KCK'den 1 Mayıs ve ortak mücadele çağrısı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 1 Mayıs’ı tüm dünya emekçilerine kutladı.

Yazılı açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, ‘’Emekçilerin ve dünya halklarının 1 Mayıs’ı kutlu olsun. Emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, bugün kapitalizmden, sömürü ve baskı düzeni olan devletten zarar gören tüm insanlığın değerleri haline gelmiştir. İnsanlık baskıdan, sömürüden ve zulümden 1 Mayıs değerleriyle kurtulacaktır’’ dedi.

EN YÜCE DEĞER EMEKTİR

Emeğin, birlik ve dayanışmanın bayram ve mücadele günü haline getirilmesi insanlık açısından bir dönüm noktasını ifade ettiğine dikkat çekilen KCK açıklamasında şöyle denildi: ‘’En yüce değerin emek olarak görülmesi ve bunun dünya çapında da bayram günü haline getirilmesi, toplumun ve insanlığın kurtuluşu için çok önemli bir manevi güç sağlamıştır. Böyle bir günü emekçilere ve insanlığa bağışlayan 1886 1 Mayıs şehit emekçi önderlerini minnetle ve saygıyla anıyoruz. Onların 1886 yılında Amerika’da yarattığı değerler dalga dalga yayılmış, tüm dünya emekçilerinin ve insanlığın değerleri haline gelmiştir.

Emekçilerin kapitalizme karşı mücadelesi sadece kendilerinin mücadelesi değildir; tüm insanlığın kurtuluş mücadelesidir. Zaten bugün 1 Mayıs tüm insanlığın özgürlük, demokrasi ve sosyalizm için mücadele bayrağını yükselttiği gün haline gelmiştir.

Kapitalizm toplum düşmanıdır, insanlık düşmanıdır. Sömürü ve baskı düzenini de toplum düşmanlığı yaparak sağlamakta ve sürdürmektedir. Emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, bugün tüm insanlığın mücadele ve bayram günü haline gelerek gerçek karakterine kavuşmuştur. Bu açıdan1 Mayıslar kapitalizmden ve devletçi sistemden zarar gören tüm toplumsal kesimlerin ve halkların mücadelesi haline geldikçe 1 Mayıs değerlerinin mücadelesi daha fazla gelişecek ve sonuç alıcı olacaktır.

Bugün sadece kapitalist modernite değil, beş bin yıllık devletçi sistemin krizi ve kaosu yaşanmaktadır. Tüm eski sömürücü ve baskıcı sistemlerden katbekat toplum düşmanı olan kapitalizm, insanlığın yaşadığı toplumsal krizi artık kaldırılamaz hale getirmiştir. Kapitalizm şahsında beş bin yıllık devletçi sistemin sonuna gelinmiştir. Toplum düşmanlığını ve toplumsal değerleri bitirme saldırısını insanlığı bitirme saldırısı düzeyine getiren kapitalizmi yaşatmak artık mümkün değildir. Tüm toplumsal değerleri çürüten kapitalizm, insanlık vicdanında ve tüm toplumsal değerler karşısında hiçbir meşruiyeti kalmayan ve ortadan kaldırılması gereken bir sistem haline gelmiştir.

KAPİTALİZM ÇÖKÜŞÜ YAŞIYOR

Kapitalizm merkezlerinde liberal ve sosyal demokrat partilerin toplumsal sorunların ağırlığı karşısında çaresiz kalması ve çöküntüye uğraması sadece bu siyasi eğilimlerin değil, kapitalist modernitenin tümden çöküşünü ifade etmektedir. Sağ siyasi eğilimlerin her yerde güçlenmesi ve iktidara gelmesi ise kapitalizmin çöküşünün kanıtı olmaktadır. Sorunların kaynağı olan kapitalist modernitenin en has savunucusu olan sağ iktidarlar tarafından sorunların çözülmesi mümkün değildir. İktidara sağ güçlerin gelişi, toplumcu demokrasi güçleri olan sosyalistlerin insanlığın kurtuluşu için en güçlü biçimde tarih sahnesine çıkacağının müjdesini vermektedir.

Kapitalist modernite kriz ve kaosunun derinleştiği günümüzde emekçiler ve tüm devletçi sistemden zarar gören toplumsal kesimler 1 Mayıs ruhunda var olan değerler etrafında bir araya geldiğinde, insanlık toplum düşmanı kapitalizmden kurtulacak, toplumsal demokrasi ve özgürlük çağı en güçlü biçimde insanlık tarihindeki yerini alacaktır.

