‘Her gerillanın hayalidir Önderliği görmek’

Gerilla Elif Ronahî, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaşadığı anıları anlattı.

Yine iz bırakan patikalarda yürümeye devam ediyoruz. Bu programda, 1994-1995 yılları arasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaşadığı anıları dile getirecek olan, konuğumuz Elif Ronahî’ye merak ettiğimiz soruları yönelteceğiz.

"Her gerillanın hayalidir Önderliği görmek. Fakat bu hayalin gerçekleşmesi bizler için hep farklı bir iz olarak kalacak.

Önderliğin bir merhabası ile doğalında insan rahatlıyordu. İlk gördüğümde ona sarıldım ve bırakmak istemedim. Önderlik doğallığı ile karşısındaki insanları da rahatlatıyordu. Ona her baktığımda hayalimin gerçekleştiğine aslında inanamıyordum.  Ama orada onun yanındaydım... "

Öcalan’ı görmeyen binlerce, yüzlerce genç, bunun hayali ile yola çıkmış, mücadele etmişti. Ve yine şimdi de onu görmeyen birçok insan Kürdistan dağlarında savaşıyor ve bu hayal uğruna ölüme meydan okuyorlar.

ÖCALAN'IN HAFIZASINDAN SİLİNMEYEN SÖZLERİ

‘Ülkeye gelmeden önce Önderlikle bir diyaloğumuz oldu. Hiç unutmuyorum. Her defasında onun sözlerini hatırladıkça daha çok derinleştirmek istiyorum. Bana "eğer zorlanırsan ne yapacaksın" demişti. Ben de Önderlikten aldıklarımızın yeterli olduğunu ve yapabileceğimi vurgulamıştım. Önderlik yine tekrarladı; 'peki yine çok zorlanır da çözüm bulamazsan ne yaparsın.' Ben de arkadaşlara danışırım, demiştim. Önderlik o zaman dedi ki; 'siz kadınlar tek başına çözüm gücü olabilmelisiniz. İrade gücünüzü kendiniz görmelisiniz. Kimsenin desteği olmadan bunu başaracağınıza inanıyorum. Evet, Önderliğin bu sözlerinden sonra bir kadın olarak her yönden kadını esas almanın ne kadar anlamlı olduğunu daha iyi anladım. Aslında özgünlük de bu değil midir; irade olabilmek, kadın iradesini ortaya koyabilmektir.'

Elif Ronahî sözlerine devam ederken gözlerinde dile geliyordu yaşanılan anılar. Bir bir... Anılar dile akınca daha da bir güzelleşiyordu.

'VEDALAŞMAMIZ...'

"Dağlara geleceğimiz gündü. Bir yandan dağlara geleceğimizin verdiği heyecan ve mutluluk, bir yandan da Önderlikten ayrılacağımızın verdiği hüznü taşıyordu yüreğimiz. Ve o an gelmişti. Önderliğe sarılıp tek tek arabalara bindik. Sonra arabada bulunan tüm kadın arkadaşlar duygusallaşınca herkes ağlamaya başladı. Arabayı süren arkadaş durdu ve geri dönüyoruz deyince bizler de nedenini sorduk. Arkadaş; ‘Önderlik kim ağlarsa geri getirin' dedi ve ben de onu yapacağım’ deyip durdu. O zaman tüm arkadaşlar gözyaşlarını silip dağlara gitmek istediklerini ve ağlamayacaklarını belirtti. Sonra tekrardan el sallayıp dağlara doğru yol aldık. O gün Önderliği son görüşüm oldu. Ve bir daha görmenin verdiği umut ile mücadeleye devam ettik. Bugünden sonrada hayalimiz, amacımız bu olacaktır."

Başka bir mekanda, başka gerillaların anıları dinlemek için yola koyulduk.