HPG, Komutan Deniz Pir'i saygıyla andı

Şehadete ulaşan Sait Ergül’ü (Deniz Pir) saygıyla anan HPG, “Yoldaşları olarak Deniz yoldaşımızın anısına doğru sahip çıkarak bizlere devrettiği devrim görevini mutlaka yerine getireceğimizi belirtiyoruz” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklamasında şunlar belirtildi:

“Uzun yıllar boyunca yer aldığı Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde dürüstlüğü, sadeliği, özgürlük değerlerine bağlılığı ve tüm yoldaşlarında yarattığı güvenle Apocu fedai bir komutan olan Deniz Pir yoldaşımız, 21 Mayıs 2021 günü Qendîl alanında talihsiz bir şekilde uçurumdan düşerek şehadete ulaşmıştır. Mücadeledeki ısrarlı duruşu ve katılımındaki fedai tarzla tüm yoldaşlarına örnek olan Deniz yoldaşımız önüne çıkan tüm zorlukları ve engelleri aşarak hesapsız bir devrimci yürüyüşün sahibi olmuştur. Zindan alanında sömürgecilere karşı geliştirdiği direnişi Kurdistan dağlarına taşırarak ülkemizin dört bir yanında mücadele etmiş, mücadelenin her anında Önderliğimize ve şehit yoldaşlarımıza layık olmanın derin sorumluluğuyla hareket etmiştir. Yoldaşları olarak böylesi değerli fedaî bir militanın komutası altında savaşmaktan onur duyduğumuzu belirtiyor, anısını mücadelemizi zaferle taçlandırarak yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.

Deniz Pir yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Deniz Pir
Adı Soyadı: Sait Ergül
Doğum Yeri: Agirî
Anne – Baba Adı: Xezal – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 21 Mayıs 2021 / Medya Savunma Alanları

İhsan Nuri Paşalardan günümüze kadar özgür Kürtlüğün önemli direniş alanlarından olan Bazîd bu misyonunu Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına kattığı değerli evlatlarıyla ve düşman karşısında boyun eğmeyen onurlu direnişiyle hala devam ettirmektedir. Ararat’ın eteklerinde bir köyde doğan Deniz yoldaşımız, halkımızın özgürlüğü için savaşan ve bu uğurda hiçbir bedel vermekten kaçınmayan kahramanların destanlarıyla büyümüştür. Klamlardan ve ağızdan ağıza dolaşan çîroklardan öğrendiği bu kahramanlık destanları daha çocukluğundan itibaren Deniz yoldaşımızı etkilemiştir. Halkımızın on yıllardır özgürlüğü için sürdürdüğü mücadele, verdiği bedeller an be an zihnine işlemiş, onurlu bir Kürt genci olarak bu direniş mirasının takipçisi olmak istemiştir. 15 yaşına kadar doğduğu köyde ailesi ile yaşayan Deniz yoldaşımız, bu süreç içerisinde ailesinden Serhed halkının geleneksel kültür ve ahlakını edinmiştir. Köyde kaldığı dönemlerde emekçi kişiliği sayesinde öne çıkmış, arkadaşların arasında örnek gösterilmiştir. Daha sonra ailesinin geçimine katkı sunmak için Türkiye metropollerine giderek çalışmaya devam etmiştir. Türk metropollerine gidene kadar belli bir Kürtlük bilinci olan, halkımızın ve onun öncü gücü PKK’nin yürüttüğü mücadeleden haberdar olan Deniz yoldaşımız, çalıştığı ve yaşadığı yerlerde halkımıza yönelik geliştirilen ırkçı yaklaşımlardan dolayı derin bir sorgulamanın içerisine girmiştir. Yaşadığı bu sorgulamalar, Deniz yoldaşımızın özgürlük mücadelemizi daha yakından tanımasını sağlamıştır. Zorunlu olarak askerlik yaptığı dönemlerde ise halkımıza karşı geliştirilen bu ırkçı yaklaşımların bir devlet politikası olduğu gerçeği ile yüz yüze kalmıştır. Bundan dolayı soykırımcı Türk devletine karşı daha askerlik yaptığı dönemlerde büyük öfke duymuş, tepki olarak gerilla saflarına katılmak istemiştir. Bir grup arkadaşı ile askerlikten firar edip gerilla saflarına katılmak istemişse de çeşitli nedenlerden dolayı bu amacını gerçekleştirememiştir. Amacına olan bağlılığı ile daha sonraları öncü bir militan olan Deniz yoldaşımız, Önderliğimize yönelik geliştirilen Uluslararası Komplo ve halkımıza karşı her yerde gerçekleştirilen katliamlara cevap olarak halkımız için anlamlı bir gün olan 15 Ağustos 1999’da Dêrsîm’den gerilla saflarına katılmıştır.

