KNK'nin 2017 performansı ve 2018 hedefleri

KNK Eş Başkanı Nilüfer Koç, 2017'de ulusal Birlik için beş çalıştay, asimilasyon ve katliamlara karşı üç konferans yaptıklarını söylerken, 2018 hedeflerinin büyük olduğuna dikkat çekti.

2017 yılında yürüttükleri çalışmaları ile 2018 yılındaki hedef ve çalışmalarını değerlendiren Eş Başkan Nilüfer Koç, bir yıl içinde Rojhilat, Güney Rojava, Avrupa Diasporası, Moskova’da Bağımsız Devletler Topluluğunda ulusal birlik kongresi için beş çalıştay gerçekleştirdiklerini ayrıca asimilasyona karşı İç Anadolu ve Hewraman ve katliamlara karşı Maraş ve Feyili Kürtleri arasında konferansların yapılmasında öncülük yaptıklarını söyledi. 2018 yılında hedeflerinin ulusal birliği sağlamak olduğunu belirten Koç, yürüttükleri ulusal birlik çalışmaları ile siyaset toplum yakınlaşmasını yakaladıklarını, çalıştaylarla kavramsal olan ulusal birliği pratik zemine kaydırarak somutlaştırdıklarını söyledi.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eş Başkanı Nilüfer Koç, 2017 yılındaki çalışmaları ve 2018 hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Koç'un değerlendirmeleri şöyle:

'GELİŞMELER VE HALK ULUSAL BİRLİĞİ İŞARET ETTİ'

"KNK olarak 2017’de yürüttüğümüz çalışmalarla, siyasal gelişmelerin açığa çıkardığı gelişmelere göre çözüm girişimlerimizle ulusal bir kurumun gerekliliğini yerine getirmeye çalıştık. Ortadoğu’daki kriz ve kaosun olduğu gibi Kürdistan’a yansıması beraberinde Kürt siyasetinin stratejik bir birliğini zorlamıştır ve zorlamaktadır. KNK açısından ulusal birliği soyutluktan çıkarıp daha somutlaştırma arayışlarımız bu yıl açısından belirleyici oldu. Yani mümkün olanı yapabilmek üzerinde en fazla durduğumuz konu olmuştur.

Gelişmelerin dayatması ve halkımızın istemleri KNK’nin daha hareketli ve girişimci olmasını zorunlu kıldı. KNK, 2017’de düzenlediği 5 ulusal birlik çalıştay çalışmalarıyla oldukça aktif bir şekilde Kürt siyasetinin birliğine dikkat çekti. Konuyu sürekli gündemde tutmaya çalıştı. Artık 'şu parti katılır, bu parti katılmaz' kaygı ve hesabına girmeden, herkesi göreve çağıran bir yaklaşım içerisinde olduk. Geçmişte siyasi partilerin hassasiyetlerini gereğinden fazla dikkate alan yaklaşım yerine Kürdistani bakışta ısrar ettik. Halkımızın özgürlük çıkarlarında ısrar ettik.

2017 yılında KNK, Nisan ayında Rojhilat; Temmuz ayında Güney Kürdistan’da ulusal çalıştay; Ekim ayında Rojava’da ve Avrupa’da Kürt diasporasıyla ulusal birlik çalıştayları yürütmüştür. Yine Aralık ayında Moskova’da Bağımsız Devletler Topluluğunda yaşayan Kürtlerin ulusal birlik çalıştayını gerçekleştirmiştir.

'ULUSAL BİRLİK TANIMINI REEL ZEMİNE KAYDIRDIK'

Parçalara dönük özgün yapılan ulusal birlik çalıştaylarıyla KNK 2017 yılında çok genel kalan ulusal birlik tanımını daha reel bir zemine kaydırdı. Zira dört parça arasındaki siyasal-toplumsal ortaklaşma sorunu kadar her parçanın kendisinde de parçalı duruşlar mevcuttur. Her parçanın güçlerinin öncelikle kendi aralarındaki sorunları gidererek, asgari buluşmayı sağlamaları için çalışma yürütüldü. Parçaların kendi içindeki siyasal çelişki ve gerginlikleri olduğu müddetçe de Kürdistan parçaları arasında da böyle bir yansıması olacaktır. KNK olarak Kürdistan bütünselliğinden yola çıkarak, parçaların özgünlüğünü ele aldık. Yürüttüğümüz tüm çalıştaylar Kürt basınında ve sosyal medya üzerinden kamuoyuna yansıtıldı. Böylelikle 3 parça çalıştaylarıyla gündemde olan bir parçanın sorun ve çözümleri konusunda bilgi sahibi olmuştur.

