyleyebilir miyiz?

KNK kurulduğu günden beri bu çalışmaya stratejik olarak bakıyor. Biz ulusal birliği hiçbir zaman taktik bir çalışma olarak görmedik. Eğer Kürdistan özgür dahi olsa bu stratejik bir çalışmadır. Bu sadece özgürleşme sürecinin çalışması değil, inşa sürecinin de en stratejik çalışması olacaktır. Ama şu anda yaşadığımız koşullar, düşmana cevap vermeyi gerektiriyor. Başta Türk devleti ile İran olmak üzere işgalcilere bir cevap vermek gerekiyor. En iyi cevabı da ulusal birlikler vereceğimizi düşünüyoruz.