Gerillacılığının ilk günlerinde Önderliğimizin talimatı ile Dêrsîm’den Medya Savunma Alanları’na doğru harekete geçtikleri süreçte işgalci TC ordusunun saldırısı sonucu bir grup yoldaşı ile birlikte düşmana esir düşmüştür. Daha gerillacılığa yeni başladığı ve bunu kendisinin yeniden doğuşu olarak anlamlandırdığı bir süreçte düşmana esir düşmek her ne kadar Deniz yoldaşımız için zorlayıcı olmuşsa da bunu daha fazla mücadele etme gerekçesi haline getirmiştir. 5 yıl boyunca bulunduğu zindan alanını ilk eğitim akademisine dönüştüren Deniz yoldaşımız, Önder Apo ve PKK gerçekliğini ilk olarak derinlikli bir şekilde zindan ortamında öğrenmiştir. Zindanda kaldığı süreç içerisinde kendisini uzun süreli ve dolu dolu yaşayacağı gerilla yaşamına hazırlamıştır. Her anını bir gerilla gibi yaşamak için yoğun bir çabanın içerisinde olmuş, emek vermiştir. Kendisini ideolojik ve teorik anlamda yetkinleştiren Deniz yoldaşımız gerilla saflarına tekrar katılacağı günü büyük bir sabırla beklemiştir.  

2005 yılında zindandan çıktıktan sonra tekrar yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Deniz yoldaşımız, düşmana anlamlı bir cevap olması için özellikle 15 Şubat gününü beklemiş, Önderliğimizin uluslararası bir komplo ile düşmana esir düştüğü gün tekrar gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarına katıldıktan sonra uzun bir süre Kelareş alanında gerillacılık yapan Deniz yoldaşımız, ilk pratik çalışma sahası olması itibariyle buradaki yoldaşlarından derinden etkilenmiş, devrimcilik yürüyüşünde her zaman örnek alacağı değerli yoldaşlarla tanışma ve birlikte çalışma yürütme imkanı bulmuştur. Daha sonra PKK Ocağı eğitimine dahil olmuş, burada hem yaşadığı uzun süreli zindan ve gerilla pratiğini sorgulama hem de bu sorgulamalar çerçevesinde Önderlik ve Parti gerçekliğimizi daha iyi anlama imkanı bulmuştur. PKK Ocağı eğitimi ortamında şehadet gerçekliği üzerinde derinlikli yoğunlaşmalar yaşamış, şehadete ulaşan her bir yoldaşının anısını yaşatmanın mücadeleyi büyütmekten geçtiğini bilince çıkarmıştır. Eğitimden sonra belli bir süre Medya Savunma Alanları’nda çalışma yürüten Deniz yoldaşımız, daha sonra 2012 yılında Amanos alanına geçmiştir. Devrimci Halk Savaşımızın zirveleştiği bir dönemde Amanos gibi zorlu bir alanda gerillacılık yapmak Deniz yoldaşımız için çok anlamlı olmuştur. Özellikle sömürgeci Türk devletine karşı yıllardır içinde biriktirdiği kin ve öfkeyi Amanoslarda pratikleştirmek istemiştir. 6 yıllık Amanos pratiğine önemli başarılar sığdıran Deniz yoldaşımız burada düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer almıştır. Düşman açısından Amanosların öneminin farkında olan Deniz yoldaşımız her anını mücadeleyi daha fazla büyütmek için emek vererek harcamıştır. Böylece Amanosların Kurdistan gerillasının önemli merkezlerinden biri haline gelmesinde önemli bir rolü olmuştur. Burada birlikte çalışma yürüttüğü birçok yoldaşıyla çok değerli ve anlam yüklü zamanlar yaşayan Deniz yoldaşımız, bu yoldaşlarından bazılarının şehadete ulaşması nedeniyle derinden etkilenmiştir. Her bir yoldaşının anısını yüreğine nakşetmiş, bu yoldaşlarımızdan her söz edişinde ve andığında yüreğindeki özlem gözlerine yansımıştır.

Amanoslardaki başarılı pratiğinden sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen Deniz yoldaşımız, başarılı pratiği, militanca duruşu, şehitler ve Önderlik çizgisine olan derin bağlılığı sayesinde tüm yoldaşlarının güvenini kazanmış bir PKK kadrosu olarak önemli, büyük sorumluluk ve hassasiyet gerektiren kritik çalışmalara dahil olmuştur. Yer aldığı her çalışmada şehit yoldaşlarının anılarını ve Önder Apo felsefesini kendisine rehber edinmiş, devrim mücadelesini bir derviş mütevaziliği ve sadeliği ile başarılı bir şekilde sürdürmüştür. Halkımızın özgürlüğe en çok yaklaştığı bir dönemde yer aldığı çalışmayı başarılı bir şekilde yerine getirmeyi en temel hedefi olarak belirlemiştir. Bu temelde görevde bulunduğu 21 Mayıs 2021 günü talihsiz bir şekilde şehadete ulaşarak, gerçek PKK’liler dediği şehitler kervanına katılmıştır.

Yoldaşları olarak Deniz yoldaşımızın anısına doğru sahip çıkarak bizlere devrettiği devrim görevini mutlaka yerine getireceğimizi belirtiyor, başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.”