Sömürgeciler parça değil, Kürtler ve Kürdistan’ı hedef alıyor

Parça çalıştaylarında ortaya çıkan durum, parçalar istediği kadar kendilerini parçalarıyla sınırlı tutmak isteseler de sömürgeci güçlerin Kürtleri ve Kürdistan’ı bir bütünsellik içerisinde gördükleri gerçeğini bir kez daha gösterdi. Bu yüzden Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen referandumdan sonra ortaya çıkan kriz nedeniyle Türkiye öncülüğünde anti-Kürt politikası tekrardan aktifleştirildi. Türkiye, İran, Irak ve Suriye zımni ya da direkt uzlaşı içerisinde Kürtlerin kazanımlarını yok etmek istediler. Bunlardan en saldırgan olanı Türk devleti olsa da hepsi ‘kendi’ resmi sınırları içerisinde bulunan Kürt kazanımlarını yok etmeye çalıştı. Rojava ve Kuzey Suriye’de İran-Suriye rejimi-Türkiye, Başur’a karşı Türkiye-İran-Irak ortak hareket etti. Türkiye Bakur’a dönük ise özel stratejisi olan ‘Çökertme Politikası'yla da amansız bir Kürt düşmanlığını yürütmeye devam etti. İran Rojhilat’ı sadece tutuklama ve idam değil, aynı zamanda Rojhilat’ın doğasını tahrip ederek zoraki göçertme politikasını yürüttü. Irak devleti, Güney Kürdistan’daki tüm kazanımları referandum sonrası ele geçirerek, adım adım işgalini geliştirmeye başladı. Sömürgeci, egemen devletler ittifak içinde parçalar arası dayanışmanın gelişmemesi için sınır hatlarına dönük özel politikalar geliştirdi. Parçaları kendi resmi sınırları içerisinde kontrol altına alıp, zayıflatarak yok etmek istediler. Türkiye-İran-Suriye-Irak rejimleri Kürdistan’ı ittifak yaparak yok etme politikalarını sürdürdüler. 2017’de Kürtlerin özgürlük ısrarı ile Türkiye-İran-Suriye-Irak rejimlerinin bunu önlemek amacıyla ittifak halinde hareket etmeleri arasında kıran kırana bir mücadele sürdü. Bu durumun kendisi Kürtleri ister istemez bir birliğe zorladı. Bu gelişmeler 2018 yılının ulusal birlik açısından daha da olgunlaştığı anlamına geliyor.

'SİYASET-TOPLUM YAKINLAŞMASINI KISMEN SAĞLADIK'

2016’dan itibaren başlayarak 2017 yılı boyunca yürüttüğü ulusal birlik çalışmalarını giderek salt siyasi partilere odaklanmayı adım adım aşarak, ulusal birliğin öncelikle Kürdistan’da siyaset ve toplumu yan yana getirerek çözüm yolları arayışına getirmeye çalıştık. Bu bakımdan 2017 yılında düzenlediğimiz çalıştaylara yüzde 50 siyaset-yüzde 50 toplumsal kesimler esprisi ile yaklaştık. Kimi parçada toplum temsilcileri yani sivil alan katılımı siyasi partilerinkinden daha fazla oldu. Rojava’da Ekim ayında düzenlediğimiz çalıştaya damgasını sivil toplum alandan olan katılım vurdu. Burada halkı güç görmeyen siyasi partiler ciddi bir şekilde eleştirildi.

