Kürdistan'da sıkıyönetim uygulamaları artıyor

Türk devletinin Kürdistan'daki sıkıyönetim uygulamaları artıyor. Van’da Jandarma’nın sadece 30 Mart'da 60 ekip ve 458 personel ile 9 bin 351 kişi ve 5 bin 283 aracı sorgulaması tepkilere neden oldu.

Van Jandarma İl Komutanlığı yaptığı yazılı açıklamada, 30 Mart 2018 tarihinde 60 ekip ve 458 personel ile ‘Güven ve Huzur Uygulaması-9’ adı altında 9 bin 351 kişi ve 5 bin 283 aracı sorguladığını açıkladı. Bu kadar yüksek güvenlikli yapılan soruşturmada, 1 kişi gözaltına alındı. Van’da kırsalda Jandarma bu uygulamaları gerçekleştirirken, kent merkezinde ise, tüm sokaklar polis tarafından ablukaya alındı. Polisiye tedbirler nedeniyle Van’da hayat adeta felç olmuş durumda. Bütün ev ve iş yerleri didik didik aranıyor. Bu uygulamaların AKP'li Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu Van’a yapacağı ziyareti öncesi yoğunlaştırılması dikkat çekti.

KAVAL: HUKUKSUZLUĞUN HUKUKUNA OHAL DİYORLAR

Tüm toplumun potansiyel tehdit olarak görüldüğünü ortaya koyan bu tür uygulamaların Türkiye hukukunda OHAL’den önce de olduğunu dile getiren Hukukçu Bayram Kaval, "Türkiye’de hukuksuzluğun hukuku oluşturulmuş ve buna da OHAL diyorlar. Van ve Amed başta olmak üzere Kürt illerinde yoğun olarak bu uygulamalar yaşanıyor. Normal GBT uygulaması ve normal önleme araması olarak görülebilir ama bu tür uygulamaların farklı bir çok sebebi var" diye konuştu.

HDP’Lİ BOTAN: KÜRT HALKINA KARŞI BİR OPERASYON YÜRÜTÜLÜYOR

HDP Van Milletvekili Lezgin Botan da, Kürdistan’da OHAL’ı ve sıkıyönetimi aşan ağırlaştırılmış bir sıkıyönetim olduğunu vurguladı. Sadece bir ilde bile bir günde 9 bin kişinin sorgulanmasının bir şeylerin yolunda gitmediğini ortaya koyduğunu belirten Botan, "ABD’de 300 milyon nüfus var bir günde 9 bin kişi sorguya çekilmez. Bu toplumun bütününü potansiyel suçlu görme ve aynı zamanda aslında topluma karşı bir operasyon yürütmedir. Halka karşı bir kin ve öfkenin dışavurumudur. 9 bin kişiden sadece 1 kişi alınıyor. Bir kişi için bütün toplum taramadan geçiriliyor. Toplumu bastırma, sindirme, korkutmak için yapılan uygulamalar. Güven ve huzur sadece askeri polisiye tedbirlerle değil, demokrasi ile insan hakları duygusunu topluma yerleştirme ile olur, güven ve huzur istihbarat faaliyetleri ile de yapabilirsiniz" ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HALK İLE KAVGA EDİYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkla kavga ettiğini kaydeden Botan, "Bizde siyasetçiyiz ve halkımızın içinde tek başımıza gezebiliyoruz. Siz halkçı olduğunuzu söylüyorsunuz ama Cumhurbaşkanı neden Amed ve Van’a gelince abartılı uygulamalarla bunu yapıyorsunuz. Halkla ne sorununuz var. Bence Cumhurbaşkanı halkın içine rahat rahat sokakta gezemiyorsa dönüp kendisine sorsun. 400 kişi ile Cuma namazına gidiyor. Bu onların olumsuz politikalarının bir sonucudur. Resmen temel insan hakları yok ediliyor. Van’a her gün bir bakan geliyor ve her gün bunlar yapılıyor. Cevdet Yılmaz kaç gündür Van’da ve hayat felç ediliyor. Orada esnaf var, trafik var. Bunlar neden yapılıyor. İnsanlara işkence yapılıyor. Sokaklar kapatılıyor, peki o esnafın zararını kim karşılayacak. Günlük hayat akışı durduruluyor. Siyaset ve toplum ilişkisi bu mudur? Tam bir kaos durumu söz konusu" diye konuştu.