Kerkük siyasi partileri: Çözüm demokratik özerk yönetim

Kerkük'te faaliyet yürüten siyasi parti temsilcileri, Kerkük’teki sorunların çözümüne ilişkin neler yapılması gerektiğini açıkladı. Partiler, demokratik özerk bir yönetim öneriyor.

Tevgera Azadiya Komelgeya Kurdistan, Goran Hareketi, Komünist Parti ve Demokratik Halk Cephesi, Kerkük sorununun çözümünün, halkların hepsinin içinde yer alacağı özerk demokratik bir yöntemle mümkün olacağını söyledi.

KERKÜKİ: 140. MADDE'YE GÖRE HAREKET EDİLMELİYDİ

Kerkük'te faaliyet yürüten siyasi parti temsilcileri Kerkük’te yaşanan sorunların çözümüne ilişkin konuştu...

Demokratik Halk Cephesi Başkanlık Konseyi Üyesi Aram Kerküki, anayasada sorunun çözümü için 140. Madde olarak bir madde belirlenmesine rağmen, buna göre hareket edilmemesinin sorunları daha da derinleştirdiğini söyledi. Kerküki, şunları söyledi:

“Yüz yıllardır Kerkük bir arada yaşamanın kentidir. Baas hükûmeti döneminde milliyetçi savaşların yaşanmasından sonra büyük tahribatlar yaşandı. Bu milliyetçi savaşlarla Kürtler şehirden çıkarıldılar. Baas hükûmetinin yıkılmasından sonra 2003 ve daha sonra Irak anayasası hazırlanarak, 140. Madde Kerkük sorununun çözümünü içermesine rağmen ne yazık ki hâlâ Kerkük sorunu çözülmüş değil. Kürtler bu maddeyi uygulamayamadılar. Anayasal hak olan bu maddenin uygulanması yerine daha çok birbirine girip birbirini kırdılar. Kerkük’te her ulusun temsilcileri kendi uluslarını hakim kılmak istiyor. Bu Kerkük için çok kötü bir durumdur. Kentin güvenliği, birlikte yaşaması için büyük tehlikeler oluşturuyor. Bu yöntemler çok kullanıldı. Ancak Kerkük sorununa bir çözüm getirmediği gibi aksine sorunları daha da derinleştirdi.

Kerkük sorunun çözülmesi için Kerkük’te demokratik özerk bir yönetimin olması gerekir. Halkların, ulusların bir arada barış içinde yaşayacakları bir yönetim olmalı ve bu yönetimde de tüm halklar yer almalı."

BEKİR: ÖZERK YÖNETİM SORUNLARI ÇÖZER

Tevgera Azadiya Komelgeya Kürdistan Kerkük Eş Başkanı Newzat Bekir, 16 Ekim'den sonra yeniden Kürtlerin yerlerinden çıkarılarak, Sünni Arapların yerleştirilmeye başlandığını söyledi. Bu yöntemin daha önce çokça denendiğini ancak sorunu çözme yerine derinleştirdiğini söyleyen Beki, çözüme ilişkin şöyle konuştu:

"Kerkük'te daha önce Baas Rejimi tarafından yaşanan tahribatla Kürtler sürüldü, yerlerine Sünni Araplar getirilmişti. 2003 yılında bu durum düzeltildi. Kürtler sürüldükleri topraklarına geri döndü. Ancak 16 Ekim'den sonra yeniden bu tahribatlar yapılmaya başlandı. Bunun bir çözüm olmadığı, aksine halkları birbirine düşman eden bir politika olduğu daha önce defalarca kanıtlanmıştı. Yeniden bunları gündemleştirmek halkları karşı karşıya getirmekten başka bir şey değil. Bu uygulamalar yerine 140. Maddeye bağlı kalarak halkların bir arada, kardeşçe, barış içinde yaşayacakları demokratik bir ortam oluşturmak gerekir. Bunun için kentin yönetiminden tutalım yaşamına kadar her türlü kamusal ve toplumsal alanda halklar arası bir ortaklaşmayı sağlamak Kerkük sorununun çözümünü getirir. Demokratik tüm siyasi güçler ile halkların temsilini bulduğu Kerkük özerk yönetiminin oluşturulması gerekir. Tüm halkların demokratik bir şekilde temsil edileceği bir yönetim olmalıdır.”

SIDDIK: BOŞLUK EN KISA ZAMANDA DOLDURULMALI

Kerkük Komünist Parti Sorumlusu Şeyh Sıddık, 16 Ekim'de Irak ordusu ve Heşdi Şabi güçlerinin kenti yeniden ele geçirmesinin üzerinden iki buçuk ay gibi bir zaman geçmesine rağmen, Kerkük yönetiminde doğan boşluğun hâlâ giderilmediğini, bunun Kerkük'te yaşanan sorunların temel nedeni olduğunu söyledi. Sıddık, Valilik ve meclisinin pasifleşmesi, Kürtlerden alınmak istenmesinin yaşanan sorunların temel nedeni olduğunu belirterek, "Valilik meclisinin pasifleşmesi ve valinin kalmaması büyük sorunları beraberinde getirdi. Bu kurumlar Kürtlerin Kerkük’teki esas güçleri ve kazanımlarıydı" dedi.

Sıddık, şöyle devam etti: "Kerkük şimdi merkezi hükûmetin denetiminde ve kendileri yönetiyor. Şimdi Kerkük’te ne Kürt partileri ne de peşmerge güçleri var. Onun için şimdi Kerkük şehrinin güvenliği iyi değil, ciddi sorunlar var. Halkta büyük bir korku ve belirsizlik var. Kürt siyasi partileri, özellikle de KDP Kerkük’ü bırakmış ve geri dönmüyor. YNK ile bizim parti de henüz eski durumuna dönmüş değil. Bir boşluk oluşmuş. Bu durumun aşılması için kent meclisinin toplanarak Kürtlerden valiyi seçmeleri gerekir. Özellikle de Kardeşlik grubunun kente dönmesi gerekir. Yeni seçilecek vali bir toplantı yapmalı, daha önce KDP’nin yönettiği ve şimdi bir boşluğu yaşayan kurumların yönetimleri yeniden oluşturulmalı. Bunların olması ile kenttn durumunda bir düzelmeye gidileceğini düşünüyoruz."

GOLDEREİ: YENİ BİR GÖRÜŞ VE YÖNTEME İHTİYAÇ VAR

Goran Hareketi Kerkük Sorumlusu Mamosta Mıhemmed Golderei, sorunların referandumun yapılması gibi siyasi hataların işlenmesinden doğan sorunlar olduğunu kaydederek, şöyle dedi:

"Bu sorunların çözümü ve halkımızın ve halkların bir arada güvenlik içinde yaşamaları için yeni bir siyasi görüşe ihtiyaç var. Eski görüş ve yöntemlerle bu sorunlar çözülmez. Eski yöntemler siyasi parti ve aile çıkarları olan yöntemlerdi. Bunun yerine Kerkük halklarının çıkarlarının gözetildiği, düşünüldüğü yeni siyasi görüş ve yönteme ihtiyaç var.

Sorunların yeniden yaşanmaması için Kerkük’ün siyasi partilerin egemenliklerinden korunması gerekir. Bunun yerine tüm halkların içinde yer aldığı bir yönetime kavuşturulması gerekir.”