Yine Temmuz ayında Süleymaniye’de yürütülen ulusal çalıştayda bu eğilim ortaya çıktı. Eylül ayında düzenlenen Rojhilat çalıştayında da benzer yaklaşım sergilendi, bu da KNK’yi daha güçlü hale getirdi. Zira bu çalıştay ardından Rojhilat’tan KNK’ye ilgi daha da arttı. Başur içinde aynı yaklaşım ortaya çıktı. 2017’de KNK’nin en büyük kazanımı ulusal birlik vizyonunda toplum-siyaset bütünlüğü ve birlikteliğini yakalama oldu. Bu durum KNK’nin toplum ve siyasette daha fazla görünür kılınmasını beraberinde getirdi.

'ULUSAL BİRLİĞİN PARTİLER ÜSTÜ OLDUĞUNU GÖSTERDİK'

Kuruluşundan bu yana KNK ulusal birliği bir nevi siyasi partiler birliği olarak ele aldı. Bunda hiç şüphesiz Kürdistan’ın, özellikle Başur ve Rojhilat parçalarının gerçekliği belirleyici oldu. Çünkü söz konusu parçalardaki siyasi partiler adeta birer devlet gibi kendilerini ele alıyorlardı. KNK’nin içinde çok sayıda sivil toplum örgüt temsilcileri de aktif olarak yer alıyor. Ancak bunların ezici çoğunluğu ‘biz sorunu söyleriz, siyasi partiler çözer’ gibi bir noktadan hareket ettiler. Ya da iktidarı eleştirerek, kendi sorumluluğunu yerine getirmekten kaçtılar sürekli. Bu açıdan toplum-siyasetin bütünlük içerisinde çözüm olacağı gerçekliği yürüttüğümüz çalışmalar vesilesiyle giderek yeni bir algının zeminini oluşturdu. Kürdistan karşısında siyaset kadar toplumun da sorumlu olduğunu işlemeye çalıştık. Bu KNK açısından oldukça önemli bir gelişme olmuştur.

'KADINLARIN KNK'YE İLGİSİ ARTTI'

2017 yılında diğer önemli bir gelişme de kadınların KNK’ye ilgisindeki artış olmuştur. KNK ulusal birlik kavramını siyasi partilere endekslediği için siyasi partilerin ulusal birliğe gelememelerinde erkek egemenlikli yaklaşımları da eleştirdi. KNK zemininde kadınların da sözünün dinlenmeye başlamasından dolayı KNK’ye kadınların ilgisi artmaya başladı. Bundan dolayı Ekim 2017’de gerçekleştirdiğimiz 17. Genel Kurulumuza kadınların aktif tartışmalara katılımı yönetim seçimine de yansıdı. Bu yüzden mevcut KNK Yürütme Konseyinde kadın sayısı arttı.

'ENERJİNİN BÜYÜK BÖLÜMÜ GÜNEY İÇİN HARCANDI'

2017 yılında kurum olarak enerjimizin büyük bir bölümünü Başur Kürdistan’a harcadık. Zira bu parça üzerinde bölgesel güçler katı sömürgeciliklerini, küresel güçler de neoliberal sömürge konseptini uygulamak istiyorlardı. Başur siyaseti ise diplomasi ve petrol ticareti adı altında ülkeyi bu iki tip sömürge politikasına karşı savunmasız bırakmıştı. Enerjimiz bu planları boşa çıkarmak içindi. 2017’de halkın protestolarla Başur yönetimini çok ciddi bir şekilde eleştirerek, ülkesine sahip çıkması da yılın en büyük kazanımımız oldu.

2017 yılındaki en büyük kazanımlarımızdan biri, KDP dışındaki partilerle oluşturulan ortak diplomasi komitesi oldu. KNK öncülüğünde oluşturulan, KDP hariç dört parçadan karar gücüne sahip olan tüm partilerin katılımıyla ortak ulusal diplomasi komitesi çalışmaları güçlü yürütüldü. Ortak diplomasi komitesi tüm partilerin imzasıyla çeşitli uluslararası kurumlara mektuplar göndererek ortak Kürdistani taleplerde bulundular. Bu komitede Süryani halkının temsilcileri de aktif yer alarak Kürtlerle birlikte ortak çalışma yürütmeleri ayrı bir kazanımdı bizim için. İlk defa bu kadar uzun süreli ortak bir diplomasi çalışması yürütüldü. Ortak diplomasi komitesi çalışması Kürdistan siyasetinin parçalanmışlığına göre başarılı bir çalışma olmuştur. 2017 yılında bu komite KNK’nin ev sahipliğinde daha aktif olmuştur.

