Karasu: Maraş katliamı 12 Eylül faşizminin provasıdır

KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, 1978 yılında 19-26 Aralık arasında gerçekleşen Maraş katliamını ANF’ye değerlendirdi. Karasu, Maraş katliamının 12 Eylül faşizminin provası olduğunu ve Fırat’ın batısını Türkleştirmeyi amaçladığını söyledi.

Karasu, Maraş katliamında yaşamını yitirenleri “minnet ve saygı” ile anarken, dönemin koşullarını anlattı.

Karasu, “1978 yılı Türkiye’de siyasal, ekonomik, toplumsal, kültürel krizlerin olduğu dönemdir. Halkları, emekçilerin, kadınların, gençlerin, Türkiye’deki faşist iktidara karşı mücadelesini yükselttiği dönemdir. Maraş katliamı böyle bir Türkiye ortamında gerçekleşti. Daha sonra da öğrendiğimiz gibi, Maraş katliamı 12 Eylül faşizminin provası olmuştur, ya da 12 Eylül’e zemin hazırlamak için Maraş katliamı gerçekleştirilmiştir” şeklinde konuştu.

FIRAT’IN BATISINI TÜRKLEŞTİRME PLANI

Faşist iktidarların her zaman gerilim ve çatışmaları kaşıyarak, faşist iktidarları ve darbelerine meşruiyet kazandırmak istediğine dikkat çeken Karasu, Maraş katliamı için “bilinçli, planlı bir katliamdı” vurgusunda bulundu.

Daha Türkiye’nin kuruluşundan itibaren “Fırat’ın batısındaki Kürtleri asimile etmek, Türkleştirmek için çok kapsamlı bir plan hazırladığını” söyleyen Karasu, “Maraş katliamına baktığımızda, tam da Şark Islahat planında hedeflenen gelişmelerin ortaya çıktığını görürüz” diye konuştu.

FIRAT’IN BATISINDA TÜRK İSLAM SENTEZİ HAKİM KILINDI

Katliam ardından Maraş başta olmak üzere, Malatya, Adıyaman, Sivas, Erzincan ve Dersim gibi Alevi Kürtlerin yaşadığı alanlarda nüfusun azaldığını belirten Karasu, “Aleviler Türkiye metropollerine ya da Avrupa’ya göçertilerek Fırat’ın batısı Kürtsüzleştirilmiş, Alevisizleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.

KATLİAM PKK’NİN KURULUŞUNDAN KISA SÜRE SONRA GERÇEKLEŞTİ

Fırat’ın batısının “Türk islam sentezinin hakim kılındığı bir coğrafya” haline getirildiğini kaydeden Karasu, 1978 yılında PKK’nin de yeni kurulduğuna işaret ederek, şu bağlantıyı kurdu:

“Aslında Maraş katliamı PKK’nin kuruluşundan kısa süre sonra gerçekleşmiştir. 1978 yılı aynı zamanda Antep merkezli olmak üzere Urfa’da, Maraş’ta Apocu hareket çok hızlı bir şekilde gelişmiştir. Bunun yanına, Dersim’de, Amed’de, Batman’da, Mardin’de, Serhat’ta, Kürdistan’ın her alanında Apocu hareketin geliştiğini görüyoruz (...) Maraş katliamı aynı zamanda bütün Türkiye’de devrimci demokratik hareketin gelişmesine karşı olduğu gibi, Fırat’ın batısı dahil tüm Kürdistan’da Apocu hareketin gelişmesine karşı verilmiş bir cevap olmaktadır.”

ALEVİLER TOPRAKLARINA DÖNMELİ

Alevilere, demokratik güçlere ve Kürt hareketine düşen görevin bu katliamın sonuçlarını tersine çevirmek olduğunu söyleyen Karasu, “Onlar bu katliamdan ne amaçlıyorlarsa, biz de mücadelemizle bunu tersine çevirmeliyiz. Bunun için de en başta, bu topraklardan göçertilen Alevi Kürtler ve Alevi Türklerin topraklarına dönerek kendi kültürlerini yeniden canlandırması geriyor” şeklinde konuştu.

Hiçbir etnik veya kültürel grubun kendisini başka topraklarda yaşatamayacağını dile getiren Karasu, “Ülkelerine, topraklarına dönmeden Aleviliği yaşatamazlar” dedi.

DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERİLMEDEN TEKÇİ ZİHNİYET DEĞİŞMEYECEK

Geri dönüş için de Türkiye’nin demokratikleşmesi gerektiğini söyleyen Karasu, “Tekçi zihniyete sahip Türkiye’de ne Aleviler varlığını sürdürebilir, ne Kürtler, ne de farklı kimlikler varlığını sürdürebilir. Türkiye demokratikleşmediği sürece bu tekçi zihniyet, Türk islam sentezi zihniyet sürecek (...) Demokrasi mücadelesi verilmeden Alevilerin kendi kimlik ve kültürleri ile özgür yaşama kavuşması mümkün değildir” diye belirtti.

Alevileri demokrasi mücadelesi içinde daha fazla yer almaya çağıran Karasu, AKP-MHP faşizmine karşı mücadele yükseltildiğinde bu faşist iktidarın “kesinlikle yenilgiye uğratılacağını” kaydetti.