PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Dengê Welat radyosuna önemli açıklamalarda bulundu.

Karayılan, sözlerine, yeni yılı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, ‘bütün arkadaş, devrim emekçileri, Kürdistan halkı ve insanlığa’ kutlayarak başladı.

'ÖNDER APO'NUN PARADİGMASI ÇIKIŞ YOLUDUR'

Ortadoğu'da temel sorunlar olduğuna dikkat çeken Karayılan, şunları belirtti:

"Özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adil paylaşım gibi sorunlar var. Bir yanda insanlar aç ve perişan olmakla beraber, kan ve gözyaşı var. Diğer yanda ise insanlar keyif ve sefa sürmekteler. Bölgenin bu durumu, insanlık için çok ciddi. Bölge halkları bu durumdan kurtulmak için, bugünkü koşulları irade, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin temelleri yapmalı. Bu kapsamda ciddi gayretler var. Önder Apo’nun paradigması Ortadoğu halkları için çıkış ve çözüm yolunu sunmakta."

'İŞGALCİLER KORKU İÇİNDE

Bölgedeki ciddi sorunlardan birinin de Kürdistan meselesi olduğuna vurgu yaparak, "Bölgede savaş çıktığında, Kürdistan’ı işgal eden güçler korkmaya başladı. Bu işgalciliğin başını da Türkiye çekmekte" diyen Karayılan, şöyle devam etti:

"2017 yılı itibarıyla işgalciler Kürdistan Özgürlük Mücadelesi ve Kürdistan halkı üzerindeki saldırılarına devam etti. Bu yüzden bu yıl, sıradan bir yıl değil. Bu yıl önemli bir yıldır. Bu yılda ciddi saldırı ve direnişler ortaya çıktı. Türk devleti 2016 yılının sonunda, bu savaşın Türkiye için varlık ve yokluk savaşı olduğunu açıkladı. İlk önce İmralı’daki tecridi derinleştirdiler. Bir senedir Önderlik ile bir görüşme olabilmiş mi? Kimsenin haberi var mı? Yok. Çünkü bunu kendileri için bir strateji olarak görüyorlar. Önderliğin sesinin devrime ve halka ulaşmaması için İmralı’da bir savaş var. Savaş ilk olarak İmralı’da başladı. Sonra da bu saldırılar Kürt siyaseti ve siyasetçilerine yapıldı. Milletvekilleri zindanda, HDP eş genel başkanları zindanda. Kürtlerin elindeki belediyeler bir kanunla gasp edildi. Türkiye günümüzde olağan kanunlar ile yönetilmemekte. Türkiye’de bir Olağanüstü Hal var. 12 Eylül şartlarını katbekat aşan bir uygulama var. Bu yüzden de 2017 yılı çok çetrefilli bir yıl olarak geçti."

'KUZEY VE ROJAVA'DA YENİLDİLER'

Karayılan, "Türkiye işgalciliği gerilla karşısında bir sonuç elde edemedi" derken, şunları kaydetti:

"AKP bütün maddi şartları ortaya koymasına rağmen, savaşı karadan havaya taşımasına rağmen bir sonuç elde edemedi. Gerilla karşısındaki savaşın yüzde 90’ı hava saldırısıdır, artık karada savaşmıyor. Şüphesiz bunu büyük bir maddiyatla yapmakta. Türkiye ekonomisine bakın; çökmüş durumda. Çünkü bütün ekonomi savaşa harcanıyor, devlet bu savaşa ‘varlık veya yokluk’ gözüyle bakıyor.

2017 geçti ve şimdi 2018’deyiz. Sonuç? Türkiye devleti sonuç alamadı, aksine yenildi. Geçen yılda şehit verdik, evet, böyle bir gerçeklik de var. Ama bütün eyaletlerde hareketlilik sistemi var. Düşman gerillanın bu sistemine karşı koyamayarak, gerillaya büyük darbe vuramadı.”

Karayılan, Rojava ve Güney'deki gelişmelere de şöyle değindi:

“Düşman diğer parçalara da saldırdı. Mesela Erdoğan Rojava’da YPG ve PYD’yi 'terör listesi'ne alarak, Reqa operasyonunu kendi çeteleriyle birlikte yapmak istedi. Bunu Amerika ve Koalisyona da önerdi. Ama ne oldu? Burada da yenildi. Hem diplomasi ve hem de askeri yönden yenildi. Türk devletinin Rojava ve Suriye üzerindeki bütün siyaseti boşa düştü. Şimdi de Rusya’ya sığınarak, Rusya’nın yardım ve izniyle Bab ve İdlib’e girmişler. Pazarlıklar sonucu Türkiye’nin askerlerini oraya yerleştirmesine izin verilmiş. Bu zafer değil, aksine yenilgidir.