Beş bin yıllık devletçi sistemin ve kapitalist modernitenin krizi bugün Ortadoğu'da zirve yapmış bulunmaktadır. Üçüncü Dünya Savaşının Ortadoğu'da sürmesi bu gerçekliği ifade etmektedir. Bu nedenle Ortadoğu'daki devrimci mücadeleyi yükselten güçler tüm insanlığın özgürlük ve demokrasi öncüleri olacaklardır. Bugün Önder Apo'nun kadın özgürlük çizgisine dayalı ekolojik demokratik toplum paradigması ve bu paradigmada bulunan değerleri Ortadoğu'da tek çözüm yolu olarak pratikleşmektedir. Toplum düşmanı cinsiyetçilik, dincilik, milliyetçilik ve bilimciliğe karşı kadın özgürlük çizgisinde mücadelenin yükseltilmesi insanlığın kurtuluş umudu haline gelmiştir. Ortadoğu'da yükselen bu özgürlük ve demokrasi çizgisi tüm insanlığı aydınlatmaktadır. Rojava Devriminin toplum ve insanlık düşmanlarını korkutması bu karakterinden ileri gelmektedir.’’

TÜRK DEVLETİ EN KARŞI DEVRİMCİ GÜÇ KONUMUNDADIR

KCK açıklamasında, Türk devletinin beş bin yıllık devletçi sistemin ve kapitalist modernist değerlerin savunucusu en karşı devrimci güç olarak Ortadoğu halklarına saldırdığı belirtildi ve devamında şu değerlendirmeler yapıldı:

Türk devleti beş bin yıllık devletçi sistemin ve bunun en katmerleşmiş ve statüko haline gelmiş Ortadoğu gericiliğinin bekçisi haline gelmiştir. Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli çetesinin Türkiye'de faşist bir rejimi kurumlaştırmak istemeleri bu gerici rolü üstlenmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Ortadoğu'nun özgür ve demokratik yaşama kavuşması, Ortadoğu'daki despotluğun ve her türlü gericiliğin bekçisi rolüne soyunan Tayyip Erdoğan ve Bahçeli çetesinin kurmsallaştırmak istediği faşizme karşı mücadeleden geçmektedir. Bu açıdan AKP-MHP faşist iktidarına karşı mücadele sadece Türkiye'nin özgür ve demokratik yaşama kavuşmasının değil, tüm Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşama kavuşmasının yolunun açılması olacaktır.

KÜRT HALKIYA ORTAK MÜCADELE FAŞİZMİ YENİGİYE UĞRATIR

Türkiye halkları ve demokrasi güçleri 16 Nisan’dan sonra 1 Mayıs ruhuyla Tayyip Erdoğan ve Bahçeli çetesine karşı mücadele içine girmişlerdir. Eğer Türkiye halkları, emekçileri, tüm demokrasi güçleri 1 Mayıs ruhuyla Kürt halkıyla ortak bir demokrasi mücadelesi içine girerlerse bu faşist çetelerin kurumlaştırmak istediği faşizmin yenilgiye uğratılması zor olmayacaktır. Herkes bilmelidir ki Tayyip Erdoğan-Bahçeli çetesinin faşist iktidarı en zayıf dönemini yaşamaktadır. 1 Mayıs ruhunda var olan birlik, dayanışma ve mücadele yükseltildiğinde faşizm yenilgiye uğratılacak, Türkiye Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Sünni’si, Alevi’si ve Hristiyan’ıyla tüm halkların ve toplumların özgür yaşadığı bir ülke haline gelecektir.

2017 1 Mayıs’ı Türkiye ve Ortadoğu halkları için bir dönüm noktası haline getirilmelidir. Bu açıdan 2017 1 Mayıs’ı çok önemlidir. 2017 1 Mayıs’ında Türkiye ve Kürdistan halklarımız meydanları doldurarak Tayyip Erdoğan ve Bahçeli faşizmine karşı birlik, dayanışma ve mücadele içinde olduğunu göstermelidir.

1 Mayıs alanları referandum sürecinde fiili olarak oluşan ortaklaşmanın ortak platformlara ve demokratik ittifaklara kavuştuğu bir demokratik toplum kongresi alanları haline getirilmelidir. 1 Mayıs meydanlarında 1 Mayıs ruhu ile oluşan birlik temelinde mücadele kararlılığı ortaya konulmalıdır. 1 Mayıs, Tayyip Erdoğan ve Bahçeli çetesinin mücadeleyle yıkılacağı sürecin startının verildiği bir gün haline getirelim. Bu temelde ilk dileğimiz olan 1 Mayıs’ı tunç bileklerimizle yaşatıp meydanlara taşıyarak Erdoğan-Bahçeli faşizmini despotlar mezarlığına gönderelim. Bunun için tüm halklarımızı birlik, dayanışma ve mücadele ruhuyla alanlara çağırıyoruz. 2017 1 Mayıs’ının Türkiye, Kürdistan ve tüm Ortadoğu halkları için özgürlük, demokrasi ve demokratik sosyalizm bayrağının yükseltildiği gün olmalıdır.

Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın emekçilerin ve halkların birlik, dayanışma ve mücadelesi!