Dış diplomaside 2017’de önemli bir gelişmede Başur, Rojava ve Rojhilatlı siyasi parti temsilcilerinin salt kendi parçaları için değil özellikle büyük tehlike altında olan Bakur’a dönük Avrupa nezdinde görüşmeler yapması ve Türkiye politikalarını eleştirmelerinin etkileri görülmeye başladı. Bu özellikle Avrupalı muhataplar açısından yeni ve önemli bir gelişme oldu. Başur ve Rojhilatlı politikacıların Strasbourg’ta CPT ve Avrupa Konseyi önünde KCK Önderi, Rêber Abdullah Öcalan’a özgürlük istemeleri, HDP’li milletvekillerinin ve tüm siyasi tutuklulara özgürlük talep etmeleri bu önemli gelişmeler arasında yer almıştır.

KNK olarak 2017 yılı içerisinde ABD, Güney Afrika, Asya ülkeleri ve hemen hemen tüm Avrupa’da görüşmelerle Ortadoğu’daki Kürt sorununun çözümü konusunda diplomatik görüşmeler gerçekleştirdik.

KNK’nin 2017 yılında gerçekleştirdiği 17. Genel Kurulunda Rojava, Başur ve Rojhilatlı üye sayısı artan talepler nedeniyle artırıldı.

'2018 HEDEFLERİMİZ BÜYÜK'

KNK olarak 2018 yılına büyük umutlarla bakıyoruz. Halkımızın düşmanları eskide ısrar ederek, kendi kendilerini bitirirken, Kürt halkı özgürlüğü için Ortadoğu demokrasi inşasında ısrar etmektedir. 2018 yılında demokrasi yani Kürtler ile diktatörlükle yönetilen Türkiye, İran ve Suriye arasında mücadele daha da kızışacaktır.

Güney Kürdistan’da 2018'e az kala halk protestolarının başlaması da yeni bir sürece girdiğimizin diğer bir göstergesi oldu. Rojava’da Ocak ayında gerçekleşecek olan federasyon üst organ seçimleri de Rojava ve Kuzey Suriye sisteminin tamamlanması dolaysıyla sıranın statü kazanmaya geldiğini işaret etmektedir.

Ulusal siyasetin genelde gölgesinde kalan Doğu Kürdistan açısından da Bakur, Başur ve Rojava’nın başarıları yeni bir dönemin başlangıcı olabilecek. Çünkü İran Kürt karşıtı siyasetini Rojhilat'a sistematik bir şekilde yürütürken, askeri olarak Rojava/Kuzey Suriye ve Başur’da yürütmektedir. İran’ı bu iki parçada zayıflatmak Rojhilat devriminin zamanını ve imkânını yaratacaktır.

KNK olarak da hepimize büyük kazandıracak ulusal birliği daha fazla gündemleştireceğiz.

Öncelikle büyük bir tehdit altında bulunan ülkemizin Başur parçasına dönük 26-27 Ocak 2018’de II. Başur Çalıştayını gerçekleştireceğiz.

Parçalar ve ulusal çalıştayların yanı sıra özgün ulusal sorunlara dönük çalışmalar yürütme gelinen aşamada zorunludur. Dil, inanç, kadın sorunu gibi somut konular hakkında da birlik çalışmalarını yürütmeyi planladık. Örneğin Kürtçenin Hewraman ve Kırmancki lehçeleri ciddi bir erime sorununu yaşamaktadırlar. Yine savaşın gölgesinde kalan Kürdistan coğrafyasının sömürgeci güçler tarafından tahrip edilmesine karşı ulusal gündem yaratma planlamalarımız mevcut.

Diplomatik açıdan da Rojava ve Kuzey Suriye statüsünün uluslararası meşruiyetini sağlamak; TC ve İran devletlerinin Kürtlere saldırı politikalarının Ortadoğu’daki çözümü engelleme olduğu eksenin güçlendirmeyi düşünüyoruz. Bunu da çeşitli uluslararası konferanslarla gerçekleştirme planlamalarımız var."