Kayıp yakınları: 2018 özgürlük yılı olsun

Amed'de aileler ve insan hakları savunucuları kayıplar için adalet eylemine devam etti. Eylemde, 2018 mesajları verildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla düzenledikleri eylemlerinin 464’üncüsünü düzenledi. Dernek binasında düzenlenen eylemde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, kayıp yakınları olarak yılın son açıklamasını yaptıklarını ve kayıpları bulma mücadelelerini sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.

‘YARGI ADALETTEN DEĞİL DEVLETTEN YANA'

Bilici, hak ihlallerinin yoğun yaşandığı bir yılın geride bırakıldığını belirterek, toplumun her kesimin OHAL rejimine mahkûm edilerek yönetilmekle karşı karşıya bırakıldığını kaydetti. Bilici, 2017 yılı içerisinde dahi 'faili meçhullerle' ilgili tek bir failin ortaya çıkarılmadığına dikkat çekerek, “Yargı üzerine düşeni yapmadı ve devletten yana bir tavır ortaya koydu. Birçok dosya zaman aşımına uğradı” dedi.

'ÖZGÜRLÜK YILI OLSUN'

Bilici, 2018 yılının ise annelerinin kayıplarını aramayacağı, hukukun egemen olduğu ve cezaevlerinde bulunan muhalif kimliğinde bulunan herkesin özgürlüğüne kavuşacağı bir yıl olmasını dilediklerini belirtti.

SIDDIK KAYA’NIN HİKÂYESİ

Eylemde, Muş’un Varto ilçesine bağlı Karapınar köyünde 20 Kasım 2002 tarihinde kaybedilen Sıddık Kaya’nın hikâyesi okundu.

Kaya’nın hikâyesini okuyan Avukat Hasan Yalçın, Kaya’nın kız kardeşi Herdem Şengül’ün verdiği bilgileri şöyle paylaştı:

“Ağabeyinin 19 Kasım 2002 tarihinde kendi evlerine geldiğini ve geliş nedeninin ise yeşil kart almak olduğunu bununla birlikte ağabeyinin sağlık sorunları nedeniyle Erzurum’a gideceğini dile getirdi. Ondan sonraki gün kendisine bir miktar para verdikten sonra saat 17.00 sıralarında cep telefonu ile ağabeyini birinin aradığını ve ona Türkçe konuşarak ‘tamam geliyorum’ dediği belirtti.

Şengül, ağabeyine nereye gittiğini sorduğunda kendisine ‘Celal astsubaydı, beraber köprüye kadar gidip geleceğim, korkma, ben tuzağa düşmem. Kimseye de bir şey söyleme’ dedi. Gecikince merak ettim birkaç kez cep telefonunu aradım ancak ulaşılamıyordu. Bunun üzerine sabah saat: 05.00’te aileme haber verdim' cevabı verdiğini anlattı.

O günden sonra bir daha kendisinde haber alamadıklarını dile getiren Şengül, Sıddık Kaya’nın cenazesinin 24 Nisan 2003 tarihinde, Murat Nehri’nin kıyısında ağzı bantlı bulunduğunu hatırlattı. Muş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Sıddık Kaya’nın cenazesini ise, ailesinin daha önce kangren olduğu için, kesilen ayak parmağından teşhis ettiğini aktardı.”