'GÜNEY SİYASETİ KAZANIMLARA ZARAR VERDİ'

Türk devleti Güney Kürdistan üzerindeki politikalarında da yenildi. Evet, Güney Kürdistan siyaseti süreci iyi okumadı ve halkımızın birtakım kazanımları kaybedildi. Ama Türk devletinin amacı sadece bu değildi. Türk devleti oradan bir iç savaş çıkararak bütün kazanımların kaybedilmesini hedefliyordu. Bunu 2017 yılından önce Güneyli siyasetçilere söylemiştik. Bazıları sözlerimize aldırış etmediler. Ama bilinmelidir ki Türk devletinin esas amacı, Güney’de büyük bir karışıklık yaratarak orada her yere yerleşmeyi istiyordu. Evet, Güney’de bazı mevziler elden çıkmış ama az veya çok bir düzey de var. Türkiye Şengal’e girmek istiyordu, acaba bu isteği gerçekleşti mi? Hayır, genel olarak diyebiliriz ki Türk devleti Güney Kürdistan’da da sonuç alamamıştır."

'TÜRKİYE EFRÎN'İ İŞGAL EDEMEZ'

Karayılan, genel olarak Türkiye’nin 2017 yılında yenilgiye uğradığını belirterek, bu yenilgiden ötürü Türkiye’de ciddi bir ekonomik krizin oluştuğunu belirtti.

Kürt Özgürlük Hareketinin ise bütün parçalarda kazanımlarını koruduğuna, bazı parçalarda ise kazanımlarını ileriye taşıdığına vurgu yaptı.

Karayılan, Efrîn’e yönelik olası saldırılar konusunda ise, “Düşmanın Efrîn üzerindeki söylentileri devam etmekte. Ama bu sadece dış güçlerin onayıyla gerçekleşebilir ve bu da sonuç almayacak. Eğer dış güçler izin verse bile, Türkiye girip işgal edemez orayı. Çok kapsamlı bir savaş çıkar ve iddia ediyoruz; Türkiye burada da yenilecek" diye kaydetti.

'DİRENİŞİ BÜYÜTÜRSEK GERİ ADIM ATACAKLAR'

Karayılan, değerlendirmelerinde faşizmi kırabilecek iddialarının olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:

“Kahraman şehitler ve Önder Apo karşısında görevlerimizi yerine getireceğiz. Tutuklu bütün arkadaşlara karşı olan görev ve sorumluluklarımıza sahip çıkacağız. Apocu fedai ruh bugün daha da güçlü. Düşman çok kapsamlı bir şekilde saldırdı ama irade karşısında bir sonuca varamadı. Biz bugünden sonra sonuç almak istiyoruz. Sıra bize geldi, artık hamleyi biz yapacağız.

Bu şekilde işkence sistemini parçalayacağız. Ölçümüz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüdür. Eğer Önder Apo özgürleşse, işte o zaman zaferi kazandık diyebiliriz. Önder Apo ve binlerce yoldaşımız zindanlarda olduğu sürece zafer kazandık diyemeyiz.

Bu çerçeve de bunu da belirtmek isterim k, 2018 yılı zindanlar için büyük direniş yılı olacak. Çünkü düşman ‘tek tip kıyafet’ uygulamasını pratiğe dökmek istiyor ve zindandaki yoldaşlar ise bunu hiçbir şekilde kabul etmeyeceklerini belirtti. Çünkü faşizm tek tip kıyafet ile iradeyi ele geçirmek istemekte. 1984 yılında da bunu yapmak istediler. Ama direnişler sonucunda düşman geri adım atmak zorunda kaldı. Şimdi de böyle bir süreç olacak.

Fakat önemli olan, zindandaki direniş, zindanlarla sınırlı kalmamalı. Bütün toplumun direnişine evrilmeli. Zindandaki direniş ev, sokak ve kurumlara taşırılsa, genel bir direniş olur. Mazlum Doğan bir mektubunda şöyle demişti: 'Siz orada hazırlıklarınızı iyice yapın, sonra dönün. Biz şimdilik bu yükü kaldırabiliriz ama sonra siz bizi dünyaya duyurmalısınız.' Asıl önemli olan, şimdi de zindandaki direnişi sokağa taşırmak gerek. Eğer böyle olursa, sonuç alabiliriz."

'HER ALANDA BÜYÜK HAMLELER YAPABİLİRİZ'

PKK Yürütme Konseyi Üyesi Murat Karayılan, son olarak şu mesajları verdi:

“Bu yıl aynı zamanda PKK’nin 40. yılı. Bu yılı büyük bir direniş ve mücadele yılı yapma sözümüz var. 2017 yılı direniş ve mücadele yılı olarak bize büyük bir esas oluşturdu. Bu yüzden de 2018’de bu esas üzerinden büyük bir mücadele geliştireceğiz. Bu yüzden de, gelecek bizimdir, her alanda büyük hamleler yapabiliriz.

2018 bütün özgürlükçü ve devrimci güçlerin yılı olacak, zemin buna müsait. Bu yüzden herkes görev ve sorumluluklarına sahip çıkmalı. Eğer öyle olursa, zafer bizim olacak."